Dijital çağın genç dâhilerinden kabul edilen, aynı zamanda bu mecranın siyasetine de bulaşmaktan çekinmeyen Aaron Swartz (26) geçtiğimiz günlerde intihar etti. Depresyon geçmişi bulunan Swartz’un intiharında ABD savcılarının ona karşı açtığı soruşturmaların ve son olarak 30 sene hapsinin istenmesinin de rolü olduğunu neredeyse hiç kimse reddetmiyor.
Swartz’un hapsinin istenmesinin sebebi ise bilimsel makalelerin herkesin bedava paylaşımına sunulmasıyla ilgili eylemleri. Dolayısıyla bu erken ölüm bizim de kafamızı kurcalayan internet kimin sorusuna yeni bir bakışı kışkırtıyor. Nitekim ölümünün ardından yapılan yorumlarda Swartz’un RSS gibi yaygınca kullanılan uygulamalara katkısından çok bilgi paylaşımı, telif hakları ve özellikle ABD devletinin bu konulardaki tavrına, çıkarmak istedikleri SOPA gibi yasalara itiraz etmesi ön plana çıkıyor. ABD devleti yılmıyor, tavrını değiştirmiyor. (Gerçi ölümünün ardından Swartz hakkındaki soruşturmaları durduklarını açıklamışlar. Acıklı!)
Swartz aktivist tavrını ön plana çıkartan; Salon yazarı Marcy Wheeler‘a göre de diğer yazılım dâhileri gibi para kazanmak yerine (ki kazanmış da aslında) hükümet ve bilgi mülkiyeti ilişkisini kurcaladığı için neredeyse infaz edilen biriydi. Kendi bloğundan (Raw Thought) alıntı yapmak gerekirse:Devamı »