Haftanın Eğlencesi: Çeşitli sanat eserlerine bürünen Julianne Moore

Büyüklü küçüklü çeşit çeşit rolünden tanıdığımız ve sevdiğimiz Julianne Moore, 2008 yılında Harper’s Bazaar dergisine verdiği bir söyleşiyi takip eden fotoğraf albümünde, ünlü sanatçıların tabloları (ve bir durumda heykeli) olarak poz vermiş. İnternet bu ya, fotoğraflar geçen yıl Tumblr’da yeniden ortaya çıktıktan sonra, bu yıl da bizim dikkatimizi çekti.

Meşhur moda fotoğrafçısı Peter Lindbergh imzalı çalışma, hem mizansen hem de Moore’un pozlarına kattığı duygu itibariyle sanat eserlerini çok güzel yansıtıyor. Bu etkileyici uyarlamayı aşağıda görebilirsiniz. Hepsini öyle beğendik ki, aralarından en sevdiğimizi seçemiyoruz. Ya siz? (Flavorwire aracılığıyla.)

14 Yaşındaki Küçük Dansçı / Edgar Degas
14 Yaşındaki Küçük Dansçı / Edgar Degas

Devamı »

Bağımsız kitapçıları gezinen resimli Don Quijote sayfaları

donki

San Francisco’lu sanatçı Boethius, şehirdeki bağımsız kitapçılardaki kitapların içine resimli sayfalar bırakıyor. “Portraits of an Ingenious Gentelman” (Maharetli Bir Centilmenin Portreleri) adındaki proje kapsamında, hepsi Don Quijote‘nin sayfalarına resmedilen birbirinden farklı çizimler her yerde ortaya çıkmaya başladı.

Melville House’tan Dustin Kurtz‘le yaptığı söyleşide, son iki yıldır kitabın her yaprağına (tek tarafına) bir resim çizdiğini söylüyor Boethius. “Yani yaklaşık 470 tane çizim var; arada birkaçı kayboldu, yırtıldı ya da yanlışlıkla benim kitaplarımdan birinin arasında kaldı.” Sanatçı, bunların arasından 375 tanesini dağıtacağını, geri kalanlarıysa sergilemek istediğini söylüyor. “Yarısı dağıtıldı, geri kalanlar bu haftanın sonuna kadar dağıtılacak.” Neden kitapçıları seçtiği sorusunaysa şöyle yanıt veriyor:Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Sanat eserlerini taklit eden kediler

Herhalde internette en çok dolaşan şey komik kedi resimleri ve videolarıdır. Bu viral kedi çılgınlığının bazen korkutucu boyutlara ulaştığını düşünsek de, biz de ara sıra “Hemingway’in kedileri” gibi başlıklarla katılmadan edemiyoruz. Bu hafta da Haftanın Eğlencesi köşemizde farklı bir kedi dosyasıyla karşınızdayız. Design You Trust, ortalıkta ünlü tablolar gibi poz vererek duran, kıvrılan, uyuyan, hatta esneyen kedilerin resimlerini bir araya getirmiş. Huzurlarınızda, sanat eserlerini taklit eden kediler. (Flavorwire aracılığıyla.)

1612 The Copycats: Cats Imitating Famous Works Of ArtDevamı »

Sylvia Plath ve Flannery O’Connor’dan görsel çalışmalar

Daha önce “Ressamlığa soyunan yazarlar“dan bahsetmiş, Victor Hugo, Herman Hesse, Jack Kerouac ve Henry Miller gibi isimlerin çalışmalarına yer vermiştik. Bir kez daha yazarların görsel sanatlarla ilişkilerini anıyoruz, ama bugünkü listemiz yalnızca iki büyük Amerikalıdan oluşuyor: Daha önce limonlu pudingli kekiyle sayfalarımıza konuk olan Sylvia Plath ile hakkında haber yapma şerefine ilk defa eriştiğimiz Flannery O’Connor.

