Kategori: Film
Matt Damon’ı kurtarmanın maliyeti
En son Marslı‘da büyük bir kurtarma operasyonuyla dünyaya geri getirilen Matt Damon, görünüşe göre birçok filmde, bir yerden kurtarılması gereken karakterler canlandırmış. Quora kullanıcısı Kynan Eng’in yaptığı hesaplamaya göre, Matt Damon’ı kurtarmanın toplam maliyeti, 900 milyar dolar!Devamı »
88. Oscar Ödülleri sahiplerini buldu
Evet, ırkçılık tartışmalarının damgasını vurduğu bir Oscar yarışının daha sonuna geldik. Tüm oyuncu kategorilerinde iki yıldır üst üste sadece beyazların aday olduğu Oscar’ların tartışmaya yol açmazı kaçınılmazdı. Sunucu Chris Rock, açılış monoloğunda bu duruma bolca “giydirdi” demek yerinde olacaktır herhalde.
İşte Leo’nun en nihayetinde Oscar’ı kaptığı (siz de şu arkadaşlar kadar sevindiniz mi?), Mad Max‘in herkesi solladığı 88. Akademi Ödülleri’nin kazananları:
88. Oscar adayları
28 Şubat Pazar akşamı Chris Rock’ın sunacağı 88. Akademi Ödülleri’nin adayları açıklandı. Listeye 12 adaylıkla The Revenant hâkim. Ardından da 10 adaylıkla, bizim de 2015’in en iyi filmleri listemizde yer verdiğimiz Mad Max: Fury Road geliyor.
Carol‘ın En İyi Film dalında aday olmaması, Room‘un yönetmeni Lenny Abrahamson’ınsa En İyi Yönetmen’e aday gösterilmesi yılın sürprizlerinden. Tüm aday listesini aşağıda görebilirsiniz. Bakalım Leo sonunda Oscar’ı kapabilecek mi!Devamı »
Alan Rickman (1946-2016)
2015’ten Kalanlar // Film
Yıllar geçtikçe ülke olarak daha da zor günler yaşıyoruz. Sonucu beğenilmeyince tekrarlanan seçimler, bombalı saldırılar, sokağa çıkma yasakları, her an çıktı çıkacak savaşlar, yine ölümler, ölümler… Umudun ışığı yavaş yavaş sönerken, her gün biraz daha gömüldüğümüz karanlıktan kurtulabilmek, anlamsızlıkların içinde biraz anlam bulabilmek adına kendimizi her zamanki gibi sanata veriyoruz. İşte Koltukname ekibi olarak bizi 2015’te en çok etkileyen albüm, film ve kitaplar.
Yılın filmi: Sarmaşık / Tolga Karaçelik
Gişe Memuru‘yla tanıdığımız Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği Sarmaşık, izledikten sonra etkisinden kolay kolay çıkamayacağınız, müziğinden sahnelerine, karakterlerinden olay döngüsüne kendinizi ara ara düşünürken yakalayacağınız bir film.
Bir armatörün iflas etmesi üzerine gemi Mısır açıklarında demir alır. Yasalara göre mürettebattan 6 kişi gemide kalmak zorundadır. Armatör gemiyi sattığında maaşlarını ilk alacak kişiler olma ümidiyle kalanlar arasında anlaşmazlıklar giderek artar, gerilimin dozu yükselir.
Film Altın Portakal’da topladığı ödüllerin yanı sıra konuşmaların sansürlenmesi ve para ödülünün verilmemesiyle gündeme geldi. Ama bizce başta Nadir Sarıbacak olmak üzere tüm ekibin tüyler ürpertici oyunculuğu, Cem Karaca’nın çarpıcı sesi, günümüzün toplumsal ve siyasi atmosferine göndermeleriyle yılın en iyi filmi olan Sarmaşık‘ı haberlere fazla takılmadan izlemelisiniz. Sinema sanatının ne kadar güzel olduğunu hatırlayacaksınız.Devamı »
Tilda Swinton kitapçı küratörlüğüne soyundu
Hayatına bir pop-up mağaza şeklinde başlayan, yakında kalıcı bir dükkâna taşınacak olan One Grand kitapçısı, “küratörlü” bir kitapçı. Out dergisinin yayın yönetmeni Aaron Hicklin‘in kurduğu bu sıradışı mekân, internet sitesinde şöyle açıklanıyor:
One Grand, meşhur sanatçıların ve yaratıcı insanların edebi ilham kaynaklarını paylaştığı, küratörlü bir kitapçı. One Grand, Tilda Swinton, Tom Ford,Michael Stipe, Annie Lennox, John Irving, Edmund White, Frank Rich, Ta-Nehisi Coates, Ryan McGinley, Terence McNally, Sarah Waters, Carrie Brownstein, Glenn Ligon, John Cameron Mitchell, Michael Pollan ve daha niceleri dahil olmak üzere dünyadaki en merak uyandırıcı insanların zihinlerine ayna tutuyor.
