Bir can daha eksik

“Une Vie de Moins” (Bir Can Daha Eksik), Gazze’de hayatı farklı bir dille anlatan rap parçasının adı. Müziği politik parçalarıyla tanınan Fransız rap grubu Zebda‘ya ait. 1985’te kurulan, 2003’de dağılan, 2011’de ise tekrar bir araya gelen grubun kendi bölgelerinde yerel seçimlere girip %12 oy almışlığı bile var. Hakikaten politikayla iç içeler.

Parçanın sözlerini, sıra dışı bir akademisyen olan Jean-Pierre Filiu kaleme almış. Diplomatlık yapmış, hatta savunma bakanlığına danışmanlık yapmış Filiu, aynı zamanda Sciences Po Üniversitesi‘nin Ortadoğu Çalışmaları Bölümü’nde profesör, Columbia Üniversitesi‘nde misafir hoca. Diplomasiyle akademi belki zaten birbirine uzak alanlar değiller –özellikle bazı ülkelerde– fakat Filiu durmamış, David B’yle beraber 2012 baharında bir de çizgi roman yayımlamış. Bir incelemesini Guardian‘dan okuyabileceğiniz bu çizgi romanın adı Best of Enemies (En İyi Düşmanlar).* Ortadoğu tarihini veDevamı »

Ortadoğu’yu internetten okumak

Savaş gündemiyle geçen bu günlerde, savaşın yarattığı onca etkiden birinin de dezenformasyon olduğunu hatırlamak önemli. Halkların barış için yürümesini önlemek ve konuyla ilgili kendi kararlarını verebilmelerini engellemek karar vericilerin çıkarına işliyor. Maalesef sürekli yeniden ateş alanına dönüşen Ortadoğu’yu takip etmek, sadece “habere” ulaşmak bile zorlu bir zihin jimnastiği gerektiriyor. Hele bir de bir duruşu olan “yorum” yazıları okumak isterseniz iyice zorlanıyorsunuz. Bu amaçla maalesef şimdilik İngilizce okuyanlara hitap edebilecek bir liste hazırlamak ve bizim sık kullanılanlarımızda yer alan blog‘ları, siteleri paylaşmak istedik. Çoğunun siyasi görüşüne ya da görüşlerine katılmıyoruz ama en azından okuduğumuza güvendiklerimizi buraya aktardık. Diğer listelerimiz gibi bu da nihai bir liste olmaktan çok Devamı »

İsrail’deki Wagner vakası büyüyor

 

Geçtiğimiz ay, “İsrail’de bir Wagner vakası” başlığıyla, Tel Aviv’de sadece Rıchard Wagner eserlerinden oluşan bir klasik müzik konseri düzenlemek istendiğinden bahsetmiştik.

Tel Aviv’de düzenlenecek ve tabuları yıkacak konserin iptal edildiği haberi Alman basınına yansıdı. Haberlere göre, öncesinde bir sempozyumun da düzenleneceği konser, Tel Aviv Üniversitesi’nin daha önce verdiği izni geri almasıyla gerçekleşememiş.

Üniversitenin sözcüsü, Hitler’in en sevdiği besteci ve bir antisemitist olarak bilinen Wagner’in eserlerinin çalınmasına karşı çok şiddetli protestolar geldiğini ve bunlara kayıtsız kalamayacaklarını söylemiş. “Daha önce neden izin verdiniz?” sorusuna ise “Wagner eserleri çalınacağını bilmiyorduk,” diye yanıt vermiş. Doğrusu bir ay önceden biz bile biliyorken, üniversitenin bundanDevamı »

İsrail’de bir Wagner vakası

19. yüzyılın büyük Alman bestecilerinden Richard Wagner, “Die Walküre”, “Der fliegende Holländer”, “Tannhäuser” gibi büyük operaları kadar, oldukça tartışmalı karakteriyle de bilinir. O kadar tartışmalıdır ki, Friedrich Nietzsche, müzisyenin ölümünden hemen sonra Der Fall Wagner (Wagner Vakası) adlı bir kitap yazar. Tartışmaların odağında olmasının en önemli sebebi, Wagner’in Yahudi karşıtı ırkçı söylemleridir elbette.

