Nâzım Hikmet’in Kürk Mantolu Madonna eleştirisi

Sabahattin Ali’nin en meşhur eseri, Kürk Mantolu Madonna, bu yıl 70. yaşına girdi. Yapı Kredi Yayınları, bunu özel bir baskıyla kutlarken, editör Sevengül Sönmez Radikal Kitap‘ta yazdığı bir yazıda, “Kürk Mantolu Madonna‘yı neden çok sevdik?” diye soruyor.

Sabahattin Ali’nin romanı, ikinci kez askerlik yaptığı Büyükdere’de bir çadırda yazmaya başlamasından, romanın gazetede tefrika edilişine kadar (18 Aralık 1940-8 Şubat 1941 arasında, Hakikat gazetesinde Büyük Hikâye başlığı altında) Kürk Mantolu Madonna‘nın var oluş macerasına değinen Sönmez’in yazısı, döneme ve Sabahattin Ali’nin başyapıtına dair çeşit çeşit bilgiyle dolu. Bunların arasında en çok ilgimizi çekeni, Nâzım Hikmet‘in eleştirisi oldu.

Nâzım Hikmet’inki, ilk kez 1943’te Remzi Kitabevi tarafından kitaplaştırılan romanın ilk eleştirisiymiş. Şair, Mayıs 1943’te Bursa Hapishanesi’nden gönderdiği bir mektupta Kürk Mantolu Madonna hakkında şunları yazmış:

Kürk Mantolu Madonna, ben bu kitabı hem sevdim, hem kızdım. Evvela niçin kızdığımı söyleyeyim. Kitabın birinci kısmı bir harikadır. Bu kısmın kendi yolunda inkişafı yani bir küçük burjuva ailesinin içyüzünü tahlili öyle bir haşmetle genişlemek istidadında ki, insan buradan ikinci kısma geçerken, elinde olmayarak, yazık olmuş, bu çok orijinal, çok mükemmel başlangıç ve imkân boşuna harcanmış, keşke bu başlangıç harcanmasaydı, diyor. Ben başlangıcı okurken yani Berlin’e kadar olan pasajı, senin benim anladığım manadaki realizmine hayran oldum. Beni dinlersen o başlangıcı almak ve kahramanın ölümünü kısaca tekrarlamak suretiyle o ailenin efradı ve eşhasının hayatları etrafında bir ikinci cilt, ayrı bir roman yapabilirsin, böylelikle de dinlemeye başladığımız harika musiki birdenbire kesilmiş olmaz. Gelelim ikinci kısmına, o kısım, başlı başına bir büyük hikâye olarak güzeldir ve böyle bir tecrübe gerek senin için gerekse Türk edebiyatı için lazımdı. Sen bu tecrübeyi başarıyla yaptın.

İlk eleştiri Nâzım Hikmet’ten gelmiş, dedik ama, aslında tefrika hâlâ devam ederken, Sabahattin Ali ile gazete sahibi Cemal Hakkı arasında telif sıkıntısından kaynaklanan atışmalar sonucunda, Cemal Hakkı romanın beğenilmediğini iddia etmiş. Ali, Hakkı’ya şu çarpıcı yanıtı vermiş:

Benim yaptığım, bana defaatle vaat edildiği halde, hiç sebep zikredilmeden incaz edilmeyen bir hakkı istemektir. Bir de sizin yaptığınıza bakalım: Roman gazetenizde, benim gibi bu meselelerde hassas olan bir adamı deli etmek için olacak, mütemadiyen şekil değiştirilerek, kararsızlık içinde, neşredildi. Evvela üç sütunda başlayıp sonra dört sütuna, sonra da yedi sütuna çıkarıldı.

Yazı hayatımda ilk defa olarak, yazımın tutmadığı suratıma çarpıldı. Neden? Bunu araştırmaya lüzum bile hissedilmedi. Acaba roman hakikaten tutmadı mı? Tutmadı ise kabahat romanda mı, Hakikat gazetesi karilerinin seviyesinde mi benim şimdiye kadar intişar etmiş bulunan eserlerim meydanda olduğuna göre, benden gazeteniz için yazı isterken, İskender Fahrettin, Esat Mahmut beylerden veya Peride Celal, Kerime Nadir, Mükerrem Kâmil hanımlardan beklenen neviden bir roman istemiş olamayacağınız aşikârdır. Akşam gazeteleri karileri ancak bu nevi yazıları tutuyorlarsa kabahat bende mi? Sanatı üzerinde benim kadar titreyen ve bunu “talebe muvafık emtia” haline girmekten benim kadar kaçan bir insana eliniz titremeden “roman maalesef tutmamıştır” diye yazarken ne yaptığınızın farkında mı idiniz?

Daha önce, Türk yazarların kayda değer notlarını, mektuplarını sizlerle paylaşmak istediğimizi belirtmiştik. Bu mektuplaşmaları okurlarla paylaşarak, biraz yavaşça da olsa ilerlememize bir katkıda bulunan Sönmez’e teşekkür etmek istiyoruz. Sönmez’in yazısının tamamına mutlaka göz atın.

GÜNCELLEME (4 Nisan 2013): Aslı adlı okurumuzun yorumu üzerine, Hikmet Hükümenoğlu’nun, yazının sonlarındaki bir ayrıntıya dair şu blog yazısına da bir bağlantı vermek istiyoruz.

