Yeni çıkan akademik kitaplar // Ocak-Şubat 2013

Akademik alanda yeni yayımlanan kitaplar listemizle bir kez daha karşınızdayız. Listede, sadece akademisyenlere hitap etmeyen ama kurmaca ya da anı da olmayan tarih, sanat tarihi, felsefe, siyaset, sanat ve edebiyat üzerine çalışmalardan seçkiler yaptık. Son aylarda bu alanlarda listeye almak istediğimiz ve yeni kitaplar basan yayınevlerine yer verdik.

Hazırlık aşamasında kişisel yönelimlerimiz de rol oynadığı açık: Nitekim bu listeyle, tüm yeni çıkanları haber vermektense, bir seçme sunarak daha önce belki de aklımıza düşmemiş ya da düşüp de unuttuğumuz konularda okumalar yapmak için hem kendimizi hem de sizleri teşvik etmeyi umuyoruz. Kitap listelerinin en çok romanlardan, bazen de anılardan oluştuğu memleketimizde, başkalarının da daha fazla ve daha sürekli bir biçimde kurmaca olmayan eser listeleri hazırlayacağına dair de bir hayalimiz var.

Gözden kaçırdıklarımızı, bu aylarda şahane kitap basıp da fark etmediklerimizi lütfen yorumla ya da e-postayla bize hatırlatın. Liste tekrarladıkça ve hep beraber kullandıkça gelişecek.

Ayrıntı Yayınları

Cennetin Eleştirisi: Marksizm ve Teoloji  / Roland Boer / Çev. Melih Pekdemir

Marksizm ve dine yaklaşımıyla çok fazla konuyu ve düşünürü aynı anda kapsamaya çalışan ilginç bir kitaba benziyor. Okumadan üzerine çok bir şey söylenemeyecek kitaplardan. Bloch, Benjamin, Lefebvre, Žižek, Eagleton, Adorno, Althusser ve Gramsci’nin yazdıkları üzerinden konuya yaklaşmış.

Sanat Dünyaları / Howard S. Becker / Çev. Evren Yılmaz

Okuması en keyifli sosyologlardan biridir Becker. Zaten genelde çok uzun zamana yayılmış alan araştırmalarının, katılımcı gözlemlerin sonrasında yazar, detaylar zengindir, üzerine çok düşünülmüştür ve onun ekolünü benimsemeseniz bile etkilenirseniz. Writing for Social Scientists (Sosyal Bilimciler İçin Yazmak) adlı kitabı, sosyal bilimlerde akademisyen olacağım ve İngilizce yazacağım (hatta Türkçe yazacaklar için de) diyen herkes için elzemdir. Ağdalı bir bilim dili yerine, berrak ve net bir bilim dilini savunur. Maalesef bu kitap hâlâ Türkçeye çevrilmemiş görünüyor. Sanat Dünyaları‘nda ise onlu yaşlarından beri barlarda piyanistlik yaptığını anlatan Becker sanatın ne kadar da kolektif olduğunu, sanatın bir kişi değil bir dünya insan tarafından üretildiğini anlatıyor. Muhteşem bir dört mevsimlik kitap gibi gözüküyor.

Vampirin Kültür Tarihi / Gülay Er Pasin

Vampirin Kültür Tarihi, ölüm korkusu, ölüm ötesi, ruhun biricikliği, ölümsüzlük düşü gibi insanın en temel korkularını ve arzularını simgeleyen vampir karakterinin hangi kültür örüntüleriyle bugünkü kavranışına vardığını anlama çabasının ürünüdür. Aynı zamanda bir kültür tarihi olarak da okunabilecek bu kitap, dünyaya döndüğü andan itibaren vampirin kan izlerini takip ederek vampire varlık kazandıran temel insani sorunlara eğiliyor.

– –

Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi

Erken Modern Avrupa’da Tıp ve Toplum / Mary Lindemann / Çev. Mehmet Doğan

Tıp tarihini sadece bilimsel buluşların parlak geçidi olarak değil, daha toplumsal bir tarih okumayı vaat eden, toplumsal ilişkilerin içine yerleştiren bir kitap. Günümüzün tıp tartışmalarını, Türkiye’de sağlık sisteminden, ilaç şirketlerinin üstümüzdeki iktidarına, zaten daha çok bu eksende görüyoruz ya da görmeyi diliyoruz. Bu bağlamda bizi heyecanlandıran bir kitap oldu.