Refinery 29, yaz listesinin küratörlerinden Tilda Swinton’ın seçkisini paylaşmış. Tam da Swinton’dan bekleneceği üzere, sıradışı başlıklarla dolu bu listeyi biz de beğeninize sunuyoruz. Kitapların çoğuna ne yazık ki Türkçede ulaşılamıyor; ama çevrilmiş olanlara Türk yayınevinin bağlantısını ekledik. Devamı »
San Diego Comic-Con 2015 fragmanları
Her yıl San Diego’da gerçekleşen çizgi roman fuarı Comic-Con‘dan bu yıl da fragmanlar, özel videolar başka güzellikler gelmeye başladı. 2015 ve 2016’da vizyona girecek süper kahraman, bilimkurgu vb. filmlerinin ve dizilerinin fragmanlarından bir seçkiyi aşağıda bulabilirsiniz. Tüm videolar için de IMDB’ye bakabilirsiniz.
Filmler:
Ömer Şerif (1932-2015)
Şampiyonların Kahvaltısı’ını bir de John Malkovich’ten “oku”yun
Kurt Vonnegut‘un en bilinen, en sevilen eserlerinden Şampiyonların Kahvaltısı‘na, şimdi John Malkovich’in seslendirmesiyle sesli kitap olarak ulaşılabiliyor. Bir Amazon şirketi olan Audible‘ın yayınladığı roman, Vonnegut dünyasının meşhur bilimkurgu yazarı Kilgore Trout’la tanışan ve tüm eserlerini kurgu değil de gerçek sanan otomobil satıcısı Dwayne Hoover’ın hikâyesini anlatıyor. Şahsen Hollywood’un en etkileyici seslerinden birine sahip olduğunu düşündüğümüz Malkovich, kitapla ilgili şöyle diyor:
Şampiyonların Kahvaltısı bir aktörün isteyebileceği en iyi senaryolardan; canlandırması müthiş keyifliydi. Umarım Vonnegut hayranları, bu zorlayıcı ve komik Amerikan klasiğini dinlerken eğlenirler çünkü ben kaydederken çok eğlendim; kitapla ilk defa tanışanların ise onu kırk yıl önce olduğu kadar taze ve güncel bulacaklarına inanıyorum.
Sümer Tilmaç (1948-2015)
Sir Christopher Lee (1922-2015)
Zeki Alasya (1943-2015)
Haftanın Eğlencesi: Oscar adayı filmler Türk popüler kültürüyle buluşuyor
Şubat ayıyla birlikte bir Akademi Ödülleri’ni daha geride bıraktık. Adayların “beyazlığı”yla eleştirilen ödüllerin, sunucu Neil Patrick Harris’e rağmen eğlenceli geçtiği de pek söylenemez. Bu durumda Onur Kurnaz ile Sevil Yılmaz’ın müthiş çalışmasına dönüyoruz. Aday filmlerin konularını Türk popüler kültürüyle buluştuan afişler, NPH’nin esprilerinden çok daha komik. Bizim favorimiz Boyhood, ya sizinki? Yorumlarınızı bekliyoruz. (Bigumigu aracılığıyla.)
Perde kapanırken kulak kabartılanlar
Filmler; oyunculukları, senaryoları, sahneleri gibi müzikleriyle de hafızalarımızda yer edinirler. Bazılarında ise, o son sahnede çalan müzik, aklımızda kalan tek şey olur. Tüm filmin ruhunu taşıyan, darbesini vuran o son sahne, o unutulmaz parçayla mühürlenir. Bu gibi parçaları unutmak da o sahneden bağımsız düşünmek de imkânsızlaşır.