Londra’daki  Mayor Galeri‘nin yakın zamanda sergilediği 44 dolmakalem çalışması, haberi aldığımız Brain Pickings‘in sözlerini özetlemek gerekirse, Plath’in hem ayrıntılara ne kadar önem verdiğini, hem de doğadan mimariye, birebir ilişkilerden toplumsal alanlara kadar yaşama nasıl bir merakla yaklaştığını ortaya koyuyor. Plath’in günceleri Oğlak Yayınları‘ndan yayımlanmıştı ama maalesefDevamı »

The Beatles: albüm, konser, sergi

Haziranın başı The Beatles’ın pop müziği değiştiren albümleri “Sgt Peppers Lonely Hearts Club Band“in çıkışının yıldönümüydü. İlk defa şarkı sözlerinin şimdi çoktan alıştığımız tarzda basılıp albüme eklendiği, yine ilk defa şarkıların arasında duraklama olmayan albümün müzik tarihindeki önemiyle ilgili şu uzun, bol anektodlu, pek detaylı yazıya bakabilirsiniz. Paul McCartney’nin nasıl olup da bu yenilikçi albümü tasarladıklarının açıklamasını oradan kısaltarak çeviriyoruz:

The Beatles olmaktan çok sıkılmıştık. Artık genç oğlanlar değildik, artık adam olmuştuk. Bütün bu gençlik meseleleri, o bağırış çağırışlar çoktan bitmişti. Üstelik artık kendimizi çıkıp şarkı söyleyen performansçılar olarak değil, sanatçı olarak görüyorduk. John ve ben yazıyordum, George yazıyordu, filmler yapmıştık, John kitaplar yazmıştı. Artık sanatçı Devamı »

Haftanın Eğlencesi: Dalí New York’ta

Salvador Dalí’den ve türlü yeteneklerinden daha önce bahsetmiş, biraz bilgi verip biraz da Amerika’da katıldığı yarışmadan söz etmiştik. Yine Dalí’nin bir macerasıyla karşı karşıyayız. Pek beğendiğimiz UbuWeb’de Dalí in New York (Dalí New York’ta) filmini görünce paylaşmamak olmazdı. UbuWeb filmin altında “oldukça eğlenceli,” diye yazmış, katılmamak elde değil.

Feminist yazar Jane Arden’le filmin nispeten başlarındaki görüşmelerinde Jane Arden, “Bu dâhi tanımlamasını depresif buluyorum,” diyor. Dalí’nin cevabı “Mütevazılık uzmanlık alanım değildir,” oluyor. Ama insanın 30 yıl öncesine kadar kendini ve bilinçaltını daha çok tanımadığında Devamı »

Ressamlığa soyunan yazarlar

Yaratıcı insanlar kendilerine uzmanlaşacak bir alan seçseler bile, çoğunlukla diğer sanat dallarını tamamen terk etmekte zorlanırlar. Bu yüzdendir ki sanatçı kavramının bin bir türlü açılımı vardır; hatta bazen esnekliğiyle insanları usandırır (bkz. insan üstü yaratık, James Franco).

Ama bugün o usandırıcı çalışmalara değil, kelimelerden uzaklaşmak isteyen yazarlara yer veriyoruz. Goethe, Proust ve Fitzgerald, bazen dilin sınırlandırmalarından kurtulabilmek adına kalemi kaldırıp eline fırçayı alan yazarlardan birkaçı. Sonuçlar aşağıdaki gibi. (Melville House aracılığıyla.)

images
“Bir Manzaradaki Gezginler”, Johann Wolfgang von Goethe, 1787

Devamı »

Yakalandın Bob!

New York’un prestijli sanat galerisi Gagosian Gallery, Bob Dylan’ın resim çalışmalarını geçtiğimiz eylül ayında sanat severlere The Asia Series (Asya Dizisi) adı altında sundu. Dylan, Çin, Japonya, Güney Kore ve Vietnam’a yaptığı seyahatlerine ait, kendi resimlerinden oluşan görsel bir ajanda oluşturmuştu. New York sanat camiasında elbette yer yerinden oynadı, zira söz konusu olan böyle kült bir karakterse, işlerin başka türlü yürümesi beklenemez. Serginin alt başlığı olarak, First hand depictions of people, street scenes, architecture and landscape (İnsanlar, sokak manzaraları, mimari ve doğanın ilk elden [elbette Dylan’ın elinden] anlatımı) seçilmişti. Ama söz konusu anlatımların ilk elden oldukları konusunda şüphelerin oluşması uzun sürmedi.Devamı »

Dünyanın en pahalı kitabı tekrar satılıyor

Amerikalı ornitolog, doğa bilimci, avcı ve ressam olan John James Audubon‘un The Birds of America (Amerika’nın Kuşları) adlı nadir eseri 2010 yılında 11,5 milyon dolara satılmıştı. 1800’lerde tefrika olarak abonelere dağıtılan, 90×60 cm boyutlarındaki devasa kâğıtlara basılan kitabın özgün siyah-beyaz gravürleri elle boyanmış.  L.A. Times‘ın haberine göre, kitabın boyu bir ihtişam merakından değil, Audubon’un her kuşu gerçek boyutlarında çizebilme arzusu ve yeteneğinden kaynaklanıyor.Devamı »