Yeni sezonla birlikte kızışan Game of Thrones tartışmaları

Game of Thrones, yayınlandığı andan itibaren büyük bir hayran kitlesine sahip olmuş, ikinci sezondan önceki uzun arayla da birçok insanı delirtmişti. Elbette diziyle beraber edebiyat tartışmaları da kızıştı. Çoğu kimsenin aklında artık şu soru var: J. R. R. Tolkien‘in tartışmasız elinde tuttuğu fantazi edebiyatın krallığını George R. R. Martin Taht Oyunları‘yla gerçekten aldı mı? Aslında Martin’in yazdığı kitabın adı Buz ve Ateşin Şarkısı. Kitap toplam 7 ciltten oluşacak ve şimdiye kadar Amerika’da 5 cildi, Türkiye’deyse 3 cildi yayımlandı. Taht Oyunları ilk cildin alt başlığı ve tabii ki aynı zamanda ünlü HBO dizisinin adı. İlk cildin yayımlanma tarihinin 1996 olduğunu düşünürsek dizinin kitabın ününe ve tanınırlığına ne kadar çok şey kattığını anlayabiliriz. Bu bağlamda eğer Yüzüklerin Efendisi bir HBO dizisi olsaydı gerçekten kim fantazi edebiyatının tahtında tartışmaları seyir değiştirebilirdi belki de.

Dizinin ikinci sezonunun ilk bölümünü seyrettiğimiz ve bu kadar uzun zaman bekledikten sonra gelen tek bölümle yetinemediğimiz şu günlerde, teselli yine kitaplarda. (Gerçi kitaplar neden bitmedi diye yazarı taciz edenler, sonunda da yine pek sevdiğimiz bir yazar Neil Gaiman‘dan dokunmayın adama anlamına gelecek bir cevap alanlar da varmış. Meselenin çok detaylı bir anlatımı için bkz.) Yayımlanmış beş cildi de okuduk. Martin’in anlatım tekniği fantazi edebiyatı için gerçekten yenilikçi öğeler taşıyor. Dizide tam olarak belli olamayan bir özellik bu, hikâyenin bölümlere ayrılması ve her bölümün farklı bir karakterin gözünden yazılması… Elbette her karakter aynı detayda işlenmiyor, fakat hepsinin kendine ait bir sesi olması için uğraşıyor Martin. Bu da Martin’i biraz Tolkien’den ama esas olarak türün genelinden ayırıyor. Fantazi edebiyatında “kahramanlık”, “destanlık” tonu ağır basar. Hikâyeyi parçalayarak ve parçalı tutarak bu epik destansı sesin tonunu düşürüyor ve destandan ziyade karakterlerin süreç içinde gelişmeleri, gerilemeleri, kısacası devinimleri üzerinde durma şansı yakalıyor. Böylece “taht” tan ziyade “oyunlara” odaklanabiliyor.

Tolkien-Martin kıyaslamaları elbette değişik platformlarda bolca yapılıyor. Fan sitelerinde, blog‘larda değişik hallerini okumak mümkün. Ama yukarıda yazdığımız ve önemsediğimiz teknik farkı dışında bir farkın altı bolca çiziliyor: Tolkien’in dünyasının iyi ve kötülerden oluşan sihirli bir dünya olduğu, Martin’in dünyasının ise iyi ve kötü diye ayrılamayacak kadar karmaşık karakterlerden oluştuğu, sihirden ziyade insan ilişkilerine dayandığı ve bu yüzden de daha “yetişkin” edebiyatı olduğu.

Bu iddianın bir devamı ise temelde Buz ve Ateşin Şarkısı‘nın daha gerçekçi olduğu, ortaçağlardaki hayatı, siyaseti, uluslararası ilişkileri model aldığı. Bu iddianın bir ortaçağ tarihçisi olan Kelly DeVries tarafından nasıl çürütüldüğünü burada okuyabilirsiniz. DeVries kısaca ortaçağ çok daha sıkıcıydı diyor, hem köylüler hem soylular için, hem barışta hem de savaşta. Dizinin sosyal bilimlere yansımaları  tarihle de kalmıyor. Uluslararası ilişkiler uzmanları realpolitik‘in tartışmasını Game of Thrones üzerinden burada, burada ve burada yapmışlar. Bazıları Hobbes’un insan insanın kurdudur önermesinin doğrulanması görürken, bazıları yine de ortak bir ahlak ve değerlerin alttan alta hüküm sürdüğünü düşünüyor. Eğer bu değerler olmasa neden lordlar Starklara bağlılıklarından Rob Stark’la savaşa girsinler? diye soruyorlar.

Bütün bunlar bir yana, Game of Thrones dizisi ve Buz ve Ateşin Şarkısı kitap serisi hayranlarını sabırsızlıkla imtihan etmeye devam ediyor!

Website | + posts

Yeni sezonla birlikte kızışan Game of Thrones tartışmaları” üzerine 5 yorum

  1. Sevgili kardeşim . Benim kafam karıştı. Neden mi ben bu kitabı bir yıl önce üç cilt olarak okudum. Diyorsunuzki bu kitap beş cilt olarak var.İnan bana çok kitapcı yı dolaştım henüz yayınlanmadı diyorlar. benmi sizi yanlış okudum daha açıklayıcı bir kaç kelime yazarsanız memnun olurum. sevgi ve saygılarımla

    • Yazının giriş paragrafında belirttiğimiz gibi, toplam 7 ciltten oluşacak serinin şimdiye kadar Amerika’da 5 cildi, Türkiye’deyse 3 cildi yayımlandı. Yani Sevillaportakalı henüz Türkçe yayımlanmamış olan 4 ve 5. cildi İngilizce aslından okudu.

Bir Cevap Yazın