Müzik üzerine enstantaneler

En mühim gitarlar

Federico Mauro, Ferzan Özpetek’le de çalışmış, bol ödüllü bir İtalyan fotoğraf sanatçısı. “Ünlü gitarlar” adlı çalışmasında, dünyanın ünlü gitar üstadlarının gitarlarını fotoğraflamış. B.B. King’den Hendrix’e, Mark Knopfler’den Paco de Lucia’ya çok sayıda gitarist’in özel gitarlarının portrelerini izlemek isterseniz, koleksiyona buradan ulaşabilirsiniz.

 

Rock ikonlarına ikonlar

Tata ve arkadaşlarına ait tasarım atelyesi, meşhur rock gruplarının isimlerini minimalist ikonlara dönüştüren bir koleksiyon hazırlamış. “Rock gruplarının isimlerini hiyeroglif benzeri imajlarla ifade etmek istesek nasıl olurdu?” gibi bir sorudan yola çıkan tasarımcıların çalışmasına buradan göz atabilirsiniz.

 

Kimin eli kimin cebinde

Rock dünyasında kim kiminle hangi zamanda ve hangi grupta çalışmış olduğu konusu, çetrefilli bir hadisedir. En ummadık kişiler, fi tarihinde tahmin etmedik insanlarla bir grup kurmuş, sonra yollarını ayırmıştır. Jeff Beck ve Robert Plant’in ya da John Lennon ve Mitch Mitchell’in ne zaman birlikte çalıştıkları, karanlıkta kalmış sırlardandır. Rock tarihinden tam 727 ünlü ismi alıp bunların ilişkisini bir harita haline getirirseniz, sonuç, bu girift ilişkileri temsil eden bir örümcek ağı şeklinde ortaya çıkar. Bu hassas ağı buraya tıklayarak yakından inceleyebilirsiniz.

 

En güzel değil, en geniş ses

Vokalistler, mensubu oldukları grupların adeta vitrinleridir. Bu yüzden de grup kadar popülerlikleri vardır. Aynı sebeple de subjektif bir “en iyi hangisi” tartışması, dinleyiciler arasında sürer gider. Konuya daha matematiksel ya da bilimsel yaklaşmak isteyen Concert Hotels sitesi, gayet açık bir görsel hazırlamışlar. Buradan ulaşabileceğiniz görsele göre Axl Rose, sesini en geniş aralıkta kullanan solistler listesinin tepesinde. Rose, “There Was a Time” parçasında en kalın ve “Ain’t It Fun”da en ince sesini kullanmakta.

En ince notalara kim çıkıyor sorusunun cevabı olarak ise Mariah Carey öne çıkıyor. “Emotions” parçasında Mariah neredeyse bardak çatlatıyor. Onu hemen ardından olmasa da, yakın denebilecek bir mesafede Christina Aguilera, Prince, Axl Rose ve Tina Turner takip ediyor.

Konu kalın notalarsa, Axl Rose yine listenin tepesinde. Barry White, David Bowie, Tom Waits ve Paul McCartney de davudi sesleriyle onu takip etmekte.

 

Hip Hop demir tahta oturdu

Westeros’ta hip hop ritmleri yankılanıyor dersek şaşırır mısınız ? Şaşırmayın; çünkü Amerikan HBO kanalının pek başarılı dizisi Game of Thrones için resmî bir hip hop albümü hazırlandı. Common, Big Boi, Daddy Yankee ve Bodega Bamz gibi hip hop müzisyenlerinin katkısıyla ortaya çıkan albüm, hip hop’un bilinen enerjisini, dizinin fantastik ve büyüleyici atmosferiyle birleştiriyor.

“Söylemedi deme, benle uğraşırsan, Khaleesi’nin öfkesini tadarsın” ya da “Oturup düşünüyorum, köşeme çekilince, bu hayat nasıl da benziyor taht oyunlarına” gibi sözler içeren şarkılara kulak vermek isterseniz, albümün tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

 

Mahna Mahna

Çocukluğu 80’lerde geçenlerin hemen hepsi birer Muppet Show hayranıdır. Zira televizyonun renksiz, yayınların sansürlü olduğu bu yıllarda Muppet Show eşsiz ve özgün bir eğlence kaynağı olarak belleklere yerleşmişti. Beaker, Crazy Harry, Fozzie, Animal, Scooter, Muppet Show‘un unutulmaz karakterliydi. Her bölümüne bir ünlü konuk olur ve kendini kuklaların önünde rezil etmekten de hiç çekinmezdi.

Her biri ayrı bir çılgın bu kuklaları günümüz müzisyenleriyle şeklen benzetmek, Short List sitesinin aklına gelmiş. Doğrusu benzerlikler yadsınacak gibi değil.

Bu sevimli listeye buradan göz atabilirsiniz.

İslami hip hop ya da tesettürlü rap ya da sadece müzik

Muneera Williams, tam bir hip hop müzisyeni. Güçlü ve tutkulu sesiyle ritmik konuşması duyulduğunda, dinleyiciler buna kolayca ikna oluyor. Williams, “Müzik sadece eğlence değil, dostluk, sevgi ve umudun da yayılmasına yardımcı olabilir” fikrinde. 34 yaşındaki Williams, şarkılarında da bu fikrini beyan ediyor.

Muneera Williams ve Sukina Owen-Douglas, birlikte “Poetic Pilgrimage” adlı hip hop grubunu kurduklarından beri hayran kitleleri hızla büyümekte. Her ikisi de İngiltere’de doğmuş olsalar da, aileleri Afrika kökenli Karayip göçmenleri. Onları ilgi odağı yapan özelliklerinden biri de 2005 yılında büyüdükleri şehir Bristol’den Londra’ya yüksek öğrenim için gittiklerinde İslam dinini tercih etmiş olmaları.Devamı »

Hip hop ruhunu geri istiyor

Dünya, insanların yarattığı şiddete tarih boyu sahne oldu. Bununla birlikte, şiddet günümüzde belki de hiç olmadığı kadar yaygın ve kolay uygulanır hale geldi, hatta kendini gelişmiş ya da medeni tanımlayan toplumlarda bile sıradanlaştı.

Bunun son örneklerinden biri de kısa zaman önce ABD’nin Missouri eyaletinin Ferguson kasabasında yaşandı. Belki kendimizden başkalarına bakmaktan pek hoşlanmadığımızdan, belki şiddetin kanıksandığı bir coğrafyada olmamızdan, belki devlet şiddetini artık içselleştirdiğimizden, dünyanın öbür ucundaki olaylar basınımızda pek yer bulmadı, dolayısıyla gündemimize de giremedi. Oysa tarihindeki ilk siyahi devlet başkanına sahip ABD’de, silahsız siyahi bir gencin polis tarafından öldürülmesi ardından başlayan olaylar küçümsenecek gibi değildi.Devamı »

Yurtta barış, dünyada cannabis

Calvin Cordazor Broadus Jr., dünyanın en tanınmış rap müzisyenlerinden biri. Geçtiğimiz günlerde New York’ta hatırı sayılır bir gazeteci kalabalığının karşısına geçerek, kendi hakkında “mühim” açıklamalarda bulundu.

Önce, sahne adı olan “Snoop Dogg”‘u artık kullanmayacağını, kendisine bu isimle hitap edilmemesini istediğini, bunun yerine “Snoop Lion” olarak anılacağını söyledi. Basın mensupları bu mühim haberi kaydederken, Boradus Jr., bundan böyle hip hop değil reggae tarzında müzik yapacağını sözlerine ekledi. Bu cümleleri daha bir ilgi çekti, ama asıl bombasını sona saklamıştı. Broadus Jr., eskiden olduğu kişinin öldüğünü, şu anda Bob Marley‘nin reenkarne olmuş ruhunun vücudunda yaşamakta olduğunu açıkladı.Devamı »

Ghetto Brothers tozlu tavan arasından tekrar gün ışığına çıkıyor

New York’ta 1971 yılının yaz aylarında üç kardeş ve birkaç arkadaşlarından oluşan bir grup müzisyen, Manhattan Fine Tone Stüdyosu’nda kayıt yapmaktalardı. Tek bir öğleden sonrada sekiz şarkı kaydetmişlerdi. Power-Fuerza adını alacak Latin rock tarzındaki albümleri, ilk ve tek ürünleri olacaktı. Power-Fuerza, bir Latin rock albümü de olsa, hip hop’a da hiç uzak değildi.