– –

Dipnot Yayınları

Sınıf, Kültür ve Bilinç: Türkiye’de İşçi Sınıfı Kültürü, Sınıf Bilinci ve Gündelik Hayat / Mustafa Kemal Coşkun

Türkiye’nin  bir literatüründe çokça tartışılan konularından birine az kullanılan bir yöntemle yaklaşıyor kitap: alan araştırması. Zaten tanıtım yazısında da bu vurgulanmış. Aslında Türkiye’de çok iyi örneklerine rastladığımız farklı disiplinlerden gelenlerin yaptıkları alan çalışmaları yeteri kadar üzerinde düşünülmeyen akademik hasletlerimizden biri bizce. O yüzden yöntem ve alan vurgusu özellikle hoşumuza gitti. İşçi sınıfı üzerine yeni bir kitap okunacağı zaman listemizde ilk sırada.

Kitabı, benzer çalışmalardan ayrılan önemli bir başka özelliği de, alan araştırması sırasında kendileriyle görüşülen işçileri, araştırmanın basit nesneleri olarak görmemesi, onun yerine eşitlikçi, katılımcı ve sağlıklı bir bilgi üretimi için işçilerle araştırmacı arasında diyalog kuran bir dili ve yöntemi benimsemiş olmasıdır.

– –

İletişim Yayınları

Afişe Çıkmak / Yılmaz Aysan

Geçtiğimiz günlerde kitapçıda görüp naylonla kaplanmış olması sebebiyle görsel olan malzeme neymiş diye bakamadığımız ve hayıflandığımız bir kitap. Türkiye sol tarihinde alan çalışmaları vurgusu kıymetli demiştik biraz önce, Afişe Çıkmak, görsel bir arşiv çalışması ve bu açıdan o da çok kıymetli. Her iktidar değişiminde, her ahlaki dönüşüm sonrası yeniden yazılan tarihimiz ve bunun özellikle hınçla yazıldığını düşündüğümüz sol tarihimize umarız daha içeriden bir bakışla, yeniden yazmayı değil, bir hikâyeyi anlatmayı hedefleyen bir görsel toplamdır.

İştirakiyuncular, Komünistler ve Paşa Hazretleri / Emel Akal

I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde Anadolu’daki siyasi çekişmeler üzerine odaklanan Emel Akal yeni kitabıyla bu alanda üretkenliği göstermeye devam ediyor. Arka kapak yazısı iyi düzenlenmiş, oradan doğrudan aktarıyoruz. Konuyla ilgilenenlerin şimdi vakitleri yoksa da kesinlikle evde bulunsun, bir gün okurum diyecekleri kitaplardan.

Topu topu bir yıllık bir zaman dilimi: 1920 ilkbaharından, 1921 ilkbaharına kadar… Bu kısa sürede, bu dar zamanda, “Yeni Türkiye”nin iç politik sahnesi, Londra’nın ve Moskova’nın etkileri altında nasıl biçimlendi? Emel Akal’ın kılı kırk yaran araştırması bu soruya ışık tutuyor.

TKP önderi Mustafa Suphi’yle arkadaşlarının öldürülmesi ve Meclis’te ciddi bir güç haline gelmiş olan Halk İştirakiyun Fırkası’nın tasfiyesi, bu sürecin hazin zirvesidir.

İştirakiyuncular, Komünistler ve Paşa Hazretleri’ni bir siyasi polisiye heyecanıyla okuyabilirsiniz. Olayların gerçek olduğunu bilmek kaydıyla…

Türk Dış Politikası Cilt 3: 2001-2012 / Der. Baskın Oran

Şu sıralar dış politika alanında ufak çaplı bir araştırma içindeyiz ve görüyoruz ki hem Türkçe hem İngilizce (ama esasen Türkçe olması daha şaşırtıcı) gazetecilik formasyonu değil de akademi formasyonu içerisinde yazılı kaynak sayısı, hele ki güncel olmayan konularda şaşırtıcı derecede az. Türk Dış Politikası, 1919 yılından alıp nihayet Şubat 2012’ye kadar getiren bu seri, özellikle geniş yazar kadrosu ve daha ziyade tarihçiliğe olan vurgusuyla takdir topluyor.

