Televizyondan kitaba – Game of Thrones

TV dizileri edebiyat göndermeleriyle, içinde geçtikleri dönemle, karakterlerin oynadıkları oyunlar, hatta yedikleri yemeklerle meraklı izleyiciyi okumaya sevk edebiliyorlar. Biz de meraklarımıza yenildik ve dizilerden yola çıkan okuma listeleri hazırlamaya karar verdik. Listeler dizilerle şahsi ilgilerimizin çekiştirdikleri yerlere gidiyorlar ve her zamanki gibi katkılarınıza açıklar.

got_-_official_posterÜlkemizde kitapları Taht Oyunları olarak çevrilen Game of Thrones, yeni sezonuyla çok yakında karşımızda. 31 Mart’ta üçüncü sezonun ilk bölümünü seyredebileceğiz. Belki Mad Men en fazla Emmy Ödülü almış, Girls genç ve kadın olmayı çok farklı bir şekilde tartışıyor, Downton Abbey de 20. yüzyıla bir daha bakıyor olabilir; fakat Game of Thrones, bu kendi alanlarında çok başarılı olan dizilerin aksine, aynı anda birkaç alana el atması sayesinde popüleritesine ve kült konumuna hızla erişti.

Dizinin sadece ilhamını değil, doğrudan repliklerini aldığı kitap serisinin de başarısı burada. Hem fantastik edebiyat hem siyaset hem korku hem polisiyeyi hem de tarihsel roman planını bir arada başarılı bir şekilde tutabiliyor serinin yaratıcısı George R. R. Martin. Bu açıdan biz bu diziyi yine 2000’lerin şahane dizilerinden Battlestar Galactica‘ya benzetiyoruz. Orada da hem bilimkurgu hem macera hem romantik drama hem de korku ve polisiye bir aradaydı. Diziler ve kitap serileri uzun zaman yayıldıkları ve parça parça bir yapıyı benimsediklerinden bu türlerin birleşimine özel bir imkân sağlamış oluyorlar.

Bilmeyen için nedir Game of Thrones diye anlatmak gerekirse, hayali bir dünyada, Westeros’da farklı krallıkların arkalarında rekabet ve savaş dolu bir tarihle birlikte hem birbirleriyle hem de kuzeyden gelen kış ve kışın getirdiği kural tanımayan özgür kabileler ve fantastik yaratıklarla mücadeleleri diye özetlenebilir. Bizce, Game of Thrones‘un bir başarısı da bu kadar yüklü bir tarihi arka plan, bu kadar çok karakter ve temayı neredeyse pürüzsüzce birbirine bağlamasından kaynaklanıyor. Daha önce diziyi seyretmemiş olan, şimdi kara kara nasıl başlayacağını düşünenlere, ne kadar şanslınız iki sezon arka arkaya seyredebileceksiniz, diyoruz!

Özel efektlerine, müziğine, seçtiği görsel arka planlara ve çoğu oyunculuğuna bayıldığımız Game of Thrones kesinlikle sürükleyici bir dizi. Bu sürükleyiciliğe tekrar kapılmadan önce bir durup aklımıza getirdiği okumaları not etmek istedik.

* Buz ve Ateşin Şarkısı / George R. R. Martin / Çev. Sibel Alaş / Epsilon Yayınevi

Dizinin çok sadık diyebileceğimiz bir şekilde takip ettiği kitap serisini, Buz ve Ateşin Şarkısı‘nı listemize almamak olmazdı elbet. Öncelikle diziyi seyredenler, keşke önce kitabı okusaydım, diye üzülmesinler, gayet zevkle kitaplarını alıp okuyabilirler. Zira dizi çok sadık bir şekilde kitabı takip etse de kitabın her bir bölümünü bir karaktere dayanarak kuran kurgusu çok farklı okumalara imkân veriyor ve asıl meselesi nihayetinde sürükleyicilik olan bu çalışmada olayların nereye gideceğini bilmek okumanızı bölmüyor. Burada kitabın her bir karaktere ayrı bölümler ayırmasının, çok karakterli bir hikâyede yine de herkese derinleşebilmesinin önemi büyük. Mevsim ayırmadan zevkle okuyabilirsiniz, sonra da bizim gibi serinin kalanını yazmasını bekleyebilirsiniz.

* Prens / Nicolo Machiavelli / Çev. Kemal Atakay / Can Yayınları

Adı “taht oyunları” olan bir dizide Prens çok aşikâr bir okuma tercihi oluyor. Floransalı yazar Machiavelli uzun zamandır siyasi çekişmelerde ahlak meselesiyle ilişkilendirilen ve artık klasik statüsünde olan ünlü eseri Prens. Prenslerin iktidarı nasıl ele geçirebileceklerinin yollarıyla başlayan kitap, neden nefret edilmekten çekinmeliler, şiddetin yeri nedir ve neden dalkavuklardan uzak durmamalılar gibi bölümlerle devam ediyor. İngilizcesine ücretsiz olarak şuradan da ulaşılabilir. 16. yüzyılın başına ait bu eserde iktidar oyunları çok net ve özür dilenmeksizin ortaya konmuş.

