İsrail’de bir Wagner vakası

19. yüzyılın büyük Alman bestecilerinden Richard Wagner, “Die Walküre”, “Der fliegende Holländer”, “Tannhäuser” gibi büyük operaları kadar, oldukça tartışmalı karakteriyle de bilinir. O kadar tartışmalıdır ki, Friedrich Nietzsche, müzisyenin ölümünden hemen sonra Der Fall Wagner (Wagner Vakası) adlı bir kitap yazar. Tartışmaların odağında olmasının en önemli sebebi, Wagner’in Yahudi karşıtı ırkçı söylemleridir elbette.

Aslında, eski kıtada yükselmekte olan ve pek çok devletin bölünüp yenilerinin oluşmasına, oradan da milyonlarca insanın ölümüne sebep olacak iki büyük küresel savaşa giden yolu açan milliyetçilik, dönemin hâkim ideolojisiydi. Ve milli birliğini Otto von Bismarck‘ın iktidarında oldukça geç sağlamış olan Almanlar, bir ulus bilinci oluşturmak üzere bu ideolojiyi fazlasıyla benimsemiş nesiller yetiştirmekteydi. Bu yüzden, Wagner’in Yahudileri Alman kültüründen ayıklanması gereken unsurlar olarak görmesi, Yahudi müzisyenlerin Alman ruhuna sahip olmadığından gerçek müzik üretemeyeceklerini iddia etmesi, bütün bu tutarlı(!) görüşlerini de gayet açıkça ifade etmesi, anlaşılır bir durum sayılabilir.

Antisemitik görüşlere kafayı fazlasıyla takmış olan Wagner’in operalarında bile, onun kafasındaki Yahudi imajını sembolize eden karakterler görünür. Bu haliyle, Nazi ideolojisinin ilham aldığı kaynaklardan biri olarak da kabul edilir. Hitler’in Wagner’den “üstat” diye bahsettiği, her fırsatta onun eserlerini dinlediği bilinir. Dachau Toplama Kampı‘nda, hoparlörlerden Wagner bestelerinin aralıksız çalındığı, ispatlanmamış olsa da, iddialar arasındadır.

İşbu sebepler, İsrail’de herhangi bir Wagner eserinin (geçmişteki birkaç istisna dışında) çalınmıyor olmasını anlamak için yeterli. Daha 1938 yılında, o zaman Filistin’de kurulu olan Eretz İsrail Senfoni Orkestrası, Wagner besteleri çalmayı reddetmişti. O günden beri gayriresmi bir boykot bu konuda yürürlükte. Ama Der Spiegel‘in haberine göre, bu yasağı delmek için harekete geçenler var. İsrail’deki Wagner Derneği’nin (evet, böyle bir dernek var) başkanı Jonathan Livny, sadece Wagner eserlerinden oluşan bir konser hazırlamak için yoğun çaba gösteriyor. Konserin 18 Haziran tarihinde Tel Aviv Üniversitesi’nde gerçekleşmesi planlanıyor.

Kendisi de Almanya’daki toplama kamplarından sağ kurtulan bir Yahudi’nin oğlu olan Livny, artık bu yasağı tamamen delmenin zamanının geldiği görüşünde. Ülkesinin sürekli kültürel boykotlara sahne olmasından bıktığını, bu müziği dinlemek istemeyenlere saygı duyduğunu, ancak dinlemek isteyenlere de saygı duyulması gerektiğini ifade ediyor. Bu yüzden Ascher Fisch yönetimindeki yüzden fazla Yahudi müzisyenden özel olarak oluşturulan orkestra, belirlenen tarihte “Tannhäuser”, “Meistersingern”, “Tristan und Isolde” gibi meşhur operalardan uvertürler icra edecek. Konserden sonra, Wagner’den derinden etkilenmiş olan ve siyonizmin kurucusu kabul edilen Yahudi yazar Theodor Herzl hakkında bir sempozyum düzenlenmesi ise, tek kelimeyle manidar.

Optimusminimus, kendini gezdirmekten yorulup ruhunu gezdirmeyi tercih eden, asgari müşterekler arayışında, tembel bir hoş seda düşkünüdür.

Website | + posts

Bir Cevap Yazın