Vladimir Nabokov’dan eşine aşk mektupları

Véra ve Vladimir Nabokov, Montreaux, 1968. (Fotoğraf: Philippe Halsman; Brain Pickings aracılığıyla.)

Geçtiğimiz yüzyılın en büyük yazarlarından Vladimir Nabokov, aynı zamanda eşi Véra’yla yaşadığı büyük aşkla da tanınıyordu. İkilinin mektuplaşmaları, geçtiğimiz yıl İngilizcede yayımlandı. Brain Pickings, 800 küsür sayfa tutan kitabı her zamanki gibi çok güzel anlatmış, birkaç tane de mektubu siteye koymuş. Biz de ikilinin aşkının başlangıcından üç örneği sizlerle paylaşmak istedik. Henry Miller’ın Anaïs Nin’e, Victor Hugo’nun Juliette Drouet’ye, Virginia Woolf’un Vita Sackville-West’e yazdığı mektuplarla birlikte okumanız önerilir.  Devamı »

Klasik eserlerin elyazmaları

Elyazmaları güzeldir. Elyazısı kullanımının günbegün azaldığı tablet ve akıllı telefon dünyasında elyazmaları değerlidir. Günümüzde, yazarın eserinin özgün kopyasının, yani yazarın bilgisayardaki Word belgesinin kendi içinde (yani metnin içeriği haricinde) bir değeri olduğu söylenemez. Böylece zaten zaman geçtikçe değerlenen elyazmaları, giderek nadir bir nesneye dönüştükleri için de değerlenirler.

Aşağıda, günümüzde hâlâ sevgiyle ve ilgiyle okunan klasik eserlerin elyazmalarından bir seçki bulabilirsiniz. Ne kadar “çağ dışı” kalacak olursa olsun, zamansızlığını her daim koruyacak bir seçki.

Not: Kitapların Türkçeleri için resmin altında isimlerinin üstlerine tıklayabilirsiniz. (Flavorwire aracılığıyla.)

Ağustos Işığı - William Faulkner
Ağustos IşığıWilliam Faulkner

Devamı »

Nabokov’dan sinestezi üzerine

Kelime anlamı “birleşik duyu” olan, Yunanca kökenli sinestezi kelimesi, herhangi bir şeyin, normalde tetiklemeyeceği bir duyuyu tetiklemesi anlamına gelir. Örneğin, sineztesik kişiler için bir rengin tadı ya da bir melodinin rengi olabilir.

Ünlü yazar Vladimir Nabokov da, grafem-renk sinestezisine sahipmiş. Yani belli harfleri belli renklerde görüyormuş. BBC’ye 1962’de verdiği bir röportajda, “Buna renkle duyma diyorlar,” diye açıklamış Nabokov. “Belki bin insanda bir görülüyor. Ama psikologlara göre çoğu çocukta var; ama sonraları, aptal anne babaları hepsinin saçmalık olduğunu, A’nın siyah olmadığını, B’nin kahverengi olmadığını, zırvalamayı bırakmaları gerektiğini söyleyince bu  kabiliyetlerini yitiriyorlar.”

Kendi başharflerinin renkleri sorulduğunda şöyle yanıt vermiş Nabokov:

V soluk, saydam bir tür pembe, sanırım kuvars pembesi deniliyor: V’yle özdeşleştirebildiğim en yakın renk bu. Diğer yandan, N’yse yeşilimtırak-sarımtırak bir yulaf ezmesi renginde. Devamı »

Nabokov’dan Dostoyevski eleştirileri: “Dostoyevski’yi madara etmek için sabırsızlanıyorum”

Vladimir NabokovVladimir Nabokov’un Dostoyevski’den pek hazzetmediğini biliyorduk. Lakin, geçtiğimiz günlerde İletişim Yayınları’ndan, Yiğit Yavuz, Fatih Özgüven ve Ayşe Nihal Akbulut çevirisiyle çıkan Rus Edebiyatı Dersleri bizi yine de afallattı. Nabokov’un 1948-58 yılları arasında ABD’de çeşitli üniversitelerde verdiği derslerin notlarından oluşan kitapta, önemli Rus yazarlar, eser eser gidilerek ele alınmış. Tolstoy, Gogol, Turgenyev, Çehov, Gorki ve elbette Dostoyevski.

Nabokov derse, “Dostoyevski’yi madara etmek için sabırsızlanıyorum,” diyerek başlayınca ister istemez biz de sabırsızlandık ve ilginç bulduğumuz tespitleri sizler için not ettik.

Dostoyevski’nin Sibirya’da yaşadığı talihsiz olayı (dört yıl ağır ceza almıştı fakat felaket bir prosedürle önce vurularak idam edileceği beyan edilmiş, idam gömleğini giyip direğe bağlandıktan sonra gerçek cezası yüzüne okunmuştu) onun için kırılma noktası kabul ederek, Sibirya’dakiler gibi acımasızca bir tespit yapıyor Nabokov: “Bunun üstesinden hiç gelemedi.

Bu olaydan önce yazdığı romanlardan Öteki’yi gerçek bir sanat eseri olarak kabul ediyor (gerçi onu da Gogol taklidi olarak gördüğünü söylüyor sonraları) ve Dostoyevski’ye gerçek ününü kazandıran efsanevi romanların tümünü çöpe atıyor. (Aman Allahım!)Devamı »

Yazar fotoğrafı karalamaca

İstanbul’da yağmurlu başlayan, Ankara’da yağmurlu devam eden haftanın açılışını, yazarların suratlarının karalanmış fotoğraflarıyla yapıyoruz. Klip yönetmeni ve video editörü Michael Daye, canının sıkıldığı bir gün evindeki 100 tane ünlü yazar kartpostalıyla karşı karşıya gelince, son derece doğal olarak çözümü üstlerini karalamakta bulmuş. Savunmasız yazarların çoğu yazdıklarıyla alakalı desenlerle süslenseler de, Daye’in asıl amacı boşlukları doldurmak. Özellikle iddiasız ve kişisel olduğu için hoşumuza giden bu çalışmadan bir seçkiyi yazının devamında bulabilirsiniz. Sizin de yorumlarınızı beklemekteyiz. 100 kartpostalın tamamı için Daye’in Tumblr hesabına buyurunuz. (Flavorwire aracılığıyla.)

Virginia Woolf
Virginia Woolf

Devamı »