Televizyondan kitaba — Buffy the Vampire Slayer

TV dizileri edebiyat göndermeleriyle, içinde geçtikleri dönemle, karakterlerin oynadıkları oyunlar, hatta yedikleri yemeklerle meraklı izleyiciyi okumaya sevk edebiliyorlar. Biz de meraklarımıza yenildik ve dizilerden yola çıkan okuma listeleri hazırlamaya karar verdik. “Bu diziyi seviyorsanız şu kitapları da okumalısınız” mantığından yola çıkan bu listeler dizilerle şahsi ilgilerimizin çekiştirdikleri yerlere gidiyorlar ve her zamanki gibi katkılarınıza açıklar.

buffy_the_vampire_slayer_logo-11abucfSeveninin büyük bir tutkuyla sevdiği dizilerden Buffy the Vampire Slayer. Joss Whedon‘ın yarattığı dizi, vampir avcısı olan lisedeki genç bir kızın hikâyesini anlatıyor. Dizinin jeneriğinden alıntılamak gerekirse: “Her nesilde bir avcı doğar: tüm dünyada yalnızca bir kız, seçilmiş kişi. Vampirlerle, şeytanlarla ve karanlığın güçleriyle savaşacak; kötülüğün yayılmasını, sayıca katlanmasını engelleyecek güce ve yeteneğe yalnızca o sahip olacaktır. O, Avcı’dır.”

İşte Buffy, kendi neslinin avcısıdır. Yanında gözetmeni ve bir cadı ile kurtadamı da içeren sıradışı arkadaşlarıyla vampirler ile diğer doğaüstü yaratıkları avlar, çeşit çeşit kötülük planlayanlara engel olur. Buffy‘yi özel kılan elbette bu basit çerçevenin ötesindeki ayrıntılar. Öncelikle vampirlerin ve seçilmiş bir vampir avcısının bulunduğu bir dünyada, iyilik ile kötülük algısının klişeleşmiş olmaması. Dizide saf iyi ile saf kötü bulunmadığı gibi, diğer Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz lise tipleri de –ponpon kız, sporcu erkek, popüler grup, inek öğrenci, vb.– birer karikatürden ibaret değil. Tüm karakterler ve olaylar üç boyutlu.Devamı »

2013 Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri

Geçtiğimiz yıl, Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nı gezmek isteyen okurlar, o uzun ince yola düşmeden önce sevdikleri yayınevlerinin indirimlerinden haberdar olmak isteyebilir düşüncesiyle hazırladığımız indirim listesini, bugün fuarı bizzat gezerek güncellemiş bulunuyoruz. Bu yıl 32. düzenlenen fuarda indirimler ne artmış ne azalmış (yalnızca İletişim 30. yılına özel olarak %30 indirim uyguluyor), dolayısıyla listede çok büyük bir oynama olmadı ama listeye geçtiğimiz yıl gözümüzden kaçmış olan birçok yeni yayınevi eklendi.

Lafı daha fazla uzatmadan, huzurlarınızda 32. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri:Devamı »

Yeni çıkan akademik kitaplar // Ocak-Şubat 2013

Akademik alanda yeni yayımlanan kitaplar listemizle bir kez daha karşınızdayız. Listede, sadece akademisyenlere hitap etmeyen ama kurmaca ya da anı da olmayan tarih, sanat tarihi, felsefe, siyaset, sanat ve edebiyat üzerine çalışmalardan seçkiler yaptık. Son aylarda bu alanlarda listeye almak istediğimiz ve yeni kitaplar basan yayınevlerine yer verdik.

Hazırlık aşamasında kişisel yönelimlerimiz de rol oynadığı açık: Nitekim bu listeyle, tüm yeni çıkanları haber vermektense, bir seçme sunarak daha önce belki de aklımıza düşmemiş ya da düşüp de unuttuğumuz konularda okumalar yapmak için hem kendimizi hem de sizleri teşvik etmeyi umuyoruz. Kitap listelerinin en çok romanlardan, bazen de anılardan oluştuğu memleketimizde, başkalarının da daha fazla ve daha sürekli bir biçimde kurmaca olmayan eser listeleri hazırlayacağına dair de bir hayalimiz var.

Gözden kaçırdıklarımızı, bu aylarda şahane kitap basıp da fark etmediklerimizi lütfen yorumla ya da e-postayla bize hatırlatın. Liste tekrarladıkça ve hep beraber kullandıkça gelişecek.Devamı »

Nabokov’dan Dostoyevski eleştirileri: “Dostoyevski’yi madara etmek için sabırsızlanıyorum”

Vladimir NabokovVladimir Nabokov’un Dostoyevski’den pek hazzetmediğini biliyorduk. Lakin, geçtiğimiz günlerde İletişim Yayınları’ndan, Yiğit Yavuz, Fatih Özgüven ve Ayşe Nihal Akbulut çevirisiyle çıkan Rus Edebiyatı Dersleri bizi yine de afallattı. Nabokov’un 1948-58 yılları arasında ABD’de çeşitli üniversitelerde verdiği derslerin notlarından oluşan kitapta, önemli Rus yazarlar, eser eser gidilerek ele alınmış. Tolstoy, Gogol, Turgenyev, Çehov, Gorki ve elbette Dostoyevski.

Nabokov derse, “Dostoyevski’yi madara etmek için sabırsızlanıyorum,” diyerek başlayınca ister istemez biz de sabırsızlandık ve ilginç bulduğumuz tespitleri sizler için not ettik.

Dostoyevski’nin Sibirya’da yaşadığı talihsiz olayı (dört yıl ağır ceza almıştı fakat felaket bir prosedürle önce vurularak idam edileceği beyan edilmiş, idam gömleğini giyip direğe bağlandıktan sonra gerçek cezası yüzüne okunmuştu) onun için kırılma noktası kabul ederek, Sibirya’dakiler gibi acımasızca bir tespit yapıyor Nabokov: “Bunun üstesinden hiç gelemedi.

Bu olaydan önce yazdığı romanlardan Öteki’yi gerçek bir sanat eseri olarak kabul ediyor (gerçi onu da Gogol taklidi olarak gördüğünü söylüyor sonraları) ve Dostoyevski’ye gerçek ününü kazandıran efsanevi romanların tümünü çöpe atıyor. (Aman Allahım!)Devamı »

Yeni çıkan akademik kitaplar // Aralık 2012

Akademik alanda yeni yayımlanan kitaplar listemizle bir kez daha karşınızdayız. Listede, sadece akademisyenlere hitap etmeyen ama kurmaca ya da anı da olmayan tarih, sanat tarihi, felsefe, siyaset, sanat ve edebiyat üzerine çalışmalardan seçkiler yaptık. Son aylarda bu alanlarda listeye almak istediğimiz ve yeni kitaplar basan yayınevlerine yer verdik.

Hazırlık aşamasında kişisel yönelimlerimiz de rol oynadığı açık: Nitekim bu listeyle, tüm yeni çıkanları haber vermektense, bir seçme sunarak daha önce belki de aklımıza düşmemiş ya da düşüp de unuttuğumuz konularda okumalar yapmak için hem kendimizi hem de sizleri teşvik etmeyi umuyoruz. Kitap listelerinin en çok romanlardan, bazen de anılardan oluştuğu memleketimizde, başkalarının da daha fazla ve daha sürekli bir biçimde kurmaca olmayan eser listeleri hazırlayacağına dair de bir hayalimiz var.

Gözden kaçırdıklarımızı, bu aylarda şahane kitap basıp da fark etmediklerimizi lütfen yorumla ya da e-postayla bize hatırlatın. Liste tekrarladıkça ve hep beraber kullandıkça gelişecek.Devamı »

Dünya Kitap Yılın En İyileri Ödülleri 2012

Dünya Kitap‘ın yirmi yıldır düzenlediği Yılın En İyileri Ödülleri’nin 2012 kazananları açıklandı. Son senelerde kitap fuarı sırasında Tüyap’ta verilen ödüller bu sene 7 Aralık’ta yapılacak ayrı bir törenle sahiplerini bulacak. Her ay yayımlanan eserler arasından bir telif kitap, bir de çeviri kitap seçtikten sonra aralarından en iyileri belirleyen seçici kurul, Refik Durbaş, Doğan Hızlan, Semih Gümüş, Selim İleri, Deniz Kavukçuoğlu, İlknur Özdemir, Faruk Şüyün, Feyzan Top ve “Dünya Temsilcisi”nden oluşuyor. İşte Yılın En İyileri Ödülü’nün adayları ve kazananlar:Devamı »

Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri

31. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı son hızıyla devam ediyor. Geçen yıllarda sık sık gündeme gelen uzaklık tartışmaları, özellikle de metrobüsün Tüyap’a kadar gitmesiyle bu yıl dinmiş görünüyor. Metrobüsle trafik derdi olmasa da, metrobüsün kendi çilesi var — biz yine de buradan Taksim’de yer alacak bir kitap fuarının hayalini kurduğumuzu belirtelim.

Bir yandan mesafe şikâyetleri azalırken, diğer yandan indirim yetersizliğinin gitgide daha fazla insanın dikkatini çektiğini görüyoruz (örnek ve örnek). Tüm kitap eklerinde boy boy stand numaraları, etkinlik programları yer alırken hangi yayınevinin ne kadar indirim yaptığının hiçbir yerde kayıtlı olmaması büyük bir eksiklik. Biz de geçen yıl fuardan kitap almaktansa, sonra daha ucuza alınacak kitapları not düşen okurlar olarak, bu yılki fuar ziyaretimizde sizlere bir yayınevi indirim listesi hazırladık.Devamı »

Televizyondan kitaba – The Big Bang Theory

TV dizileri edebiyat göndermeleriyle, içinde geçtikleri dönemle, karakterlerin oynadıkları oyunlar, hatta yedikleri yemeklerle meraklı izleyiciyi okumaya sevk edebiliyorlar. Biz de meraklarımıza yenildik ve dizilerden yola çıkan okuma listeleri hazırlamaya karar verdik. Listeler dizilerle şahsi ilgilerimizin çekiştirdikleri yerlere gidiyorlar ve her zamanki gibi katkılarınıza açıklar.

Şu sıralar, yeni sezonuna bayıldığımız The Bing Bang Theory‘nin eski bölümlerine de göz atmaktayız. Dizinin sayısız bilim kurgu ve fantastik edebiyat göndermeleri yine ilgi alanlarımızın arasındaki bilim felsefesiyle de birleşince insanı okumaya sevk eden bir Amerikan TV dizisiyle karşı karşıya olduğumuzu kabul etmek durumunda kaldık.

Diziye yabancı olanlar için kısa bir özet geçelim: Biri kuramsal, diğeri deneysel fizikçi olan iki ev arkadaşı, Sheldon ve Leonard, aktris olmak için çabalayan, ekmeğiniyse garsonlukla kazanan genç bir komşunun hayatlarına girmesiyle Yıldız Savaşları, atomaltı parçacıklar ve bilgisayar oyunları arasında geçen yaşamlarının dışına çıkmak zorunda kalırlar. Onlara mühendis dostları Howard ve Hintli astrofizikçi Rajesh eşlik eder.

Dizi iki eksende ilerliyor. İlki, asosyal ama zeki bu dört erkeğin, sosyal ama bilim insanı olmayanlarla dünya karşısında çektikleri zorluklar (kendilerine sevgili bulamamaları, hatta birinin kadınların yanında fiziksel olarak konuşamaması, vb.) İkinci ve bizce daha orijinal olan eksense, “inek”liğin ötesinde, tamamen kendine özgü bir yer işgal eden Sheldon’ın tüm dünyaya karşı mücadelesi. Mühendisliği tamirat, biyolojiyi evcilik gibi gören bu adam, sosyal bilimlere neden bilim dendiğini kesinlikle anlamıyor. Kendisi için kuramsal fizik ilk, tek ve son nokta.Devamı »