Aslında, eski kıtada yükselmekte olan ve pek çok devletin bölünüp yenilerinin oluşmasına, oradan da milyonlarca insanın ölümüne sebep olacak iki büyük küresel savaşa giden yolu açan milliyetçilik, dönemin hâkim ideolojisiydi. Ve milli birliğini Otto von Bismarck‘ın iktidarında oldukça Devamı »

İranlı müzisyen olmak zor

İran’da “Büyük Ayetullah” sıfatına sahip Nasser Makarem Şirazi, Almanya’da yaşayan rap müzisyeni Shahin Najafi hakkında ikinci ölüm fetvasını da çıkarttı. Tabnak haber ajansına göre, geçtiğimiz hafta bir başka “Büyük Ayetullah”, Lotfollah Safi-Golpaygani tarafından çıkarılan fetva, Najafi’nin ölümünü garanti altına almaya yetmeyince, ikinci fetvayı çıkarmak gerekti. Fetvaların çıkmasına sebep olarak, müzisyenin, On İki İmam‘dan biri olan Ali Naki‘ye şarkıları yoluyla hakaret etmesi gösterildi.Devamı »

Ülkemizi bombalamayacağınız için sağ olun!

Geçtiğimiz aylarda internette başlayan yeni bir kampanyadan söz etmiştik. “İranlılar, sizi seviyoruz!” adlı kampanyada İsrailliler ve Amerikalılar başta olmak üzere insanlar İranlılarını sevdiklerini ve ülkelerini asla bombalamayacaklarını söyleyerek fotoğraflarını Facebook gibi sosyal medya sitelerinde yayımlıyorlardı.

Kampanya konu üzerine daha detaylı konuşulmasına sebep oldu. Sajjad Savage  “Love Bomb” (Aşk bombası) başlıklı yazısında “We will never bomb your country” (Ülkenizi asla bombalamayacağız) ifadesinin aşk, sevgi dolu bir mesajda garip durduğunun üstünü çiziyor. Ayrıca bu kampanyanın İsrail’in Apartheid rejimini (Apartheid’da aşk üzerine buraya Devamı »

Ortadoğu’da nefret

Arap ayaklanmaları, yabancı müdahaleler, Arap ülkelerinin birbirlerine müdahaleleri ve bütün bunlar arasında İran’a karşı bir kuşatmanın olduğu bu günlerde, nefret ve sevgi de daha fazla tartışılır oldu. Bir altüst oluş ve bu altüst oluşun yeniden düzenlenmesi çabası özellikle de Amerika ve AB’nin ısrarlı bakışları altında devam etmekte.  Bu yeniden düzenlenmeyi fırsat bilen Mona el Tahawy Foreign Policy‘nin “The Sex Issue“, yani seks konulu sayısında Arap kadınlarının halini tartışmaya açıyor.  El Tahawy geçen sene protestolar sırasında tutuklanan gazetecilerden biriydi. Özellikle askeri yönetime karşı tekrar alevlenen Kasım 2011 protestolarında içişleri bakanlığında tutuklu olduğunu,  işkence gördüğünü ve cinsel tacize maruz kaldığını serbest bırakıldıktan sonra anlatmıştı. (Kendisinin çeşitli yazılarına buradan ulaşabilirsiniz).Devamı »

İranlılar, sizi seviyoruz!