* Hayali Yerler Sözlüğü / Alberto Manguel ve Gianni Guadalupi / Çev. Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu / Yapı Kredi Yayınları

Tüm fantastik edebiyat, masal, bilimum hayal ve efsane peşinde koşanların evlerinde bulunması gereken bir sözlük. Örneğin Ursula K. Le Guin‘in Yerdeniz serisindeki dünyanın haritasını görmek istediğinizde, Ejderhalar Diyarı diye bir yer var mıydı, diye merak ettiğinizde hem haritayı görebilir hem sözlük açıklamasını okuyabilirsiniz. İşte nihayet başından sonuna okuyabileceğiniz bir sözlük! Maalesef Westeros dünyası burada yer almıyor. İlk kitabı 1996’da yayımlanmış olan Buz ve Ateşin Şarkısı 1980’de yazılmış bu sözlük için henüz yeni ama umut etmenin sonu yok.

* Yerdeniz / Ursula K. Le Guin / Çev. Çiğdem Erkal İpek / Metis Yayınları

Game of Thrones izleyicisini nasıl kalabalık ve çok karakterli dünyasına çekiyorsa, o dünyanın efsanelerini ve hikâyelerini size sezdirmeden öğretiyorsa ve siz kendinizi “Winter is coming,” derken buluyorsanız, işte Yerdeniz de insanı o kadar çekiyor, bir daha da hiç bırakmıyor. Game of Thrones‘la bir diğer ortaklığı bu dünyanın en kadim yaratıklarının ve büyünün ve mucizelerin kaynağının ejdarhalar olması, onların dili, onların güçleri olması. Animesi de çekilen Yerdeniz serisi, bizce fantastik edebiyat listelerinde hep bir numaradır ve evet, Yüzüklerin Efendisi‘nden önce gelir. Yüzüklerin Efendisi‘nde karakterler toplumdaki statüleriyle var olur, krallar kral gibi, büyücüler büyücü, uşaklar uşak gibi hareket ederken, hem Yerdeniz hem de Game of Thrones‘da karakterler daha derin, çatışmaları hem kendileriyle hem toplumla. Bu anlamda Game of Thrones dizisinin ilham verdiği okuma listesinde Yüzüklerin Efendisi‘nden ziyade Yerdeniz‘in yer alması gerektiğini düşündük. Yorumlarınızı bekliyoruz.

Website | + posts

Televizyondan kitaba – Game of Thrones” üzerine 3 yorum

  1. Listede Yüzükler’dense Yerdeniz’e yer vermeniz çok yerinde bir karar olmuş, lütfen tebrik ve takdirlerimi kabul buyurunuz. Yüzükler fazla “epik”, Yerdeniz daha “gerçek” bence 🙂 En geç yılda bir kez haç ziyareti yaptığım bir yerdir Yerdeniz (Bak gene aklıma geldi, bu ara tekrar elden geçireyim). Yalnız Yerdeniz ahalisi ile yeni tanışacaklara Metis’in 30. yıl şerefine yaptığı tek ciltlik baskıyı değil, tek tek olan ciltleri önermek isterim. Her kitabın ayrı olduğu baskılarda, bence hikayeyle örtüşen çok güzel çizimler var ve nedense onlar tek cilde alınmamış. Animeyi de izledim ama çok beğenmedim, bütün hikayelerden serbest bir toplama olmuş, kitapları bilmeyip beklenti içinde olmasaydım daha fazla sevebilirdim belki. Bir de animedeki hikayede bazı boşluklar vardı diye hatırlıyorum ama yanılıyor olabilirim, izleyeli epey oldu.
    Taht Oyunları’nda ben de 31 Mart’ı bekleyenlerdenim ama kitaplara henüz başlayamadım, giderek uzayan okuma listemde sırasını bekliyor.
    Hayali Yerler Sözlüğü’nü ise nasıl oldu da daha önce duymadım hayret! Derhal edinilesi bir kitap, hele de Sevin Okyay – Kutlukhan Kutlu çevirisi kitabı edinmek için bir sebep daha sunuyor 🙂

    Acaba bu listeye Philip Pullman’ın His Dark Materials dizisi (Türkçe’de ilk kitbın isminden yola çıkarak Altın Pusula Dizisi denilmiş) eklenebilir mi dersiniz? İlk kitabın filmi yapılmıştı ama sonrası gelmedi. Başta kilise olmak üzere bir çok şeye getirdiği eleştiriler yüzünden gerisinin geleceğini sanmıyordum zaten 🙂

Bir Cevap Yazın