Alan Ball karakterleriyle aşk nefret ilişkisi

True Blood‘ın 5. sezonunun bitmesine dört bölüm kalmışken ve her bir karakteriyle ayrı derdimiz olan bu diziyi yine de neden seyrediyoruz, diye düşüncelere dalmışken karşımıza Paste‘in yaptığı bu grafik çıktı. Alan Ball karakteriyle olan aşk nefret ilişkisini anlatmış, iyi de yapmış. Fikrimizce az bile yapılmış. Sookie’den nefret edilmesine sebep olacak, rahatsız edici daha çok fazla özelliğini sayabiliriz. Her mekâna sanki kuaföre giriyor gibi bir havayla girmesi örneğin ilk aklımıza gelen. Seviyoruz ama neden denebilecek olan kısımlarda sanki genel olarak daha fazla zorlanmışlar. Fakat bu rahatsız edicilik, tedirgin, gergin, tuhaf karakterler aslında Six Feet Under‘da ziyadesiyle vardı ve True Blood‘dan çok daha fazlaydı. Hatta Six Feet Under‘da rahat bir karakter düşünüyoruz, bulamıyoruz. Bütün bu gerginliği bize çok da sürükleyici bir biçimde seyrettirmek de Alan Ball’un marifeti. Grafik yazının devamında, çevirisi de hemen arkasında.

True Blood

Sookie

Seviyoruz: Sookie herkese ailedenmiş gibi davranıyor, hatta bu yakınlığı hak etmeyenlere bile. Çok cesur bir kızcağız; ama bazen cesareti yüzünden, aslında kaçmasının çok daha iyi olacağı durumlarda buluyor kendini. 

Nefret ediyoruz: Sadece insanların ne düşündüğünü duyabilmen ve her duyduğun hoşuna gitmemesi onlara sebepsiz yere saldırabileceğin anlamına gelmez. Bazı haksızlıkları düzeltmek istiyorsun, biliyoruz ama bazen ne kadar deli gözüktüğünü fark edemiyor musun?

Bill

Seviyoruz: Tüm vampirler gibi Bill’in de kendi kontrol etmekte sorun yaşadığı oluyor. Fakat insan olmak için çok çabalıyor ve Sookie’yi koşulsuz bir sevgiyle seviyor. Arada derisinin haşlanmasına rağmen Sookie’nin arkasından koşuyor.

Nefret ediyoruz: Ne kadar şefkatli olursa olsun onun içinde en zalim ve hain anlarda ortaya çıkan, derinlerinden gelen bir kötülük var. Neredeyse Sookie’nin ölümüne dayak yemesine seyirci kalıyordu. Pek de afilli bir adam sayılmaz.

Jason

Seviyoruz: Jason korku nedir bilmiyor. Kaş yapacağım derken göz çıkartıyor. Genelde aptal olarak tanınsa da arada zekice davranma gibi bir hüneri de var.

Nefret ediyoruz: Bütün bunlara rağmen akıl almaz bir biçimde aptal olabiliyor. Bağlamı anlamadan kavgalara dalıyor, ne olduğunu anladığında ise iş işten geçmiş olabiliyor.

Six Feet Under

Nate

Seviyoruz: Nate kusurlarına rağmen neredeyse her zaman temiz kalpli ve özellikle ailesiyle ilgili doğru olanı yapmaya çalışıyor. Sonuçta Seattle’dan Los Angeles’a taşındı ve Lisa’yla evlendi, değil mi?

Nefret ediyoruz: Kendine zarar veren ve çok fevri davranan Nate yolundan asla çark etmiyor. Tabii eğer ilk iki sezondaki Brenda karakteriyseniz o zaman işler başka. O zaman Nate sizin önünde eğiliyor ve ne isterseniz yapıyor.

Brenda

Seviyoruz: Sonunda insanlara genelde zarar veriyor da olsa Brenda aslında etrafındaki dert edinen biri ve Maya’ya çok iyi annelik yapıyor. Ayrıca gerçekten deli, analiz manyağı bir ailesi varmış ve altı yaşındaki hakkında yazılan kitap çok satanlar listesindeymiş. Ona biraz müsamaha gösterebiliriz.

Nefret ediyoruz: Brenda etrafındaki herkesi mahvetmeyi pek seviyor ama aslında tüm yaptıkları kendine zarar vermek için.

Claire

Seviyoruz: Biraz öfkeli ve rahatsız bir tip de olsa kardeşlerinin derdine ilk koşacak olan Claire olur. Ayrıca boyunu aşan işlere kalkışmadığında yetenekli bir sanatçıdır.

Nefret ediyoruz: Claire çok acımasız olabiliyor. Ona o hafta aşkını ilan eden çocuğa savurduğu kaba cevaplar ya da annesine nasıl da sanatçı olduğunu bağıra çağıra anlatmak olsun, izlerken korkudan sinerken bulabilirsiniz kendinizi.

American Beauty

Lester

Seviyoruz: Kendi hayatını ve etrafındakilerin hayatlarını mahvetmek için elinden geleni arkasına koymasa da Lester’ın orta yaş krizini sevmemek elde değil.

Nefret ediyoruz: Lester, yani, bildiğiniz deli. Kendine odaklanacak diye her şeyi daha da berbat ediyor. Egzersize mi başladın? Harika. Başka ne harika olurdu biliyor musun? Gününü kızının en yakın arkadaşı üzerine fantezi kurarak geçirmemek.

Carolyn

Seviyoruz: Carolyn ailesine karşı zalim olabiliyor, hatta bunu sıklıkla bunu yapıyor ama bunun tek sebebi kendisi için mükemmel dünyayı yaratmak için elinden geleni yapıyor olması. Mutlu olmak çok istiyor ama nasıl olabileceğini bilmiyor.

Nefret ediyoruz: Carolyn de gerçekten deli. Her şey belli bir düzende olmalı. Bu düzeni herkesin pahasına istiyor. Ayrıca çatlakların çatlağı bir adamla hiç pişmanlık duymadan kocasını aldatıyor.

Angela

Seviyoruz: Angela düşük kendine güvenin bir ürünü. Film ancak bayağı ilerledikten sonra onda insanlığa dair bir ışık görüyor olsak da birden zorba bir kızdan battaniye sarılıp pışpışlanacak bir çocuğa dönüşüyor.

Nefret ediyoruz: Aslında Angela’yı anlatacak çok az kelime var. Aşırı hırslı, gergin, kendine dönük ve patolojik bir yalancı, lisede en çok korktuğumuz kız. Gözlerini kocaman açıp safça baktığında bile korkutucu.

Website | + posts

Alan Ball karakterleriyle aşk nefret ilişkisi” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın