“Sanat ve Yemek” üzerine

Feasting on Art’ı sizlere daha önce tanıtmıştık. Sanat ve yemek arasındaki ilişkiyi tarifler de vererek kurcalayan bu blog sadece natürmort değil, çok farklı mecralardan besleniyor. Arada haberler de veriyor ve biz de böylece muhtemelen hiç gidemeyeceğiz sergileri uzaktan sevme şansına kavuşuyoruz. İşte Art + Food: Beyond the Still Life (Sanat ve Yemek: Natürmortun Ötesi) sergisini de bu blog‘dan öğrendik.

Crave Sidney Uluslararası Yemek Festivali kapsamında görülebilecek sergi, natürmortun ötesine geçecek şekilde görsel sanatlar ve yemek ilişkisini ele alıyor. Son derece gündelik tüketilen gıdalar söz konusu çoğunlukla. Devamı »

Yakalandın Bob!

New York’un prestijli sanat galerisi Gagosian Gallery, Bob Dylan’ın resim çalışmalarını geçtiğimiz eylül ayında sanat severlere The Asia Series (Asya Dizisi) adı altında sundu. Dylan, Çin, Japonya, Güney Kore ve Vietnam’a yaptığı seyahatlerine ait, kendi resimlerinden oluşan görsel bir ajanda oluşturmuştu. New York sanat camiasında elbette yer yerinden oynadı, zira söz konusu olan böyle kült bir karakterse, işlerin başka türlü yürümesi beklenemez. Serginin alt başlığı olarak, First hand depictions of people, street scenes, architecture and landscape (İnsanlar, sokak manzaraları, mimari ve doğanın ilk elden [elbette Dylan’ın elinden] anlatımı) seçilmişti. Ama söz konusu anlatımların ilk elden oldukları konusunda şüphelerin oluşması uzun sürmedi.Devamı »

Son avangard Ankara’da

Walter Benjamin, Mohandas Karamchand Ghandi, Aldous Huxley, James Joyce, Sigmund Freud, Gustav Mahler ve Jacques Derrida. Rasgele sıralanmış bu önemli isimler arasında muhtelif şekillerde ilişki kurulabilir, kimi fazlaca zorlama da olsa. Biz bir tane söyleyelim; bu isimlerin bir ortak noktası, hepsinin İtalyan ressam Valerio Adami tarafından çizilmiş birer portrelerinin bulunması.

Sigmund Freud, 1972

Derrida 1978 yılında yayımlanan The Truth in Painting (Resmin Hakikati) kitabında yer alan “+R: Into the Bargain” başlıklı yazısında, ressam Valerio Adami’nin 1975’de Paris’te düzenlenen Le Voyage du dessin (Çizimin Yolculuğu) adlı sergisindeki işlerini ele almıştı. Belirtmekte fayda var, henüz Türkçe çevirisi olmayan kitap Derrida’nın sanatı ve estetiği nasıl ele aldığını anlamak için oldukça önemli bir kaynak. Ali Artun e-skop’taki yazısında son avangard olarak tanımladığı Adami’nin benzer şekilde pop sanatla uğraşan Warhol öncülüğündeki Amerikalı emsallerinden ayrı tutulması gerektiğinin altını çiziyor. Ve Adami’nin resmi hakkında şunları söylüyor:Devamı »