Zaman ve Uzam Kültürü / Stephen Kern / Çev. Ali Selman

Yakınlarda edindiğimiz bu kitabı içine bakarak, dokunarak tanıtmanın zevkini yaşıyoruz. En sevdiğimiz türden bir düşünceler tarihi/kültürel tarih çalışması var karşımızda. Temel iddiası geçtiğimiz yüzyıl dönümünde ana dönüşümün zaman ve uzam anlayışında olduğu yönünde. Bu iddiayı farklı alanlar; fizik, felsefe, psikiyatri, sosyoloji ve edebiyat (Proust ve Joyce) üzerinden takip ediyor. Zaten bu alanların herhangi birine göz atıp, biraz da tarih okuyup da bu temel iddiayı sezmemiş olan yoktur herhalde. Modernliğin gelişi tercihen ya zaman ya da uzam üzerinden okunmaz mı genelde?  Bizi çok heyecanlandıran bu kitap, neden akademik kitapların sadece akademide kalmaması gerektiğinin güzel bir örneği: Akademisyen olmayan okurlar da Kübist savaşlardan Proust’a, ilgisini çekebilecek ve belki de kendisini fizik okumaya itecek bir şeyler bulabilir gibi duruyor.

– –

Kitap Yayınevi

Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti: Değişimin Failleri ve Geleneğin Muhafızları /Amit Bein / Çev. Bülent Üçpunar

Türkiye tarih çalışmalarında kopuş ve süreklilik tartışmaları en temel tartışmalardandır. Gittikçe çeşitlenen, bazı çevrelerce revizyonist olarak da nitelendirilen, yeni tarih çalışmalarında daha ziyade sürekliliğe vurgu yapılıyor. İşte Cumhuriyet kuruldu, devran döndü, peki onca yüzyılın birikmişliği içerisinde ulemaya ne oldu diye merak ederseniz, bu kitap ilginizi çekebilir. Arka kapak yazısında ünlü tarihçi M. Şükrü Hanioğlu da kitabı özellikle övmüş, belirtmeden geçmeyelim.

– –

Koç Üniversitesi Yayınları

Ana Babalık: Kuram ve Araştırma / Der. Bilge Yağmurlu, Melike Sayıl

Bu hafta verdiğimiz bir haber neden bu kitapla ilgilendiğimizi daha net ortaya koyacaktır. Bir türlü kitapçılarda rastlayamadığımız ama her gittiğimizde aklımızda olan kitaplardan. Ana babalık çalışmalarının bir derlemesi olan kitap anladığımız kadarıyla konuya farklı disiplin ve yöntemlerden yaklaşan çok zengin bir toplam sunuyor.

– –

Metis Yayınları

İsyan, Devrim, Eleştiri: Toplum Paradoksu / Bülent Diken / Çev. Can Evren

Yine çok güzel tanıtım yazılarından birini ve Metis’in şahane uygulaması olan kitap içinden bir parçayı görüyoruz. Son iki üç senenin en çok devrim oldu mu olmadı mı gibi sorularla geçtiği bölgemizde konunun iç paradokslarını vurgulayan bir eser:

Kitabın arkasında yatan başlıca fikir, gücül (fazla) ile fiili (eksik) arasındaki ilişki yoluyla toplumun paradoksal kurulumudur. Bu yapısal düzeyde, isyan, devrim ve eleştiri kavramlarını toplum paradoksunu ifade eden olaylar olarak ele alıyorum. Olayın üç boyutu, yani mekânsallık, zamansallık ve tekillik arasındaki karmaşık ilişkiler bu bağlamda belirleyici.

İkinci, tematik bir düzeyde, isyan, devrim ve eleştirinin paradoksal doğasına odaklanıyor, karşı-isyan, karşı-devrim ve karşı-eleştirinin rolü üstünde duruyorum. Karşı-devrim imkânı devrim dahilinde var olur. Tüm devrimler karşı-devrime yol açma potansiyeli taşır. Benzer şekilde, isyan iktidar tarafından ele geçirilebilir, eleştiri her an idari bir dispozitife dönüşebilir. Böyle süreçler yaşanabilir çünkü isyan, devrim ve eleştiri esasen paradoksal fenomenlerdir.

