Terk edilmiş bir akıl hastanesinde peydahlanan gölgeler

lead_large

Brezilyalı sanatçı Herbert Baglione‘nin “1000 Gölge” adlı çalışması kapsamında, İtalya, Parma’daki terk edilmiş bir akıl hastanesinde hayaletler peydahlanmış bulunuyor. Sandalyelerin, masaların ayaklarından çıkarak yerlere, duvarlara uzayan gölgeler, ıssız binanın eski sakinlerinden arta kalan ruhları andırıyor.

Aklımıza da ister istemez American Horror Story‘nin ikinci sezonu, “Asylum” geliyor.

Terk edilmiş akıl hastanesinin gölgeleri aşağıda. Baglione’nin diğer çalışmaları için Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz. (City Lab aracılığıyla.)Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Dünyanın en meşhur gitarları

1

Daha önce “Meşhur Gözlükler” adlı çalışmasını paylaştığımız Federico Mauro, Ferzan Özpetek’le de çalışmış, bol ödüllü bir İtalyan tasarımcı. “Meşhur Gitarlar”da, adından da anlaşılabileceği üzere, dünyanın meşhur gitar üstadlarının gitarlarının ilüstrasyonlarını derlemiş. B.B. King’den Hendrix’e, Mark Knopfler’den Paco de Lucia’ya çok sayıda gitaristin özel gitarlarının portreleri aşağıda. Biz özellikle solaklarınkinden hoşlandık. Sizin en çok hangilerini sevdiğinizi de yorumlara bekliyoruz. Mauro’nun diğer çalışmaları için internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz.Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Studio Ghibli karakterleri 8-bit halinde

Dünyaca ünlü animasyon stüdyosu, Studio Ghibli, kuruluşundan bu yana aynı anda hem heyecan verici hem de dokunaklı filmler sundu izleyicilere. Muazzam görseller, incelikli müzikler ve elbette harikulade hikâyelerle karakterler… Ruhların Kaçışı, Yürüyen Şato ve Prenses Mononoke gibi filmlerle ayrıca ciddi bir hayran kitlesine de ulaşmış durumda Studio Ghibli (ve elbette kurucularından Hayao Miyazaki). 

Bu hayranların arasından İngiliz tasarımcı Richard J. Evans, Studio Ghibli karakterlerini 8-bit’lik olarak çizmiş. Bu filmlerde çoğunlukla bir nostalji havası da olduğu düşünülürse, gerçekten çok hoş bir proje olmuş. Bu çalışmanın devamı ve sanatçının diğer işleri burada. Siz en çok hangisinden hoşlandınız? (Flavorwire aracılığıyla.) 

gib1Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Muppet’lar Twin Peaks karakterlerine dönüşürse

David Lynch’in dizisi Twin Peaks, günümüzde artık kült bir klasiğe dönüşmüş durumda. Dizi için festivaller düzenleniyor, dizinin çekildiği bütün mekânların listesi çıkarılıyor ve dünya üzerinde diziyle alakalı her şey internette derlenip toplanıyor.

Diziden esinlenen sanat çalışmalarını da unutmamak gerek. Amerikalı grafik tasarımcı Justin DeVine, Muppet‘ları Twin Peaks‘ten karakterler olarak canladırmış. Bizim favorimiz elbette Kermit. Henüz altı tane suluboya resim yapan DeVine, projeyi sürdürecekmiş. Devamı ve başka çalışmaları için Tumblr’ına göz atabilirsiniz. (Flavorwire aracılığıyla.)

dr-lawrence-teethDevamı »

Dövmelenen ünlüler

“Instagram sanatçısı” Cheyenne Randall (sanatçı türleri gün geçtikçe artıyor), ünlülere dövme yapıyor — ama iğne ve mürekkep değil, Photoshop kullanarak.

Dergilerin üstlerinde insanların vücutlarına dövmeler çizdikten sonra kendine Photoshop öğreten Randall, Marilyn Monroe’dan Elizabeth Taylor’a, hatta kraliyet ailesine kadar herkesi “dövmeliyor”. Üstelik tek tük dövmeler de değil söz konusu olan, tüm vücudu kaplayan çizimler.

Aşağıda Randall’ın çalışmalarından bir seçki bulabilirsiniz. Sanatçının Instagram hesabı burada, başka kolaj çalışmalarının bulunduğu Tumblr sitesi ise burada. (Refinery29 aracılığıyla.)

01Devamı »

Yerel lezzetlerle oluşturulan ülke bayrakları

Crave Sidney Uluslararası Yemek Festivali, çeşitli güzelliklere vesile olmayı sürdürüyor. Daha önce festival kapsamında yapılan ve yemeğin sanatla ilgisini irdeleyen sergiden çalışmalara yer vermiştik. Şimdi de festivalin reklam kampanyasıyla karşınızdayız.

