Denizde neler oluyor?

Fikir Sahibi Damaklar: İstanbul Slow Food Hareketi, Türkiye’deki gıda üretimiyle ilgili farklı bir kaynak oluşturan bir avuç örgütlenmeden biri. İnternet sitelerinden ziyade Twitter üzerinden takip ettiğimiz Fikir Sahibi Damaklar, burada çok ciddi bir meseleyi gündeme getiriyorlar: balıkçılık ve balıklara ettikleri. Mevsim dışı avlanma; trol gibi, sadece avlamaya niyet ettiğine değil aslında avlamak istemediğine ve tüm deniz canlılara zarar veren yöntemlerle avlanma; en önemlisi de yavru balık avlama çocuklarımızın bizim yediğimiz balıkları sadece ders kitaplarından öğrenmelerine sebep olabilir. Bir de işin balığın tam mevsiminde avlandığında ucuz protein olarak geçmesi var ki bu yöntemler özellikle kıyı kentlerinin ucuz protein ihtiyacına da zarar verecektir, diye düşünüyoruz. Burada elbette tartışmalı konular ve alternatif görüşler mevcut olabilir. Ama esas mesele tam da bunları tartışmak değil midir? GDO bu ülkeye tartışmasız getiriliyordu, kümesçiliğimiz tartışmasız değiştiriliyor. Hükümetin tarıma dönük politikaları ancak uygulanıp da sonuçları ortaya çıktıktan sonra tartışılıyor. Balığı da yiyecek balık kalmayınca tartışmayalım. Fikir Sahibi Damaklar’ın büyük gayretle yürüttüğü bu tartışmaya balık yiyen herkes katılsın.

Tartışmanın şu anda esas muhatapları elbette bu şekilde avlanan balıkçılar, kooperatifleri ve onları denetlemekten sorumlu makamlar. Yasak av yasak ama bu hafta okuduğumuz haberlere göre ceza kesilse de denetlenmiyor. En son bir balıkçıyı uyaran Rumeli Kavağı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ahmet Aslan saldırıya uğradı. Haberi aldığımız Radikal trolle ilgili de bilgi veriyor. Geçtiğimiz günlerde değişik televizyon programlarında da tartışılan bu mesele daha devam edecek gibi gözüküyor.

İlk aşamada ben ne yapabilirim diye soran sorumluluk sahibi okura mutlaka Fikir Sahibi Damaklar‘ın internet sitesini ziyaret etmesini tavsiye ediyoruz. Onların başlattığı ve iyi bir şekilde yürüdüğüne “inandığım lüfer” kampanyasına katılabilir ve 20 santimden küçük gördüğünüz lüfer balıklarını satanları ihbar edebilirsiniz. İhbar için numara 174. Daha fazla bilgi  için buraya buyrun.

Belki de artık iki şeyi kabullenmeliyiz: Özellikle neo-liberal dönemde hoyratça kullanılan bu dünyada üretim yapan insanların üretim biçimleri, bizim tüketim biçimlerimizin sonuçları kimsenin “Ben şimdilik ilgilenmeyeyim sonra bu konuya bakarım,” diyemeceği bir aciliyettedir. Üstünde bu şekilde üretip bu şekilde tükettikçe bu dünya bizi beslemeyebilir. Ya da biz, besleneceğimiz üretim ilişki ağlarını kurmak yerine hep diğer canlıların ve diğer insanların pahasına, onların zararına doymayı kabulleniriz. Bunu kabullenmeyelim. İkinci olarak gıdanın siyasetini avlanan balıkçı düzeyinde bırakmayalım. Onun içinde olduğu ve bizi de Boğaz’daki balıkların tükenmesine suç ortağı yapan ilişki ağlarını takip edelim. Önümüzdeki günlerde gıda siyasetiyle ilgili bulabildiklerimizi size sunmaya çalışacağız. Yine diyoruz: Ne yediğimizi tartışalım, tartıştıralım.

Not: Fikir Sahibi Damakların çok güzel bir diğer kampanyası da etiket hafiyeliği. Etiketlerde yazan o tuhaf rakamlar ve kelimelerin hangisinden kaçalım sorusuna cevap için bkz.

Website | + posts

Denizde neler oluyor?” üzerine 5 yorum

  1. teşekkürler Sevillaportakalı, yazınızla onurlandırdınız bizi. takipçileriniz bizim denizlerimiz ve balıkla ilgili bakışımızı belki bir kez de kurucumuz Defne Koryürek’ten dinlemek isterler diye düşündük. kooperatif başkanının bir trolcü tarafından vurmasını takip eden günlerde konuya ilişkin A Haber’e konuşmuştu Defne hanım, izniniz olursa linkini paylaşmak isteriz: http://tvarsivi.com/marmarada-trolle-avlanme-ve-cevre-kirliligi-konulari-cevreci-defne-koryurek-ile-konusuldu-30-01-2012-izle-i_2012010831845.html

Bir Cevap Yazın