Son olarak, üçüncü bir düzeyde de siyasetin paradoksal özelliklerine eğiliyorum.

Şifrepunk: Özgürlük ve İnternetin Geleceği Üzerine Bir Tartışma / Julian Assange / Çev. Ayşe Deniz Temiz

Assange çok akademik bir kişilik değil ve fazlasıyla tartışmalı işler yapıyor. İnternetin geleceği ve kimin olduğu, nasıl kullanıldığı soruları ise akademinin konusu elbette. Biz de Koltukname’de bol bol tartışıyoruz. Türkçe edisyona bizim de manifestosunu çevirdiğimiz Aaron Swartz’ın “SOPA Yasasını Nasıl Durdurduk” başlıklı konferans konuşması eklenmiş. Şifrepunk bir toplumsal hareket olarak tanıtılıyor ve anladığımız kadarıyla barışçıllıkları üzerine duruluyor. İnternet aktivizminin kendisi artık başlı başına bir konu, bu kitap da bu konunun temel malzemelerinden birini sunacağa benziyor.

– –

Hayat Okulu Kitapları / Ed. Alain de Botton / Çev. Gül Korkmaz, Levent Konca, M. Onur Doğan, Zarife Biliz, Zeynep Bizer
Alain de Botton okuyucuysanız bu haberi kaçırmanızı istemeyiz. Yazarın farklı kitapları bir arada, üstelik yeni yazarlar da diziye eklenmiş. Kişisel gelişim bir akademik konu mudur, bu da bize tartışmalı geldi ama nereden başlayacağımızı bilemedik. Yorumlarınızı bekleriz.

Ahlaki ve pratik kafa karışıklıklarıyla dolu bir çağda, kişisel gelişim kitaplarının yeni bir bakış açısıyla ele alınma zamanı geldi. Hayat Okulu Kitapları, böyle bir yeniden doğuşu duyuruyor ve para, akıl sağlığı, iş yaşamı, teknoloji, dünyayı daha iyiye doğru değiştirme arzusu gibi hayatın büyük meselelerini inceliyor.

– –

Yapı Kredi Yayınları

Odaların Tarihi / Michelle Perrot / Çev. Şilan Evirgen

Yine bir kültür tarihi çalışması var önümüzde. Çokça görsel toplamın konusu olmuş olan başkalarının odaları teması. İşte bunu tarihte ve geniş bir coğrafyada takip eden bir soykütük çalışması.

– –

Mimarlar İçin Heidegger / Adam Sharr / Çev. Volkan Atmaca
Daha önce Mimarlar için Deleuze ve Guattari‘yi listemize almıştık. Ünlü dizinin ikinci kitabı da yine Yem Yayınları tarafından yayımlanmış. Türkçe okumak isteyen tüm mimarları ve Heidegger üzerine düşünmek isteyen herkesi mutlu edeceğini düşündüğümüz bir haber. Biz hemen sevdiğimiz mimarlara hediye olarak alacağız. Dayanamayıp tanıtım yazısından alıntılıyoruz.
Çağdaş mimarlık pratiğinin kendi iç sorunlarıyla hiçbir şekilde ilgilenmeksizin, genelde kabul gören önceliklerini ve sözde bilimsellik iddiası taşıyan kavramlarını temelden kusurlu bulduğu modern mimarlık anlayışına topyekûn meydan okuyan metin, radikal bir tavırla inşa, iskân ve yer kavramlarını yeni baştan tanımlayarak mimarlara insan varoluşuna “uygun” ve “sahici” bir mimarlık modeli önerir: teknoloji ve uzmanlık yerine deneyimi, matematiksel veriler yerine de duygu ve sezgileri esas alan bir mimarlık. Kimileri bu çağrıyı coşkuyla karşılarken, kimileri de bunu filozofun Nazizm ile bağının fikri temellerinin ifşası olarak görüp tümden reddetmiştir. Elinizdeki kitap, modern mimarlığa yöneltilmiş en köklü ve ciddi itirazlardan biri olarak bugün hâlâ çokça tartışılan bu metni, yazıldığı dönemin koşullarını, filozofun dünyası içindeki yerini ve aldığı tepkileri de dikkate alarak açımlamaya çalışıyor.
Website | + posts

Yeni çıkan akademik kitaplar // Ocak-Şubat 2013” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın