Mısır’da 25 Ocak Ayaklanması’nın ardından aslında bir durgunluk gelmedi. Aksine ayaklanmalar devam ediyor. Özellikle 25 Ocak’ın yıldönümünde büyük gösteriler ve kutlamalar bekleniyor. Bir seneye yayılmış bu hareketlilik içerisinden eski yeni bir çok ses kendini dinletiyor.
Kahire şehri ayaklanmaların, basının ve sanatçıların odak noktası oldu. Şehrin içinde de Tahrir Meydanı özellikle öne çıktı. Tüm dünyada 2011 senesinde ayaklanma Tahrir’le özdeşleşti. Henüz devam eden, Mübarek’in ve askeri yönetimin gitmesi dışında net bir siyasi talebi ya da iktidar hevesi olmayan ve geniş bir koalisyondan bu ayaklanmalar için devrim demek, aslında devrim demekten de daha fazlasını bir çırpıda söylemek demek. Devrim demeyelim ama takip edelim derim ben.
Kahire’nin Gürültüsü olarak çevrilebilecek yeni bir belgesel özellikle sanat ve ayaklanma arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Kentlerimizin festivalleri umarız bu sene Ortadoğu’dan yükselecek belgesel dalgasını takip edebilecekler ve biz de 2-3 dakikalık görüntüler değil bütünlüklü filmler seyredebileceğiz. Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.
[…] Bu sene festivallerde Mısır’dan belgeselleri bekliyoruz. Beklediklerimizin arasında Kahire’nin Sesi de var.Fakat festivallerden önce belgesellere ulaşmak isteyenler için, belgesel/gazetecilik […]
[…] önce Mısır’da sürmekte olan siyasi süreç ile sanat arasındaki ilişkiye burada ve burada değinmiştik. Müzik ve sinema/video art çalışmalarına değinen yazılardı bunlar. […]