Dünya çapında tanınan reklam ajansı, TBWA (İstanbul ayağı da burada),  festival için yerel lezzetleri kullanarak çeşitli ülkelerin bayraklarını oluşturdu. Kimilerini diğerlerinden daha başarılı bulsak da, çoğunun midemizi kazındırdığını itiraf etmemiz gerekiyor. Sizce en iştah açıcı görünen hangisi? (Oi! Blog aracılığıyla.)

 

İtalya; fesleğen, makarna ve domates.
İtalya; fesleğen, makarna ve domates.

Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Rastlantısal tarihi edinimler

Grafik tasarımcı Kursat Sevim‘in “Rastlantısal tarihi edinimler” başlıklı çalışması, başbakanın özlü sözlerini, o sözlere uygun meşhur filmlerden karelerle bir araya getiriyor. Film karakterleri tarafından sarf edilmiş gibi görünen sözler, Sevim’in deyimiyle özünde sevdiklerinin ve sevmediklerinin bir karışımı.

Sevim’in tüm çalışmaları için internet sitesine göz atabilirsiniz. Tasarımcısının Twitter’ı ise burada.

Line sitesinde paylaştığı çalışmasında favorimiz galiba “Ananı da al git John Connor”. Ya sizinki?

6206_614536488584200_1522582375_nDevamı »

Haftanın Eğlencesi: Yeşilcam Artizleri

Bu haftanın eğlencesi, tasarımcı Selahattin Birgül‘den geliyor. Birgül, Türkçeye Çılgın Hırsız olarak çevrilen Despicable Me filminin sarı yaratıklarını almış ve “Yeşilçam artizleri”ne dönüştürmüş. Biz pek şeker bulduk. Birgül’ün diğer çalışmaları burada. Bu sırada henüz görmediyseniz filmin Pharrell Williams imzalı şarkısı, “Happy” için dünyanın ilk 24 saatlik klibi çekildi. Ona da buradan göz atabilirsiniz. 24 saat bana fazla, 4 dakika yeter diyenler için kısa klip Birgül’ün çalışmalarının altında. (Sosyal Me aracılığıyla.)

despicable_me_yesilcam_artizleri-bodi-ekremDevamı »

Ayın karanlık yüzü artık öksüz

Geçtiğimiz günlerde, müzik dünyasına yönelik çalışmalarıyla tanınan ünlü tasarımcı Storm Thorgerson, 69 yaşında kanser sebebiyle yaşamını yitirdi. Görsel tasarım dehası olarak gösterilen Thorgerson’un yarım yüzyıla yaklaşan kariyeri böylece noktalanmış oldu. Thorgers’un ardından Pink Floyd resmi sitesi ve David Gilmour, Thorgerson’un kaybı için ayrı ayrı mesajlar yayınladılar. Thorgerson’u hatırlamak için 60’lara doğru bir yolculuk yapmak gerek.Devamı »

New York evlerinin pencereleri

José Guízar New York’ta yaşıyor ve pencerelerle kafayı bozmuş durumda. Meksikalı grafik tasarımcı, “Windows of New York” (New York’un Pencereleri) adlı proje kapsamında, her hafta yeni bir pencere çizimini paylaşıyor. Benzer bir proje –belki yalnızca tarihi yarımadaya sınırlı kalmakla– İstanbul, Paris ve Roma gibi şehirler için de yapılsın isterdik doğrusu. New York’un pencerelerinin tamamını, adresleriyle birlikte buradan görebilirsiniz. Bizim favorilerimiz birinci, renkli camlar ile tuğladan oluşan pencere… Sanatçının diğer çalışmaları için internet sitesine buyurunuz. (Pek Güzel Şeyler aracılığıyla.)

7-horatioDevamı »

Duran kitap kulübü

Gezi Parkı’nda kurulan Gezi Kütüphanesi’nin TOMA’larla dağıtılmasının ardından, Gezi Parkı Direnişi Duran Adam’ın teşvikiyle yeni bir eyleme sahne oluyor: Duran kitap kulübü. İnsanlar başta Taksim Meydanı olmak üzere İstanbul’un ve tüm Türkiye’nin sokaklarında durmakla kalmıyor, kimileri de dururken kitap okuyorlar.

Londralı fotoğrafçı George HentonAl Jazeera için Taksim meydanı’nda kitap okuyanları fotoğraflamış. Bizim gibi, birinin elinde ne zaman kitap görse ne olduğunu öğrenmek isteyenler için, direnişle olan bağlantısının dışında da harika bir çalışma bu.

