Dünya Barış Manço’yu keşfetmeye gecikmiş de olsa hazır

70’ler batıda pop müziğin sürekli evrimleşerek dünyayı fethettiği yıllardı. Yeryüzünün dört bir köşesinde müzisyenler, disco, rock, heavy metal ya da soul’la kendi estetik anlayışlarını birleştiriyor, yeni bir evreye giren kapitalizmin de onayıyla, batılı müzikte ufuklar durmadan genişliyordu.

Yerel müzikler de bu rüzgârın etkisiyle kendi yollarını aramaktaydı. Nijerya’da afro-beat’ler ortaya çıkarken, Tayland’da oldukça underground bir tür sayılabilecek Luk Thung, ortalığı kasıp kavuruyor, Etiyopya’da özgün bir caz palazlanıyordu. Her ne kadar batı, o sıralarda “dünya müziği” adını alacak yeni bir metayı piyasaya çıkarmamış olsa, bu nedenle kendi dışında olan bitene ilgisi (örneğin Beatles’ın Hindistan ziyareti gibi) nispeten düşük kalsa da, yereller bunu umursamadılar. Zaten batı müziğinin kendi içindeki dinamizm, kitlelerin bitmek tükenmek bilmeyen arayışlarını doyurmaya yetmekteydi; batı kendi müziğini üretip zenginleştirmekle oldukça meşguldü.

Türkiye’de de 70’ler, kendi içinde benzer bir sürecin geçirildiği yıllardı. Batılı enstrumanlarla rock yapmakta olan bir gurup Türk müzisyeninin, “yerel” ve “folklorik”le buluşma arayışları zirvedeydi. Henüz küresel kapitalizmle yeteri kadar bütünleşmemiş, kentli olmamış ve arabeskleşmenin/gecekondulaşmanın erken evresinde bulunan toplumun büyük kısmı kendisine yabancı bu müziğe hiç de sıcak değildi. Çözümü bulmak için çok da uzaklara bakmaya gerek kalmadı. Geleneksel halk müziğinin baş enstrumanı olan bağlamaya elektrik bağlanmasıyla “Anadolu rock” bir anda ülkeyi eline geçiriverdi. Bir yandan oldukça modern bir sound elde edilirken, diğer taraftan geleneksel köklere de sıkı sıkıya bağlı kalınıyordu.

Bu yılların en önemli karakterlerinden biri Barış Manço’ydu. Bugün batı dünyası, bu çok yönlü müzisyeni keşfetmeye hazırlanıyor. Manço’nun 36 yaşındayken kaydettiği, 1979 tarihli beşinci albümü Yeni Bir Gün, dünyada piyasaya sürüldü.

Manço’nun haklı şöhreti, tüm çabalarına rağmen –şaşırtıcı Japonya turnelerini saymazsak– kendi ülkesinin sınırlarını pek de aşamamıştı. Dolayısıyla Yeni Bir Gün de dünyanın bihaber olduğu albümler arasında yerini aldı. Oysa bu büyük ve üzerinde durmaya değer konsept albüm, Anadolu rock adı verilen müziğin evrensel caz müziğine açtığı büyük bir kapı niteliğindeydi. Kılıç Danışman’ın Fender Rhodes’la eklediği enstrümantal pasajlar, tam da bu caz-rock etkilerinin hissedildiği kısımlardı. Ahmet Güvenç’in güçlü bas gitarının da katkısıyla albüm sağlam ve temiz bir sound‘a sahip olmuştu.

Kurtalan Ekspres

Gerçi melodiler oldukça eskiydi ama Barış Manço, sesiyle ihtiyaç duyulan ince dokunuşları yapıp bütünlükleri sağlıyordu. Bununla birlikte albüm, oldukça sıkıntılı ve huzursuz bir onyılı geride bırakmakta olan Türkiye’ye benzer bir tedirginliği de taşımaktaydı. Pek çok Anadolu rock müzisyeni ya ülkeden sürülmüş ya da tutuklanmıştı. Ülke askerî bir diktaya girmek üzereydi. Zarif Yeni Bir Gün, hem toplumsal hem de bireysel kaygıları da taşımaktaydı.

Yeni Bir Gün sonrası Manço’nun Avrupalı bir plak şirketiyle anlaşması suya düşünce, Türkiye’den bir dünya yıldızının çıkması da süresiz ertelenmiş oldu. Oysa uluslararası bir kariyer yapmaya hevesi o yıllarda oldukça yüksekti. Bu hevesi kırılınca, önce daha kolay tüketilir müzikler üretmeye koyulan Manço, ardından TV programcılığına, ardından tatil köyü işletmeciliğine, ardından bir otomobil markasının Türkiye temsilciliğine, ardından da belediye başkanlığı adaylığına kadar uzanan tahmin edilmez bir çizgiye sahip oldu. 1999 yılında kalp krizinden aniden vefat ettiğinde, ülkeyi yasa boğmuştu. Yeni Bir Gün ise yıllarca Türkiye’ye ait bir sır olarak kaldı.

Ancak batıda Anadolu’da esmiş olan rock ve caz rüzgârlarına yönelik yeniden yükselmekte olan ilgi sonucu, garip olsa da, Katalonyalı bir yayıncı olan Guerssen Records, Yeni Bir Gün‘ü geçtiğimiz günlerde LP ve CD formatlarında tekrar yayımladı. Albüm, tüm dünyadaki müzik marketlerde yerini almış durumda. Manço’nun müziğini dünyaya duyurma hedefi, belki de öldükten sonra gerçekleşiyor.

Hatırlatalım, Guerssen Records’un son dönemde albümlerini yayınladığı Türk müzisyenler arasında Edip Akbayram da var.

Website | + posts

Dünya Barış Manço’yu keşfetmeye gecikmiş de olsa hazır” üzerine 2 yorum

  1. Yazınızı keyifle okudum. Barış Manço, müziğiyle, felsefesiyle, gerçek bir dünya starıydı. Böylesi kişiler her 100 yılda bir gelir belki de dünyaya. İyi ki diyorum onunla aynı yüzyılda yaşayıp müziğinden kulağımız felsefesinden gönlümüz yararlandı diye avunuyorum. Sevgiler.

  2. Aslinda o donemdeki Turk sanatçilar için dunya tarafindan henuz kesfedilmedi demek yanlis olur; Saykedelik donem, yani Erkin Koray, Baris Manço, Edip Akbayram, Mogollar, Selda Bagcan, Cem Karaca vs. gibi isimler dunyada gerçek muzik dinleyen kitle tarafindan kesfedilmis durumda. Bu doneme ait sarkilarin yer aldigi toplama albumler çok ragbet goruyor. Äna akim muzik dinleyecisinin bu isimleri kesfedememesi gayet normal, çunku bu kitlenin dinleyemeyecegi turden bir muzik yapti bu insanlar. Turkiye’de bile bu isimlerin o donemleri pek bilinmez. Ozellikle Yeni Bir Gun gibi belki de Turk muzik tarihinin en iyi albumlerinden birinin bilinmemesi çok yazik. Uzun lafin kisasi yurtdisindaki insanlar, bizim muzigimize daha çok deger veriyor.

Bir Cevap Yazın