Grubun adı Ghetto Brothers‘dı ve yalın bir gerçeklik içermekteydi. Ghetto Brothers, yaşadıkları Bronx mahallesinde gerçekten bir varoş çetesiydi. Manhattan, gökdelenleriyle kapitalist dünyanın en önemli sembollerinden biriyken, Bronx adeta başka bir gezegendi. Yıkıntılar, boş arsalar, terk edilmiş dükkânlar, evsizlerin ısınmak için sokaklarda yaktığı ateşler, polisin uğramadığı sokaklar, %30’un üzerindeki işsizlik oranı, nüfusun yarısının sosyal yardımla geçinmesi, uyuşturucu, şiddet bu diğer gezegenin panoramasıydı. Özellikle güney Bronx, 11 binden fazla gencin oluşturduğu 100’den fazla çetenin savaş sahnesiydi.Devamı »

Hip hop’un doğuşu ve yükselişi III: Yeni dünyanın ortak paydası

Hip hop, 90’lı yıllarda patlama yapıp, modern müzik türleri içinde sağlam bir yer edinmeyi başarmıştı. Ancak 2000’ler yaklaşırken, Amerikan hip hop dünyası, art arda gelen suç ve şiddet eylemleriyle sarsıldı. Önce Tupac Shakur, Mike Tyson’ın bir karşılaşmasından dönerken silahlı saldırıya uğradı ve yedi günlük hayat mücadelesini kaybetti. Hip hop dünyası şok ve yas içindeydi.

Bir yıl sonra, doğu yakasının bir başka önemli müzisyeni Notorious B.I.G., Los Angeles’ta halen çözülemeyen bir cinayete kurban gitti. B.I.G.’in Life After Death (Ölümden sonra hayat) adlı albümü, öldürülmesinden yalnıza birkaç gün sonra piyasaya çıkacak ve tüm zamanların en çok satan hip hop albümlerinden biri olacak; kadınlara yönelik şiddet içerikli sözleriyle tanınan B.I.G.’in dul eşi, ölümünün ardından kadına şiddet karşıtı eylemlerde boy gösterecekti.Devamı »

Hip hop’un doğuşu ve yükselişi II: Kültür endüstrisinin sinsi pençesinde

80’ler, Soğuk Savaş’ın toplumu muhafazakâr iktidarlara yönelttiği Amerika’da, siyahlar için hayatın zor olduğu yıllardı. İran’daki İslam devrimiyle ilgili olarak yaşadıkları oy kaybı, Demokratlar’ın iktidarı eski Hollywood yıldızı Cumhuriyetçi Ronald Reagan’a bırakmasına yol açmıştı. Reagen tipik bir muhafazakâr politikacıydı. Onun 80’lerin neredeyse tamamında sürecek ve koskoca doğu blokunun imhasıyla sonuçlanacak iktidar döneminde, büyük şirketlerin yıldızı parlayacak, devletin ihtiyaç sahiplerine doğrudan yardımları kesilecek, zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olacaktı.Devamı »

Hip hop’un doğuşu ve yükselişi I: Siyah bir isyandan satılabilir bir metaya dönüşürken

Aslında 70’lerin New York’unda siyahlar ve Güney Amerikalılar arasında şekillenen bir altkültür olan hip hop, günümüzde daha çok, kibarca söylemek gerekirse, mesaj kaygısı içermeyen sözleriyle ve şovenist video klipleriyle tanınan bir müzik türü olarak bilinir.

Batı Afrika yerlilerinin ritmik sözlerle hikâye anlatma geleneğinin, köle ticaretiyle 20. yüzyıl Amerika’sına kadar taşınmasının ardından hip hop, 60’ların sonunda Müslüman Afroamerikalılardan mürekkep Last Poets‘in davul ritmi üzerine kaydettikleri siyasi şiirlerden oluşan albümüyle güncel bir müzik türü olmaya doğru hareket etti. Bu henüz adı konmamış ve hip hop’a evrilecek müzik, ezilenlerin ve kapitalist Amerika’da kıt kanaat geçinenlerin gürleyen, fakat çok duyulmayan sesiydi.Devamı »

Galaksiler arası bir kayıp

90’ların sonlarında grunge etkisini artık yitirmişti; dünya gençliği, temelleri atılmış postmodern dünyada bunalımlı bir arayış içindeydi. Spice Girls Amerikan Müzik Ödülleri’ni kasıp kavurmaktayen, Britney Spears, erotik liseli figürüyle fenomen olmak üzere ilk albümünü yayınlamıştı ve yıllarca bir kadın ve bir erkekten oluştuğuna bizzat inandığım Modern Talking, tarihi bir hata yaparak tekrar birleşme kararı almıştı. Teknolojinin iyice belirleyici olduğu bu post-grunge dönemde, elektronica, neo-punk ve hip hop, genel beğeniden tatmin olmayan ve yeni bir yön arayan underground Devamı »