İranlı müzisyen olmak zor

İran’da “Büyük Ayetullah” sıfatına sahip Nasser Makarem Şirazi, Almanya’da yaşayan rap müzisyeni Shahin Najafi hakkında ikinci ölüm fetvasını da çıkarttı. Tabnak haber ajansına göre, geçtiğimiz hafta bir başka “Büyük Ayetullah”, Lotfollah Safi-Golpaygani tarafından çıkarılan fetva, Najafi’nin ölümünü garanti altına almaya yetmeyince, ikinci fetvayı çıkarmak gerekti. Fetvaların çıkmasına sebep olarak, müzisyenin, On İki İmam‘dan biri olan Ali Naki‘ye şarkıları yoluyla hakaret etmesi gösterildi.

Shahin Najafi, “Naghi” adlı parçasında, Bağdat’ta dönemin halifesi tarafından hapsedildiği zindanda, 868 yılında öldürülen imam Ali Naki’yi mezarından kalkıp İran halkını baskı ve çürümüşlükten kurtarmaya çağırıyordu. Bu çağrısı, kellesine 100 bin Amerikan doları ödül konulmasıyla karşılık buldu. Najafi şu anda Almanya’da gizli bir adreste, polis koruması altında hayatına devam ediyor. Alman polisi, ilk fetvanın hemen ardından gelen ölüm tehditleri karşısında alarma geçti ve soruşturma başlattı.

“Büyük Ayetullah” Makarem Schirasi, On İki İmam’a, bir Müslüman’dan gelen hakaretlerin, dinden çıkma ve dine küfür anlamına geldiğini ve bunun cezasının Kuranı Kerim’e göre ölüm olduğunu belirtti. Fetvaların sahibi bu iki “Büyük Ayetullah”, İran’da bilirkişi konumunda görülmekteler ve kendilerine iletilen sorulara verdikleri yanıtlar, büyük kitlelerin hayat biçimlerini ve tavırlarını belirlemekte. Hukuki olarak, idam gibi bir karar vermeleri mümkün olmasa da, ifadeleri, de facto olarak benzer bir etki yaratmakta.

Alman yazar ve entellektüel Günter Wallraff, tıpkı 1989 yılında hakkında ölüm fetvası çıkarılan Salman Rushdie‘ye yaptığı gibi, Najafis’e de sahip çıktı. Wallraff, Najafis Rushdie kadar ünlü olmadığından konunun daha geniş kitlelere yayılması görevini üstlendiğini söyledi ve Almanya’daki tüm sanatçıları Najafi’ye yardım etmeye çağırdı.

Najafi bir söyleşide, sahneye çıkmaya devam edeceğini ve korku içinde yaşamayı kabul etmeyeceğini belirtti. İsveç’teki bir konser organizasyonuna davet aldığını belirten müzisyen, Salman Rushdie’den farklı olarak eve kapanamayacağını, sanatını dinleyicileriyle paylaşmak için sahneye çıkmak zorunda olduğunu söyledi. (Spiegel aracılığıyla.)

Optimusminimus, kendini gezdirmekten yorulup ruhunu gezdirmeyi tercih eden, asgari müşterekler arayışında, tembel bir hoş seda düşkünüdür.

Website | + posts

İranlı müzisyen olmak zor” üzerine 2 yorum

  1. Düzenin korunabilmesi için, bilinç uyandırma ihtimali olan her hareketin, gücü elinde tutan kesim tarafından ezilmesi gerekiyor. toplum ortalamasının hassas olduğu alanlarda geleneksel söylemin tam tersini kullanan Najafi gibi kişilerin, nefret söyleminde boğulması da çok zor değil. bu yöntemle, devlet, resmi olmayan bir biçimde, Najafi gibi zaten “kökü dışarda” olan, “besbelli ki İran’ın düşmanlarınca kullanılan” hainleri, sıradan insanların gözünde “katli vacip” mertebesine çekiyor.
    Peki bu farklı olanı ya da hoşa gitmeyen lakırdılar edenli linç etme çağrıları, bizlere yabancı geliyor mu ?

Bir Cevap Yazın