Website | + posts

Nâzım Hikmet’in Kürk Mantolu Madonna eleştirisi” üzerine 9 yorum

  1. Merhabalar, koltukname’yi büyük bir keyifle takip ediyorum, paylaştığınız harika yazılar için çok teşekkürler. Tavsiyeniz üzerine Sönmez’in yazısının tamamını da okudum. Fakat benim anlamadığım Sönmez’in yazısının son kısmında “Maria’nın götürüldüğü toplama kampında ölmüş!!” olduğunu yazmış olması. Acaba ben yanlış kitabı mı okudum? Maria zaten hasta olduğu ve hamilelikten zayıf düştüğü için ölmemişmiydi?

    • Çok dikkatlisiniz. Biz bunu ilk okuduğumuzda fark edememiştik, daha sonra Hikmet Hükümenoğlu sayesinde gördük. Hükümenoğlu adına konuşmamak için bir bağlantıcık daha verelim size o zaman. Buyurun.

      Habere de güncelleme olarak yansıtacağız bunu.

      • Ah neyse ki kendinden şüphe eden bir tek ben değilmişim. Anlaşılan küçük bir talihsizlik olmuş. İlginize teşekkür ederim.

  2. Aynı hata ne yazık ki Notos’un son sayısında Sabahattin Ali dosyasında da yer alıyor. Sanırım A. Ömer Türkeş, KMM’yı başka bir romanla karıştırıyor ( http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=4380). Bu yazı 2005’de Radikal’de çıkmış ve Sevengül Hanım’ın yazısındaki kutudaki metin de sanırım bu yazıdan alıntılanmış. Dalgınlık ya da hata yapmak dünyanın sonu değil, ama yayınlarda ve arşivlerde düzeltme yapılmaması bu hataları kalıcı bir hale sokuyor.

  3. Küçük bir açıklama: Maria’nın kampta öldüğü ile ilgili bölüm benim yazımın sonunda değil, sayfa başındaki kırmızı kutucukta…

  4. KMM’yı dün bitirdim. Mutsuz bir son olacağını ilk sayfalarda hissetmeme rağmen gerçekten çok beğendim. Günümüzün hoyrat dünyasında böyle naif ve samimi bir hikayeye hasret kalmışlıktan kaynaklanan bir beğeni olabilir. Takıldığım iki nokta var ki, dünden beri internette KMM hakkında onlarca yorum ve eleştiri okumama rağmen bunlara değineni görmedim. Raif, Maria ile tanıştığında 24,öldüğünde ise 35 yaşında. Maria ile 4-5 ay geçiriyorlar. Raif sonra Türkiye’ye dönüyor, anlatılanlardan anlaşıldığına göre 2 yıl kadar Havran’da kalıyor. Daha sonra Ankara’ya yerleşiyor. Anlatıcı, Raif’in büyük kızının 15-16 yaşlarında olduğunu söylüyor. Minimum hesapla, Raif’in öldüğünde 40 yaşında olması gerekir. Roma’nın kurgusunda matematiksel bir hata var. Takıldığım ikinci konu ise, Raif’in bu masalsı aşktan hemen sonra muhtemelen görücü usulü ile adeta 80’ler dizisinden çıkmış klasik bir orta alt sınıfa ait kadınla alel acele evlenmesi. Oysa, Raif yalnız geçen yıllardan sonra çevre baskısı ile çaresizce 30’lu yaşların ortasında evlenmiş ve romanın sonlarında tanıştığı ve trenin arkasından bakakaldığı kızı da Maria’yı tanıdığı yaşlardaki genç bir kadın olsa daha mı iyi olurdu, diye haddimi aşan bir düşünceye kapılıyorum. Böylece, kendinden 10 yaş kadar küçük olan anlatıcıya “evlat” diye hitap etmesi de kulağıma daha hoş gelirdi.

    • Kürk Mantolu Madonna kitabındaki Raif’in büyük kızı lisede küçük kızı 12 yaşlarında olduğunu yazılmış. Ancak kitabın sonunda kendi kızı olduğunu öğrendiği trendeki kızın 8-9 yaşlarında olduğunu yazmış. Yıllar mı hesap sormuyor biz mi yanlış anladık kitabı.

      • Aynen katılıyorum böylesine güzek bir kitabın matemetik hatalarıyla basit bir Türk dizisi tadını vermesi sıktı beni alnanyaya geldikten bir yıl sonra maria ile tanışıyor yaklaşık 1yılda onunla (sadece resime 1 ay bakmış 3 ay sonra maria ilie karşılaşmış) kalıyor ve dönerken almanyaya geleli 1 yıl oldu diyor. Daa kötüsü almanyadan döndükten 2 yıl sonra evleniyor 2 kızı oluyor biri lisede biri 12 yaşlarında ama mariayı gmemeyeli 10 yıl oldu diyor. Ayrıca evkendikten sonra girdiği işe ki bu 8 yıllık bi iş oluyor en eski çalışan deniyor 15 yıl bu bankada daa önce de farklı şubede. Mardan olan kızı 8 9 yaşında kendi küçük kızı 12 büyük kızı yetişkin liseye gidior? En ii yazarımız bile türk dizisi mantığında. EN çokta raifin mariayı merak etmeyip hemn aklına kötü şeyler getirmesine kızdım hani sen farklıydın raif nasıl böyle sıradan düşünürsün!

  5. saniyorum ki Raif defteri Maria’yi 10 senedir gormedigi bir vakitte, Frau Van Tiedeman’la karsilastigi zaman yazmis ve cekmeceye koymus ama bu oldugu zamandan cok oncesine denk dusuyor. Yani, defterde yazanlar Raif’in olumunden cok daha evvel yazilmis, defteri yazdiktan sonra, hic bir seye tepki vermeyen yasamina uzunca bir sure devam ediyor diye dusunuyorum

Bir Cevap Yazın