Yeni çıkan akademik kitaplar // Ekim 2012

Sonbahar 2012 kitapları” haberimizde, özgün kitap listeleri hazırlamayı planladığımızı belirtmiştik. Ve şimdi, her ay devam etmeyi umduğumuz bir liste çalışmasıyla karşınızdayız: Akademik alanda yeni yayımlanan kitaplar. Listede, sadece akademisyenlere hitap etmeyen ama kurmaca ya da anı da olmayan tarih, sanat tarihi, felsefe, siyaset, sanat ve edebiyat üzerine çalışmalardan seçkiler yaptık. Son bir iki ayda bu alanlarda listeye almak istediğimiz ve yeni kitaplar basan yayınevlerine yer verdik. Bir sonraki ay listeye giren yayınevleri farklılaşabilir elbette. Bu listenin hazırlığında kendi kişisel yönelimlerimiz de rol oynadığı açık.Devamı »

Sonbahar 2012 kitapları

Koltukname’de daha önce, Elif Tanrıyar’ın Sabah Kitap için hazırladığı “Bahar 2012 kitapları” listesine yer vermiş, gördüğü ilgi karşısında kendimiz bir yaz kitapları listesi hazırlamak istemiştik. Ne yazık ki yayınevlerinden destek alamayınca hevesimiz kursağımızda kalmıştı. Elbette bu kitap listelerine küseceğimiz anlamına gelmiyor, hatta mevcutta özgün listeler hazırlama planlarımız devam etmekte. Ama bu sırada, bir okurumuzun isteği üzerine, yine Sabah Kitap‘ta çıkan Sonbahar 2012 kitaplarını sayfamıza taşıyoruz.

Yurtiçinde de, yurtdışında da kitap fuarı anlamına gelen sonbahar döneminde Türk yayınevleri Türkçe yazarlara eğilim göstermiş. Listede en çok “transferler” ilgi çekiyor. Latife Tekin İletişim Yayınları’na geçmiş, Mehmet Murat Some Sel Yayınları’na, Tuna Kiremitçi ise Kırmızı Kedi’ye. Klasiklerden Sait Faik’in kitapları ise artık İş Bankası’ndan çıkacakmış (açıkçasıDevamı »

Bahar 2012 kitapları

Her ayın ilk perşembe günü çıktığını sandığımız Ayın ikinci cuması çıkan Sabah Kitap‘ın dünkü sayısında Elif Tanrıyar birçok yayınevinin bahar listelerine yer vermiş. “Bahar”dan kasıtın nisanın ikinci yarısı ve mayıs ayı olduğunu varsaydığımız listede heyecan verici başlıklar var.

Ayrıntı Yayınları, daha önce burada ve burada bahsettiğimiz gibi, Daniel Martin‘le birlikte Fowles kitaplığını tamamlamada büyük bir adım attı. Yayınevi aynı zamanda Chuck Palahniuk’lere de Pigme‘yle devam edecekmiş. Edebiyat dışı kitaplardan İngiliz İşçi Sınıfının Durumu öne çıkıyor. Fakat bizi en çok heyecanlandıran Patricia Highsmith’in Ripley’si oldu. Listede yalnızca Bay Ripley olarak geçiyor, acaba bu Yetenekli Bay Ripley mi demek, yoksa daha önce yayımlanmamış kitaplarıyla birlikte tüm Ripley serisininDevamı »

70’lik telif hakları üzerine

Günümüzde kabul edilen Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu‘na göre, yazarların teliflerinin kalkması için ölümlerinin üzerinden 70 yıl geçmiş olması gerekiyor. Aslında bu, Avrupa Birliği’nin belirlediği bir süre. Türkiye, 1990’ların ortasında, Avrupa Birliği’ne girme süreci dahilinde kendi telif hakları yasasını onlarınkiyle uyumlu hale getirerek aynı şartları kabul ediyor. Bugün basılmayan birçok yazarın eski çevirilerine ulaşılabilmesinin sebebi de yakın bir süre öncesine kadar böyle bir yasanın mevcut olmayışı zaten. Hatta eskiden çeviri edebiyatın daha çok basılmasının sebebi de yabancı Devamı »