Ankara hareketleniyor. Daha önce, internetin en genç e-dergilerinden Ankaralı Zezine‘in ilk sayısını müjdelemiştik. (Burada Fatih Al’la yapılmış bol bol Ankara konuşulan bir söyleşi bulabilirsiniz.) Gittikçe grileşen Ankara’nın renkli e-dergisi oldu diye sevinirken geçen haftalarda Ğ‘yle tanıştık ve altbaşlıklarını pek beğendik: “Payitahtımızın merasiminden sıkılan bebelerin baloncuğu.”
Biraz daha alıntı alalım:
ğ, 2011 yılının ağustos ayında, Ankara sakinlerini biraz olsun hareketlendirmek adına, şehrin tekdüzeliğinden bıkmış ve bu konuda bir şeyler yapmak için harekete geçmeye karar vermiş üç kafadar tarafından başlatılmıştır. Amacı, düzenlediği aktivitelerle insanları bir araya getirmek, üretimin görsel, işitsel, her türlüsünü desteklemek ve üretileni paylaşmaktır. Çünkü ğ, paylaşmanın keyfine inanır.
Kendi eğlence anlayışını kişiselliğinden ödün vermeden yaratmaya çalışan, fakat sosyal paydanın eksikliğini hisseden herkesi aynı çatı altında birleştirme gayesi taşımaktadır.
Ankara’yı sevenler de sevmeyenler de bilir, şehir, sosyal hayatın her alanında gittikçe dayatılan bir seçeneksizlikle karşı karşıya. Yürüyecek kaldırımdan gidilecek parka, içilecek mekândan dans pistlerine kadar bir on sene öncesine göre seçenekler daha az, daha tek düze. Pes etmeyen ve İstanbul’a taşınmayan kent sakinleri aklın yolunun bir olduğunu kanıtlar şekilde “O zaman iş bize düştü, bir şeyler yapalım,” diyorlar. Demek, yapmanın yarısı bile olmadığı için kent bir karnaval havasına bürünmedi henüz. Fakat ğ’yi oluşturan üç genç istemek, demek ve yapmak arasındaki tüm paradoksları açıp işe koyulmuşlar. İyi de yapmışlar.
Şehrin sokaklarına çizerlerden aldıkları işleri yapıştırarak müdahale ediyorlar, video gösterip Group Ses Beats‘i misafir ediyorlar, zıplıyorlar. Yine misafirleri arasında Hayvanlar Alemi de var. Zaten anasayfalarında yaptıkları etkinliklerin afişlerini görünce bile insanın bir içi açılıyor. Bu afişler önce Pavlov şartlanması misali “Herhalde Tünel’dedir bunlar,” dedirtiyor ama sonra tıklayıp tanıdık Ankara mekânlarını kullandıklarını görünce biz kahkaha bile attık! Mekânlar arasında Tenedos, Nope, Deep, Eski Yeni sayılabilir. Son olarak İngiltere’den Digits’i İstanbul Babylon’dan önce Ankara’ya getirmişler. Biz kaçırdık ama her Ankara’da yaşayan insan evladının içine su serpen ifadeler bunlar, “Babylon’dan önce Ankara“…
Peki biz Ankara’da olmayanlar ne yapacağız, ğ’ye nasıl ulaşacağız diye dertlenirseniz çözüm yine sosyal medyada. Mixcloud adlı, podcast, radio ve DJ miksleri birleştiren şahane sitede yirmi dokuz adet ğ miksi bulunuyor. Açın bilsiyarınızın sesini!
En müjdeli haberi sona sakladık. Ğ tam kadro olarak 10 Mayıs’ta İstanbul‘da, Arkaoda‘da. Arkaoda der ki:
Bir süredir düzenledikleri etkinliklerle Ankara’nın yeraltı sahnesine çeki düze veren, yeşerten başkent merkezli oluşum Yumuşak G ekibi sevdikleri müzikleri ve Ankara’dan matbu işleri de yanlarına alıp Kadıköy’ün yolunu tutuyor.
İşte hem İstanbullu hem Ankaralı koltukname bu etkinlikte matbu olarak bulunacak. Yemek tariflerimizden ve kitap listelerimizden edinmek isteyenleri ğ’yi seyretmeye, dinlemeye, onlarla zıplamaya çağırıyoruz.