Ağırlıklı olarak Orwell‘in 1984‘ünü tercih eden okurlar aşağıda. Bu tarz çalışmalarla ilgileniyorsanız Underground New York Public Library‘ye de (New York Yeraltı Halk Kütüphanesi) göz atmanızı öneririz. Son not olarak, dağıtılan kütüphaneyle ilgili olarak “Kitaplar nerede?” diye sormak isteyenler, Cihat Duman‘ın bloğunda yayınladığı örnek dilekçeyle İBB’ye başvurabilirler. (Page Turner aracılığıyla.)

Taksim Square Book ClubDevamı »

Haftanın Eğlencesi: Sanatçıların Moleskine defterleri

Moleskine Dolambaçlı Yol Kitabı

Defter deyince akan suların durmasına neden olan marka Moleskine, “Detour” (Dolambaçlı Yol) projesi kapsamında, ünlü ressam, tasarımcı, yönetmen, mimar ve yazarların defterlerinden kesitleri birleştirdiği bir kitap yayımlamış.

“Detour” projesi, yukarıda bahsettiğimiz gibi, yaratıcı işlerle uğraşan ünlü isimlerin doldurduğu Moleskine defterlerinin dünyanın çeşitli şehirlerinde sergilenmesinden oluşuyor. Sergi şu ana kadar Londra (2006), New York (2007), Paris (2008), Berlin (2008), İstanbul (Bahar 2009), Tokyo (Sonbahar 2009), Venedik (Yaz 2010) ve Şanghay‘ı (Sonbahar 2010) çoktan gezmiş bulunuyor.

Brainpickings, bu “Detour” projesinde yer alan çeşitli sanatçıların defterlerinden çeşitli sayfaları bir araya getirmiş. Biz aralarında en çok Dave Eggers‘ınkinden hoşlandık gibi. Siz ne dersiniz?Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Ünlülerin minimalist posterleri

Bugün paylaşacağımız Haftanın Eğlencesi, zaten son zamanlarda internette büyük bir yoğunlukla paylaşılıyor. Yine de biz de kayda geçmezsek olmazdı. İstanbullu grafik tasarımcı Uğur Saraç, ünlülerin adlarını, en meşhur sözleri, hareketleri, özellikleri ve acayiplikleriyle birleştirip, minimalist sayılabilecek bir çalışmaya imza atmış.

Saraç, İlk Ekran’a verdiği röportajda, projenin tamamen eğlence amaçlı olduğunu ve toplamda altmış kadar ünlü içerdiğini söylüyor. Aşağıda bunların, Adnan Oktar’dan Recep Tayyip Erdoğan’a, Cüneyt Arkın’dan İzzet Altınmeşe’ye, çeşit çeşit ünlüyü içeren otuz kadarını görebilirsiniz. (Biz Mirkelam’a bayıldık, ya siz?) Sanatçının diğer çalışmaları ise burada.

turk unluler 01Devamı »

Kendini boyayan adam

Çinli sanatçı Liu Bolin‘in çalışmasını uzun uzun açıklamak pek gerekmiyor. “Görünmez Adam” olarak anılan Bolin, “Şehirde Gizlenmek” adını verdiği projede kendini boyayarak çeşitli manzaraların içine gizliyor. Özellikle de Çin’de süregiden sansür tartışmaları kapsamında çok anlamlı bulduğumuz fotoğrafları daha fazla uzatmadan huzurlarınıza sunuyoruz.

ATT00148

Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Dizilerdeki meşhur evlerin planları

Bask iç tasarımcı Iñaki Aliste Lizarralde, sevdiği dizilerdeki (birkaç tane de filmdeki) meşhur evlerin planlarını çıkartmış. Nasıl bu kadar uğraşabilmiş, bilmiyoruz ama iyi ki uğraşmış! Özellike Friends gibi, dairelerin de neredeyse birer karakter sayıldığı dizilerdeki evlerin planlarını incelemek çok hoşumuza gitti.

Biz bu çalışmadan Bakınız aracılığıyla haberdar olduk. Planların posterlerini satın almak isteyenler, sanatçının Etsy sayfasına uğrayabilirler — yalnız yoğunluktan dolayı mart sonuna kadar sipariş alınmıyormuş, bilginize.