İşte size etle tırnak olmuş film sahneleri ve şarkılardan oluşan öznel bir liste:
Fight Club: Pixies / “Where Is My Mind”
Fight Club, kuşkusuz tüm zamanların kült klasiklerinden biri. Chuck Palahniuk’ın aynı adlı kitabından senaryolaştırılmış bu David Fincher filmi, karakterleriyle, modern topluma vurduğu sert darbelerle, şaşırtıcı gerçekliğiyle tüm izleyenleri sarsmıştı.
Filmin son sahnesi ise, bize 80’lerin sonlarında kalmış, Kurt Cobain’in ilham kaynağı Pixies adlı grubu tekrar hatırlatmıştı. “Where Is My Mind” Fight Club sayesinde Pixies’in en bilinen parçası haline de gelmişti. O final ve Pixies parçası arasındaki kusursuz uyumu görmezden gelmek, dolayısıyla “Neymiş bu Pixies?” diye araştırmalara dalmamak elbette imkânsızdı.Devamı »
87. Akademi Ödülleri’nin adayları açıklandı
22 Şubat’ta sahiplerini bulacak olan 87. Akademi Ödülleri’nin adayları az önce açıklandı. Neil Patrick Harris’in sunuculuğunu üstlendiği ödüllerde başta dokuzar adaylığı bulunan Birdman ile The Grand Budapest Hotel olmak üzere, The Theory of Everything ve Boyhood gibi filmler ön plana çıkıyor. Belki de en şaşırtıcı olan, Interstellar‘ın yokluğu… Ama filmlerle ilgili ayrıntılara Oscar’ların sitesinden ulaşabileceğinizi hatırlatıyor, adaylarla ilgili yorumları sizlere bırakıyoruz. Oscar’larda kaybedenlerin de nasıl kazandığını merak edenleri de buraya alalım.Devamı »
2014’ten Kalanlar // Film
2013 zor bir yıldı, Gezi tam anlamıyla damga vurmuştu 2013’e. Zihinleri, bedenleri, vicdanları ağır mesaiye gark etmiş; güçlüğüyle, yeşerttiği ümidiyle, barındırdığı öfkeyle yaşadığımızı hissettirmişti bize. 2013’ün selefi bu yüzden biraz ruhsuz, biraz yavan geldi. Olayımız eksik kalmadı elbet ama yüzümüz pek az güldü 2014’te. Yolsuzluklar, yasaklar, hastalıklar, iş kazaları, ölümler, ölümler, ölümler… Neyse ki insanlık bize ümit de verdi. Elbette sanatla, sinemayla, edebiyatla ve müzikle. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, Koltukname ekibi olarak –Koltukname, Optimusminimus ve Sevillaportakalı– 2014’te haşır neşir olduğumuz albümler, filmler ve kitaplardan bir demet sunmak istiyoruz. İşte 2014’ün parçalı bulutlu ruhunu bizim için renklendirenler. (Albümler için buraya, kitaplar içinse buraya buyurabilirsiniz. Geçtiğimiz yılların listeleri ise burada.)
Yılın filmi: Interstellar / Christopher Nolan
2014, uzun süredir beklediğimiz filmlerin bir kısmına kavuştuğumuz yıl oldu. Bunların başında elbette Nolan’ın Interstellar‘ı geliyordu. Şahsen ilk çıkan teaser trailer‘da görülenler dışında filmin konusu hakkında hiçbir şey bilmeden izlediğimiz bu film seyirciye gerçek bir sinema deneyimi yaşatıyor. Görkemli sahneler, heyecan dolu anlar, karmaşık bir hikâye çizgisi, şaşırtıcı bir son… Neredeyse Memento‘nun daha büyük –çok daha büyük– bütçeli bir hali gibiydi Interstellar. Özellikle de tüm bilimkurgu ve aksiyonun arasında, filmin kalbinde yatan baba-kız hikâyesi göz önünde bulundurulduğunda. Gerçekten de filmde bizi en çok etkileyen bu oldu.Devamı »
David Lynch’ten Louboutin kırmızısı reklam filmi
İlk ayakkabısının altını ojeyle boyadıktan sonra kırmızı tabanlı ayakkabılarıyla bir efsaneye dönüşen Christian Louboutin, şimdi geriye dönük bir yol izleyerek kendi kırmızı (ve tabii başka renk) ojesini üretiyor. Şişesi de uzun bir topuğu andıran ojenin tanesinin 50 dolar olduğunu belirtiyor, yorumları size bırakıyoruz…
Ayakkabılar efsane, ojenin kırmızısı efsane; reklam filmini çekecek ismin de bir o kadar efsane olması gerektiği düşünülmüş olsa gerek ki David Lynch‘e başvurulmuş. Louboutin’le daha önce “Fetiş” adlı projede (DİKKAT, işyerinde açmaya uygun değildir vs.) Lynch’in kendine has reklam filmini aşağıda izleyebilirsiniz.
