Poe’nun konyak tutkusu

Koltukname’nin 1. yaşını kutlarken de değindiğimiz gibi, Yemek Kültürü bölümümüzde yemeğin ve elbette içkinin edebiyatla buluşmasına sık sık yer veriyoruz. Dün paylaştığımız, ellerinde kadehlerle dağıtan yazarlar albümünün yanı sıra, daha önce yazarların favori atıştırmalıklarını ve kokteyllerini de tarifler eşliğinde yayınlamıştık. Zaten edebiyat camiası da yeme-içme sevdasını dillendirmekten kaçınmaz.

On gün sonra 204. doğum gününü kutalayacak olan Edgar Allan Poe’yla içkinin –ve gecenin– birbirlerine daha özel bir şekilde bağlı olduğu söylenebilir. Daha önce birkaç kere bahsettiğimiz Paper and Salt adlı blog, son yazılarından birinde Poe’nun konyak tutukusundan bahsetmiş, yazıya bir de tarif eklemiş. Özellikle yirmili yaşlarında elinde bir şişe konyak olmadan dolaşmayan Poe, kırkına geldiğinde içkiye neredeyse tövbe etmiş. Gençliğinde içtiği içkilere bol bol kumar da eşlik ediyormuş. Neredeyse her türde eser vermiş şair-yazar Poe hayatı boyunca parasızlıkla, soyulmakla, ihanetle ve bir yere yerleşememekle boğuşup durmuş. Poe’nun konyak tutkusu öyle meşhurmuş ki, 1978’den bu yana yazarın mezarına her yıl konyak şişeleri bırakan hayranları bile mevcut (Can Yücel ve şarap durumundan farklı olarak kimse mezarda içki mi olur, diye mezarını kırıp dökmemiş). Daha fazla bilgi edinmek, hatta gezinmek isteyenler Poe Evi ve Müzesi‘ne, yahut Poe Müzesi‘ne uğrayabilir. (O taraflara gidemeyip eserlerini okumak isteyenler Dost Kitabevi’nin Bütün Öyküleri ile İthaki Yayınları’nın Bütün Hikâyeleri ve Bütün Şiirleri‘ne göz atabilir.)
Devamı »