Roberto Bolaño’dan öykücülere tavsiyeler

Son yıllarda çağdaş dünya edebiyatının hızla yükselen yıldızlarından biri Roberto Bolaño. Özellikle de ölümünden sonra çıkan 2666‘yla birlikte tüm eserleri İngilizcede teker teker (ve tekrar tekrar) yayımlanmaya başladı. Elbette İngilizce konuşan dünyanın ilgisi, çoğunlukla olduğu gibi uluslararası bir ilgilye dönüşüyor. Bolaño’nun durumunda, iyi ki de öyle oldu, diyebiliriz sanırım.

2666‘nın şanından önce Şilili yazarın üç kitabı (Vahşi Hafiyeler, Uzak Yıldız, Katil Orospular) Metis Yayınları’ndan çıkmıştı (Uzak Yıldız Zerrin Yanıkkaya, diğerleri Peral Bayaz çevirileriyle). 2666 ise, Zeynep Heyzen Ateş çevirisiyle, açıkçası yayın çizgisinin çok uzağında durduğu için şaşırtıcı bir biçimde Pegasus Yayınları’nca yayımlandı.

Hayatını çok genç bir yaşta kaybeden Bolaño, ölümünden birkaç yıl önce öykücülerin dikkat etmesi gereken on iki maddelik bir liste hazırlamış. Bu listeyi Koltukname için İspanyolcadan çeviren Süleyman Doğru’ya teşekkürlerimizi iletiyoruz. Yazarlıkla ilgili daha fazla tavsiyeler için buraya bakabilirsiniz. İşte, “Artık kırk dört yaşında olduğuma göre, öykü yazma sanatıyla ilgili tavsiyelerde bulunacağım,” diyen yazarın listesi. (Okuma Günlüğüm aracılığıyla.)Devamı »

2012’den Kalanlar // Kitap

Kıyametin kopmadığı yılı geride bırakırken, Koltukname yazarları olarak –SevillaportakalıOptimusminimus ve Koltukname– siz sevgili okurlarımıza bu yıl haşır neşir olduğumuz albümler, filmler ve kitaplardan bir demet sunmak istedik. Naçizane listemize kitapla sonlandırıyoruz. İşte 2012′de bizi heyecanlandıran kitaplar.

Pedro Páramo
Pedro Páramo

Kendisi küçük, etkisi büyük kitap: Pedro Páramo / Juan Rulfo / Çev. Süleyman Doğru / Doğan Kitap

Süleyman Doğru, yalnızca iyi çevirileri değil, çevirdiği kitapların da yüksek kalitesiyle tanınan ve çalışmalarını severek takip ettiğimiz bir çevirmen. Yıllar önce Tomris Uyar’ın İngilizceden yaptığı çeviriden sonra, Pedro Páramo‘yu özgün dilinden Türkçeye ilk defa aktaran kişinin Doğru olması bizi çok sevindirdi. Juan Rulfo’nun bu kısa romanını sindirmesi açıkçası çok kolay değil. Ölüm döşeğindeki annesinin arzusu üzerine hayalet bir kasabaya babası Pedro Páramo’yu aramaya gelen Juan Preciado’nun hikâyesini anlatıyor kitap. Kısa bir sürede kasabanın ve Pedro Páramo’nun hayaletleriyle Juan Preciado’nun kendi geçmişinin hayaletleri birbirine karışıyor. İspanyolcanın Don Quijote‘den sonra en büyük başyapıtı sayılan bu kendisi küçük, etkisi büyük kitaba mutlaka göz atmanızı öneriyoruz.Devamı »