Aşk: “Acele etme yeter”

Daha önce Steinbeck ve Hitchcock‘tan bahsetmiştik. Yönetmenin kendi senaryosunu tanınmayacak hale getirmesine direnmişti ünlü yazar. Ayrıca Fitzgerald’ın kızına yaptığı hayatta kafaya takılacak ve takılmayacak şeyler listesini de vermiştik.

John Steinbeck ise en büyük oğlu Thom’a 1958’de yazdığı bir mektupta aşkla ilgili ufak bir liste yapıyor gibi. Özetlemek gerekirse, “Aşk aceleye gelmez ama başına geldiği zaman kimsenin bunu küçümsemesine izin verme,” diyor Steinbeck. “Kızlar senin ne hissetiğini bilmek gibi özelliğe sahiplerdir ama gene de duymak isterler,” diye devam ediyor.

Önemli bir ayrıntı: Yazarın tüm mektupları kitaplaştırılmış ama dilimize çevrilmemiş; gene de okuyalım derseniz buraya bir bakın. Neden çevrilmiyor böyle güzel eserler? Belki de bu tür mektup/anı kitap listeleri yapıp yayınevlerine göndermeliyiz! 101cookbooks‘tan Heidi aracılığıyla öğrendiğimiz mektubun Türkçesini aşağıda, İngilizcesini ise burada bulabilirsiniz.

——

New York
10 Kasım 1958

Sevgili Thom;

Mektubunu bu sabah aldık. Ben kendi bakış açımdan yanıt vereceğim, elbette Elaine de kendi bakış açısından.

İlk olarak — eğer âşıksan –bu çok güzel bir şey– bu, bir insanın başına gelebilecek en güzel şey. Kimsenin bunu küçük görmesine izin verme.

İkincisi — Birkaç çeşit aşk vardır. Biri bencil, acımasız, açgözlü, egoisttir ve aşkı kendi kibirini beslemek için kullanır. Bu çirkin, zarar verici bir türdür. Diğeri ise içindek iyi her şeyin dışa vurmasını sağlar  — nezaketin, inceliğin ve saygının; yalnızca görgü kurallarına duyulan saygının değil, bir başkasını eşsiz ve değerli görebilmeni sağlayan o daha yüce saygının da. İlk tür seni hasta eder, kendini küçük ve zayıf hissetmene yol açar ama ikincisi seni güçlendirir, sahip olduğunu bile bilmediğin cesareti, iyiliği ve bilgeliği etrafına yaymanı sağlar.

Bunun gelip geçici bir gençlik aşkı olmadığını söylüyorsun. Eğer bu kadar yoğun duygular hissediyorsan elbette gençlik aşkı değildir.

Ama sanırım benden sana neler hissettiğini söylememi istemiyordun. Bunu sen herkesten daha iyi bilirsin. Sana bu konuda ne yapman gerektiğiyle ilgili yardımcı olmamı istiyorsun — ki bunu yapabilirim.

Öncelikle sonuna kadar tadını çıkar, müteşekkir ol ve şükran duy.

Aşkın amacı en iyi ve en güzel amaçtır. Ona ulaşmaya çalış.

Eğer birine âşıksan o kişiye açılmakta bir tehlike yoktur — yalnızca bazı insanların çok çekingen olabileceğini unutma, bazen ilanı aşk ederken bu çekingenliği göz önünde bulundurmak gerekir.

Kızlar senin ne hissetiğini bilmek gibi bir özelliğe sahiplerdir ama gene de duymak isterler.

Bazen hislerine şu ya da bu sebepten karşılık göremezsin — ama bu hissettiklerinin değerini indirgemez.

Son olarak, seni anlıyorum çünkü ben de aynı şeyleri hissediyorum; sen de böyle hissettiğin için memnnum.

Susan’la tanışmak çok isteriz. Kapımız her zaman açık. Ama tüm ayarlamaları Elaine yapacaktır çünkü bu onun uzmanlık alanı; çok da memnun olacaktır. O da aşkı tanıyor, belki sana daha çok yardımcı bile olabilir.

Sakın kaybetmekten korkma. Eğer doğruysa devam edecektir. Acele etme yeter. İyi şeyler asla elden kaçmaz.

Sevgiler,

Ba

Website | + posts

Aşk: “Acele etme yeter”” üzerine 7 yorum

  1. John Fowles’un günlükleri de çevrilmemiştir mesela. Hoş gerçi daha koskoca “Daniel Martin”i bile yoktur Türkçede…

  2. […] Evet, düzen de bir başka kıstas. D. H. Lawrence’ın eserlerinden çoğu güvenilir yayınevlerinden, güvenilir çevirilerle yayımlandı. Fakat hiçbir yayınevi bütün bir Lawrence külliyatına girişmedi. Yazarla tanışmak isteyen okurların  internette eserlerinin yayımlanma tarihlerini incelemesi, hangilerini hangi yayınevlerinden bulabileceğini araştırması gerekiyor. Ayrıca belli başlı romanları tekrar tekrar çevrilirken, arka planda kalan eserleri hiçbir zaman Türkçeleştirilmemiş oluyor. Hele denemeler, mektuplaşmalar, anılar ve günceler çok nadir basılıyor. (Nerede Fowles’un günlükleri? Nerede George Orwell’in inceleme ve eleştiri yazıları? Nerede John Steinbeck’in mektupları?) […]

  3. Sayfanın okuyucularına sürprizim var: 1991 yılında Cem yayınevi, “A life in letters” kitabını “Mektuplarda Bir Yaşam” adıyla yayınladı.

Bir Cevap Yazın