Ortadoğu’da daha fazla çatışma, daha fazla savaş, tam da bugünlerde gittikçe ana akım medyanın kışkırtmakta bir sorun görmediği konular oldu. Suriye’ye askeri müdahaleden İran’a savaş açmaya kadar Batı’da ve bölgede medyanın önemli bir kısmı bütün bu savaş ve müdahale tehditlerinin devletlerin değil, halkların ilişkileri için ne anlama gelebileceğini düşünmeden yazıyor çiziyor. Bazı düşmanlıklar bir kere başlatıldı mı geri alınması ne kadar sürer kimse bilemez. Bazı düşmanlıklar geri döndürelemeyebilir…Devamı »

Apartheid topraklarında Sevgililer Günü

İsrail’in Gazze kuşatması ve genel olarak Filistin topraklarında sürdürdüğü işgal, şiddet ve ayrımcılık en muhafazakar İsrail hükümetlerinin biri altında devam ediyor. Filistinliler bu rejime apartheid (ırkçı) rejimi diyor. Bu kavrama başvurulmasında elbette Güney Afrika deneyimine ve uzun mücadeleler sonucunda bu rejime karşı uluslararası muhalefete gönderme yapma niyeti var. Fakat özellikle İsrail vatandaşı olan ve olmayan ve İsrail vatandaşları arasında da Filistin kökenli olan ve olmayan ayrımı, Devamı »

Geçen sene bu zamanlar Kahire’de

Geçen sene bu zamanlar Kahire’de insanlar sokaktaydı ve tüm dünya hızlıca adına Twitter/Facebook devrimi denmiş –ve bizce yanlış denilmiş– devrimi konuşuyordu. Bir sene sonra Kahire’de bugün insanlar yeniden sokakta olacak, işçiler grev yapacak, öğrenciler meydanı işgal edecek.

Sokak sanatı ve belgeselleriyle takip ettiğimiz bizim Akdeniz’de olan bu halk ayaklanmasına basın değişik şekillerde müdahale etti. Tunus devrimini heyecanla gösteren, Bahreyn ve Yemen’de aynı heyecanı göstermeyen Al Jazeera hem İngilizce hem Arapça yayın yapması nedeniyle sürecin uzaktan da olsa müdahillerinden biri oldu. Özellikle Mısırlı blog yazarlarını, Twitter’dan yayın yapan gazetecileri çok destekledi. Fakat sermayesinin dayandığı Körfez’de olanları bu şekilde öne çıkarmadı, oradaki blog yazarlarının isimlerini bize ezberletmedi. Al Jazeera‘ye kesinlikle eleştirel ve mesafeli durmak gerekiyor, zira hangi gündemi ne gibi çıkarlarla şişirip/gömdükleri belli olmuyor.Devamı »

Kahire’de grafiti

Amsterdam’da bantçı, Moskova’da sokak sanatçısı haberlerimizden sonra Kahire’den grafiti savaşları haberi var elimizde. Haberi aldığımız Al Masry Al Youm gazetesindeki yorum yazısı aynı zamanda Kahire’de grafiti üzerine sık güncellenen bir blog sahibi Soraya Morayef’e ait.

Blog‘da Kahire’de grafitinin yaşanan halk ayaklanması sürecinin ne kadar doğal ve müdahil bir parçası olduğunu fotoğraflar üzerinden görmek mümkün. Grafiti sanatçıları hem ayaklanan halkla hem de kendi aralarında büyük bir danışma gösterdiler. Bunun örneklerini ise Kahire’de her Devamı »

25 Ocak Tahrir Meydanı: 2011/2012

Geçen sene bugün Khaled Said’in hükümetin parayla tuttuğu kabadayıların keyfi şiddeti sonucu ölümünün protestosu için Tahrir Meydanı’nda toplanılmıştı. 25 Ocak öncesi sosyal medyanın da yoğun kullanımı vardı. Hepimiz Khaled Said’iz sloganıyla bir facebook sayfası üzerinden Mısır halkı özellikle de gençleri Tahrir Meydanı@na çağrılmıştı. Sosyal medya kullanımına bir diğer örnek ise internette “viral” denen videolardan birine dönüşen Mısırlı bir genç kızın, Mısırlılara neden meydana gelmeleri gerektiğini anlatan monoloğu oldu (İngilizce altyazı mevcut).Devamı »