Uzakdoğu’dan muhalif bir ses: Ai Weiwei

Geçtiğimiz haftalarda, “Görünmez Adam” Liu Bolin’in çalışmalarına yer vermiştik. Bugün de Çin’in yetiştirdiği önemli modern sanatçılardan biri olan Ai Weiwei‘yle ilgili habler paylaşacağız. Weiwei’nin muhalif ve aktivist kişiliği, Çin hükümeti tarafından pek sempatiyle karşılanmamasına yol açmakta. 2011 yılındaki tutuklanması sonrası sebepsizce üç ay hapiste tutulmuş ve serbest bırakılması sonrası, vergi kaçırdığı için tutuklandığı açıklanmış, pasaportu alınarak Çin dışına seyahati yasaklanmıştı.

Ai Weiwei’nin hayatı soruşturmalar, yasaklar ve şiddetle geçmiş, yoluna hep engeller çıkarılmış olsa da, o, sözünü söylemek için hep farklı bir yol bulmuş. Heykel, fotoğraf, sinema, şiir, mimari derken, nihayet sıra müziğe de gelmiş. Ancak Weiwei, sıradışı bir sanatçı olduğundan, bu noktada da farklı bir tercih kullanmış ve The Guardian‘ın bildirdiğine göre, bir heavy metal albümü yapmaya karar vermiş.

Tüm sözleri bizzat yazan ve parçaları seslendiren Weiwei için besteler, dostu rock müzisyeni Zuoxiao Zuzhou‘nun danışmanlığında gerçekleşmiş. Otobiyografik sözlerden oluşan parçaların dışında, iki parça da görme engelli insan hakları savunucusu Chen Guangcheng‘a adanmış durumda.

Ai Weiwei, geçtiğimiz yıl Çin hükümetini ve uyguladıkları politikaları eleştirdiği “Gangnam Style” klibini yayınlamış ve klip yayınlanır yayınlanmaz yasaklanmıştı. Weiwei’nin parçanın Çince nakaratında kullandığı “Cǎonímǎ“, Çin’deki internet sansürü için kullanılan argo bir kelime. Parça ve klip için yine birlikte çalıştığı dostu Zuoxiao Zuzhou’nun evi, klibin yayınlanması sonrası belediye tarafından yıkılmış.

Çin hükümeti, Çinli sanatçılar ve muhalifler üzerindeki baskısını giderek artırırken, yabancı müzisyenlere de sansür uygulamaktan geri durmuyor. Geçtiğimi günlerde Pekin’deki Çilek Müzik Festivali için davet edilen Alman elektronik müzik topluluğu Kraftwerk, Çin hülümetinden izin alamadı. Gerekçe ise Kraftwerk’in 1998 yılında Tibet’e özgürlük çağrısı yapan bir konsere katılmış olması. Grubun o yıllardaki kadrosundan sadece Ralf Hütter‘in ekipte olması ise belli ki Çinli yetkilileri pek ilgilendirmemiş.

Çin hükümeti adına konuşan yetkililerse, yasağın Tibet’le bir ilgisini olmadığını savundular. Görünen o ki, Çinli yetkililer haklı, zira son dönemde Çin hükümeti, sadece Tibet konusunda aktif olan sanatçıları değil, insan hakları, demokrasi ve özgürlük kavramlarıyla ilgili etkinliklere katılan, sanat icra eden çok sayıda uluslararası sanatçıyı, ülkeleri sınırlarından içeri sokmamaya kararlılar.

Website | + posts

Uzakdoğu’dan muhalif bir ses: Ai Weiwei” üzerine bir yorum

  1. Çin Hükümeti belki biraz “over-protective” davranıyor olabilir ama bunu halkının iyiliği için yapıyor bence 🙂

Bir Cevap Yazın