3D’nin tüm sinemaları sardığı, gerekli gereksiz kullanıldığı bu yıllarda, gerçekten 3D seyretmek istediğimiz tek filmi/belgeseli sinemada seyredememiş olmanın acısını hissettik gerçekten: Wim Wenders’in 3D Pina Bausch belgeselinden bahsediyoruz. “Dans etmezsek kayboluruz,” demiş ünlü dansçı/koreograf. Filmin fragmanı heyecanımızı ve 3D’nin neden filme bir boyut katacağını umduğumuzu anlatır sanırız:
Belgeseli DVD’den seyrettik. Sadece dansın peşinde koşanları, dans edenleri, seyredenleri değil, bizce dans üzerine ilk defa düşünecek, ilk defa “seyredecek” olanları da hakikaten büyüleyecek bir belgesel anlatı olmuş. Anlatı Pina Bausch’a biyografik bir yaklaşım sunmuyor da dansının ve koreografisinin yine dansçılar tarafından hem sözel hem de performans olarak yorumlanmasını sunuyor. Çok katmanlı bir anlatı olmuş gerçekten. (Ayrıca Bakınız’dan öğrendiğimize göre Wim Wenders 3D’nin senaryosuz aksiyonlara süs olmak dışındaki potansiyellerini araştırmaya mimarlık belgeseliyle devam edecekmiş. Ne kadar heyecanlı diyor, 2013’ten önce gösterime girmeyeceğine inandığımız projenin haberlerini takip ediyoruz.)
Belgeseli seyredip de dansa doymak mümkün değil. Aksine fragmanlarını gördüğümüz sahnelerin devamına, bütününe ulaşmak için yanıp tutuşuyor insan. 1940 doğumlu Bausch 2009’daki ölümüne kadar çok üretken bir yaşam sürmüş. Sürekli yeni ne var diye uğradığımız, daha önce size de tanıttığımız Ubuweb, dansa özel bir kısım ayırmaya karar vermiş ve sağ olsun bu yeni dans köşesini Pina Bausch’dan eserler ve 2006 tarihli bir belgeselle açmış. Ünlü eserlerinden Kontakthof’un sadece 65 yaş üstü dansçıların yorumladığı 2000 tarihli kaydının da sunulması ayrı bir hoşluk olmuş.
Seyredecek yeni şeyler, müzik, beden ve harekete dair yeni alanlar arıyorum derseniz, Ubuweb’in dans kısmı ve Wenders’in belgeseli tam size göre.