Tiffany'de Kahvaltı
Tiffany’de Kahvaltı

Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Minimalist bilim posterleri

Poster, özellikle de minimalist poster paylaşımımızı uzun zamandır aksatıyorduk. Ama sonunda harika bir çalışmayla karşınızdayız. Hint tasarımcı Kapil Bhagat, Hindistandaki Ulusal Bilim Günü’nü, meşhur biliminsanlarının en önemli keşiflerini posterleştirerek kutlamış. Darwin’den Einstein’a, bu zekice tasarlanmış posterlerle Flavorwire’da karşılaştık. Satın almak isteyenlerse Society6‘e uğrayabilir.

science1

 

Devamı »

Müzecilikte kendi hediyelik eşyanızı kendiniz yapın dönemi

Rijksmuseum, esas olarak Hollanda, Hollanda’nın yanı sıra da Avrupa ve Asya sanat tarihinden kilit parçaları koleksiyonunda bulunduran bir Amsterdam müzesi. Sadece bununla kalsa Amsterdam’a uğramayanlar için pek bir önem taşımazdı. Fakat Zeit Online‘da okuduğumuz bir haber bizi  internet sitesine yöneltti, orada gördüklerimizi de paylaşmadan duramadık. Müze bünyesinde bulunan 125 bin eseri dijital ortama aktarmış. Zeit’ın da belirttiği gibi, bu kadarı da aslında pek yeni değil. Google Art Project ya da Europeana gibi projeler aslında bunu yapıyor. Nitekim başka müzelerde bu kadar toplu biçimde olmasa da dijital ortama geçiyor.

Fakat Rijksmuseum bir adım ileri gitmiş. Size, zevkinize göre internet üzerinde bir koleksiyon oluşturma şansı tanıyarak, koleksiyonculuğun ucundan tattırmış oluyor. Koleksiyonu, bazı sorulara verdiğiniz cevaplara göre onlar oluşturuyorlar ki içlerinde, “Tatil için nereleri tercih edersiniz?” Devamı »

2011’in en iyi 50 kitap kapağı

Design Observer, 50 Books/50 Covers (50 Kitap/50 Kapak) yarışmasının 2011 sonuçlarını açıkladı. Otuz beş kişilik bir jüri tarafından seçilen kapakların arasında dizi kapağı çalışmaları da var (en çok hoşumuza gidenlerin bunlar olduğunu itiraf etmeliyiz). Site, yarışmanın 2012 ayağı için başvuruları açmış bile. Kitabın İngilizcede yayımlanması gerekiyor ama hangi ülkede yayımlandığı fark etmiyor. Tüm katılım şartlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de Grafikerler Meslek Kuruluşu, her yıl düzenlediği Grafik Ürünler Sergisi‘nde kitap kapaklarına da ödül veriyor, Sabit Fikir de “Karne” bölümünde kitapların iç ve dış tasarımını değerlendiriyor ama bunlar dışında bildiğimiz bir kitap kapağı yarışması yok. Nitekim KitapKapak gibi kitap kapağı arşivleri de yeni yeni oluşuyor. Yayıncılık geçmişi yeknesak kapaklara dayanan, Can, Yapı Kredi gibi büyük yayınevlerinin tüm kitaplarının hâlâ aynı kapakla yayımlandığı, İletişim, Metis gibi köklü yayınevlerinde ancak diziden diziye değişen şablonların kullanıldığı Türkiye’de bu çok da şaşırtıcı sayılmaz. Devamı »

“Sanat ve Yemek” üzerine

Feasting on Art’ı sizlere daha önce tanıtmıştık. Sanat ve yemek arasındaki ilişkiyi tarifler de vererek kurcalayan bu blog sadece natürmort değil, çok farklı mecralardan besleniyor. Arada haberler de veriyor ve biz de böylece muhtemelen hiç gidemeyeceğiz sergileri uzaktan sevme şansına kavuşuyoruz. İşte Art + Food: Beyond the Still Life (Sanat ve Yemek: Natürmortun Ötesi) sergisini de bu blog‘dan öğrendik.

Crave Sidney Uluslararası Yemek Festivali kapsamında görülebilecek sergi, natürmortun ötesine geçecek şekilde görsel sanatlar ve yemek ilişkisini ele alıyor. Son derece gündelik tüketilen gıdalar söz konusu çoğunlukla. Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Daha önce hiç görülmemiş Rolling Stones fotoğrafları

Değerini bilmeyen aileler tarafından çatı katlarına saklanan, üç beş kuruşa satılan nadide eserlerle ilgili haberlere siz de en az bir kez denk gelmişsinizdir. İşte, müzisyen Lauren White, Kaliforniya’daki bir bit pazarında benzer bir şekilde Rolling Stones fotoğraflarına denk gelmiş. Fotoğrafları aldıktan sonra araştırmaya başlayan White, bunların daha önce bırakın yayımlanmamış olmayı, hiç görülmediklerini fark etmiş. Yolu düşen olursa, fotoğraflar 26 Ekim’e kadar Los Angeles’taki Dilettante Galerisi‘nde sergide. Bizim gibi o taraflara gidemeyenler ise grubun genç ve masum (!) günlerini aşağıda inceleyebilirler. (Flavorwire aracılığıyla.)

billwyman65

Devamı »