Virginia Woolf’tan Vita Sackville-West’e: “Bana bir işaret verin, rica ediyorum sizden”

Roger Fry, yaklaşık 1917.
Roger Fry, yaklaşık 1917.

Kocası Leonard Woolf’la dillere destan bir aşk yaşayan Virginia Woolf‘un (eşine yazdığı veda mektubunu buradan okuyabilirsiniz) 20’lerin sonlarında doğru bir ilişkisi daha olmuştu: Vita Sackville-West‘le birlikteliği. Woolf, 30’lara kadar süren bu birliktelikten esinlenerek otobiyografik sayılabilecek romanı Orlando‘yu kaleme almıştı. Aşağıda, Woolf’un Sackville-West’e yazdığı mektuplardan birini bulabilirsiniz.

Woolf ölümünden sonra geriye dokuz roman, öykü derlemeleri ve birçok deneme bıraktı. Toplu eserlerine Türkçede İletişim Yayınları ile Kırmızı Kedi Yayınevi‘nden ulaşabilirsiniz. Yazarın hayatını merak edenlerse Anthony Curtis‘in ya da Quentin Bell‘in yazdığı biyografilere göz atabilirler. (Des Lettres aracılığıyla.)Devamı »

Klasik eserlerin elyazmaları

Elyazmaları güzeldir. Elyazısı kullanımının günbegün azaldığı tablet ve akıllı telefon dünyasında elyazmaları değerlidir. Günümüzde, yazarın eserinin özgün kopyasının, yani yazarın bilgisayardaki Word belgesinin kendi içinde (yani metnin içeriği haricinde) bir değeri olduğu söylenemez. Böylece zaten zaman geçtikçe değerlenen elyazmaları, giderek nadir bir nesneye dönüştükleri için de değerlenirler.

Aşağıda, günümüzde hâlâ sevgiyle ve ilgiyle okunan klasik eserlerin elyazmalarından bir seçki bulabilirsiniz. Ne kadar “çağ dışı” kalacak olursa olsun, zamansızlığını her daim koruyacak bir seçki.

Not: Kitapların Türkçeleri için resmin altında isimlerinin üstlerine tıklayabilirsiniz. (Flavorwire aracılığıyla.)

Ağustos Işığı - William Faulkner
Ağustos IşığıWilliam Faulkner

Devamı »

Virginia Woolf’un eşine veda mektubu: “Kimselerin bizden daha mutlu olabileceğini sanmıyorum”

Virginia Woolf, paltosunun cebine taşlar doldurup evinin yanındaki ırmağa girdiğinde elli dokuz yaşındaydı. Hayatı boyunca faklı farklı dönemlerde akıl hastalığıyla boğuşan Woolf, bu döngüyü daha fazla sürdüremeyeceğini hissetmişti. İntiharından önce kocası Leonard Woolf’a yazdığı veda mektubunda bunu açıkça ortaya koyuyor. Trajik bir hayatın hazin sonunu okuyoruz bu mektupta.

Woolf geriye dokuz roman, öykü derlemeleri ve birçok deneme bıraktı. Toplu eserlerine Türkçede İletişim Yayınları ile Kırmızı Kedi Yayınevi‘nden ulaşabilirsiniz. Yazarın hayatını merak edenlerse Anthony Curtis‘in ya da Quentin Bell‘in yazdığı biyografilere göz atabilirler. (Des Lettres aracılığıyla. Görsel, Michael Daye.)Devamı »

Sanatçı, müzisyen ve yazarların pasaportları

Herhalde en ilginç kimlik belgesi pasaport olsa gerek. Diğer belgelerden farklı olarak yalnızca şahsi bilgilerinizi değil, nerelere ne sıklıkta gittiğinizi, hatta en rahatsız şartlar altında çekilmiş fotoğraflarınızı da belgeliyor. Hele bir de Türkiye gibi, her ülkenin vize istediği bir ülkenin pasaportuna sahipseniz, sayfalarınız rahatlıkla dolup taşabiliyor.

Başkalarının pasaportlarını karıştırmak da büyük zevk verir insana. Hele de ait olduğu dönem ya da ülke itibariyle kendimizinkinden biraz farklıysa… Flavorwire’ın derlemesi sayesinde şimdi Joyce‘tan Fitzgerald’lara (F. Scott ve Ella), sanatçı, müzisyen ve yazarların eski pasaportlarına göz atabiliyoruz.

René Magritte
René Magritte

Devamı »

Yazar fotoğrafı karalamaca

İstanbul’da yağmurlu başlayan, Ankara’da yağmurlu devam eden haftanın açılışını, yazarların suratlarının karalanmış fotoğraflarıyla yapıyoruz. Klip yönetmeni ve video editörü Michael Daye, canının sıkıldığı bir gün evindeki 100 tane ünlü yazar kartpostalıyla karşı karşıya gelince, son derece doğal olarak çözümü üstlerini karalamakta bulmuş. Savunmasız yazarların çoğu yazdıklarıyla alakalı desenlerle süslenseler de, Daye’in asıl amacı boşlukları doldurmak. Özellikle iddiasız ve kişisel olduğu için hoşumuza giden bu çalışmadan bir seçkiyi yazının devamında bulabilirsiniz. Sizin de yorumlarınızı beklemekteyiz. 100 kartpostalın tamamı için Daye’in Tumblr hesabına buyurunuz. (Flavorwire aracılığıyla.)

Virginia Woolf
Virginia Woolf

Devamı »

70’lik telif hakları üzerine

Günümüzde kabul edilen Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu‘na göre, yazarların teliflerinin kalkması için ölümlerinin üzerinden 70 yıl geçmiş olması gerekiyor. Aslında bu, Avrupa Birliği’nin belirlediği bir süre. Türkiye, 1990’ların ortasında, Avrupa Birliği’ne girme süreci dahilinde kendi telif hakları yasasını onlarınkiyle uyumlu hale getirerek aynı şartları kabul ediyor. Bugün basılmayan birçok yazarın eski çevirilerine ulaşılabilmesinin sebebi de yakın bir süre öncesine kadar böyle bir yasanın mevcut olmayışı zaten. Hatta eskiden çeviri edebiyatın daha çok basılmasının sebebi de yabancı Devamı »