Bu, Lynch’in moda evleriyle ilk ortak çalışması değil. Lynch, başka markalara çektiği reklam filmlerinin yanı sıra 2011’de Dior için Marion Cotillard’ın oynadığı, Lady Blue Shangai adında bir kısa film çekmişti. (Spell Saab aracılığıyla.)Devamı »
Spike Jonze’dan Karen O için doğaçlama müzik klibi
Being John Malkovich ve Adaptation. gibi filmleriyle tanıdığımız yönetmen Spike Jonze, geçtiğimiz haftalarda New York Moda Haftası’nda Opening Ceremony için tek perdeli bir oyun sahneye koymuştu. Jonze, fırsattan istifade, Her filminde birlikte çalıştığı Karen O‘nun yeni albümünden bir parça için doğaçlama bir klip çekmiş. Crush Songs‘da yer alan “Ooo”nun klibinde Elle Fanning yer alıyor. Jonze klip hakkında şunları söylüyor:
Bu hafta sevgili dostum Karen, çok kıymetli, şahsi, aşk ve kalp kırıklığı parçalarıyla dolu, Crush Songs adındaki ilk solo albümünü çıkarıyor. Bu şarkıları birkaç yıl önce çok özel bir şekilde, doğaçlama olarak yatak odasında tek başına yazdı; öyle ki, geleneksel bir şekilde hazırlanmış bir albümden ziyade, onun yüreğinden gelen, savunmasız yakalanmış fısıltıları andırıyor bu albüm. İşte bu yüzden pazar günü, Met’te prova ve ışıklandırma yaparken verdiğimiz on dakikalık arada, Karen için albümü gibi son derece doğaçlama bir “müzik klibi” çektik. Elinizin altında bir opera binası, bu şarkı ve Elle Fanning varsa fırsatı kaçırmamalıymışsınız gibi geldi bana. Bu yüzden Karen’ı yeni albümü için tebrik etmek adına ona bu sürpriz hediyeyi hazırladık. Bu klibi sizlerle aynı anda izleyecek. Umarım beğenirsiniz.
Herkesin Spike Jonze gibi arkadaşlara sahip olması temennisiyle, işte söz konusu klip. Karen O’nun Her filmi için yazdığı harikulade “Moon Song”u ise buradan dinleyebilirsiniz. (HUH. Magazine aracılığıyla.)Devamı »
GAP’ten David Fincher imzalı reklamlar

İki yıl önce GAP’in yaratıcı yönetmen koltuğuna oturan Rebekka Bay’den beklentiler yüksekti. 2007’de, H&M’in minimalist çizgide giysiler satan alt markası COS’u yaratarak dikkatleri üzerine toplayan Bay’in, tüm Danlığıyla GAP’e eski Amerikan kimliğini geri kazandıracağı umuluyordu. Bay beklentileri boşa çıkarmadı. Artık klasikleşmiş bir marka sayılan GAP, gerçekten de beyaz tişörtler ve kotlardan başlayarak eskisi gibi “basitleşti.”
Bay, bu sonbahar yeni bir hamleyle karşımızda: David Fincher yönetmenliğinde reklamlar. Siyah-beyaz olan bu dört reklam filmine, tam da Fincher’dan beklenecek şekilde karanlık ve esrarengiz bir hava hâkim. “Kimse sizi izlemiyormuş gibi giyinin”, “Sizin karmaşıklaştırmanızı bekleyen basit giysiler” ve “Başkaldırı ve riayetin üniforması” gibi spotlar, şu sıralar Odakule’de de görülebilecek geniş çaplı “Dress Normal” (Normal giyinin) kampanyasının bir parçası. Satın almamız istenen kıyafetlerin ve markaların bir yaşam tarzı, kimlik, hatta ilişki biçimi olarak sunulduğu reklam dünyasında ürünün kendisinin ön plana çıkartılması gerçekten hoş bir değişiklik.Devamı »