Geçtiğimiz yıl, Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nı gezmek isteyen okurlar, o uzun ince yola düşmeden önce sevdikleri yayınevlerinin indirimlerinden haberdar olmak isteyebilir düşüncesiyle hazırladığımız indirim listesini, bugün fuarı bizzat gezerek güncellemiş bulunuyoruz. Bu yıl 32. düzenlenen fuarda indirimler ne artmış ne azalmış (yalnızca İletişim 30. yılına özel olarak %30 indirim uyguluyor), dolayısıyla listede çok büyük bir oynama olmadı ama listeye geçtiğimiz yıl gözümüzden kaçmış olan birçok yeni yayınevi eklendi.
Lafı daha fazla uzatmadan, huzurlarınızda 32. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri:Devamı »
Türkçe edebiyatın önde gelen isimlerinden Leylâ Erbil, dün hayatını kaybetti. 82 yaşındaki yazar bir süredir Balat Hastanesi’nde lösemi nedeniyle tedavi görüyordu.
Erbil’in kendisi ve eserleri hakkında birçok şey söylenebilir elbette. Ama biz sözü bir başka ustaya, Tomris Uyar’a bırakmak istedik. İşte Uyar’ın 1997’de, Düşler/Öyküler dergisinde yayımlanan “Leylâ Erbil Öykücülüğü Üstüne” adlı yazısından alıntılar:
Leylâ Erbil’in ilk öykü kitabı Hallaç (1961), rastlanmadıklığıyla kafamı hallaç pamuğuna çevirdi diyebilirim. Beckett’ten yapılan alıntı, “Hiçbir şey hiç’ten daha gerçek değildir” okura öykülerin dünyası hakkında önemli bir ipucu veriyordu ama yalnızca bir ipucu.
1960’larda Leylâ Erbil’in kuşaktaşı sayılabilecek yazarların çoğu varoluşçuluk akımıyla tanışıktırlar; bunalım, saçma, hiçlik, bireyin bunaltısı, sıkça işledikleri temalardı. Erbil’in şaşırtıcılığıysa, bu temaları Batılı yazarlar gibi adı belirsiz bir ülkede, hatta düşsel bir mekânda yaşayan soyut kişiler aracılığıyla değil, bu ülkede yaşayan, çeşitli sınıflardan gelme somut bireylerin “ağzından duyurması”ydı.
Hallaç, alışıldık, aşınmış düşünce kalıplarına olduğu kadar beylik edebiyat kalıplarına da karşı çıkacak bir yazarın başkaldırı serüveninin başlangıcıydı.Devamı »
TV dizileri edebiyat göndermeleriyle, içinde geçtikleri dönemle, karakterlerin oynadıkları oyunlar, hatta yedikleri yemeklerle meraklı izleyiciyi okumaya sevk edebiliyorlar. Biz de meraklarımıza yenildik ve dizilerden yola çıkan okuma listeleri hazırlamaya karar verdik. Listeler dizilerle şahsi ilgilerimizin çekiştirdikleri yerlere gidiyorlar ve her zamanki gibi katkılarınıza açıklar.
Ülkemizde kitapları Taht Oyunları olarak çevrilen Game of Thrones, yeni sezonuyla çok yakında karşımızda. 31 Mart’ta üçüncü sezonun ilk bölümünü seyredebileceğiz. Belki Mad Men en fazla Emmy Ödülü almış, Girls genç ve kadın olmayı çok farklı bir şekilde tartışıyor, Downton Abbey de 20. yüzyıla bir daha bakıyor olabilir; fakat Game of Thrones, bu kendi alanlarında çok başarılı olan dizilerin aksine, aynı anda birkaç alana el atması sayesinde popüleritesine ve kült konumuna hızla erişti.
Dizinin sadece ilhamını değil, doğrudan repliklerini aldığı kitap serisinin de başarısı burada. Hem fantastik edebiyat hem siyaset hem korku hem polisiyeyi hem de tarihsel roman planını bir arada başarılı bir şekilde tutabiliyor serinin yaratıcısı George R. R. Martin. Bu açıdan biz bu diziyi yine 2000’lerin şahane dizilerinden Battlestar Galactica‘ya benzetiyoruz. Orada da hem bilimkurgu hem macera hem romantik drama hem de korku ve polisiye bir aradaydı. Diziler ve kitap serileri uzun zaman yayıldıkları ve parça parça bir yapıyı benimsediklerinden bu türlerin birleşimine özel bir imkân sağlamış oluyorlar.
Bilmeyen için nedir Game of Thrones diye anlatmak gerekirse, hayali bir dünyada, Westeros’da farklı krallıkların arkalarında rekabet ve savaş dolu bir tarihle birlikte hem birbirleriyle hem de kuzeyden gelen kış ve kışın getirdiği kural tanımayan özgür kabileler ve fantastik yaratıklarla mücadeleleri diye özetlenebilir. Bizce, Game of Thrones‘un bir başarısı da bu kadar yüklü bir tarihi arka plan, bu kadar çok karakter ve temayı neredeyse pürüzsüzce birbirine bağlamasından kaynaklanıyor. Daha önce diziyi seyretmemiş olan, şimdi kara kara nasıl başlayacağını düşünenlere, ne kadar şanslınız iki sezon arka arkaya seyredebileceksiniz, diyoruz!
Özel efektlerine, müziğine, seçtiği görsel arka planlara ve çoğu oyunculuğuna bayıldığımız Game of Thrones kesinlikle sürükleyici bir dizi. Bu sürükleyiciliğe tekrar kapılmadan önce bir durup aklımıza getirdiği okumaları not etmek istedik.Devamı »
Akademik alanda yeni yayımlanan kitaplar listemizle bir kez daha karşınızdayız. Listede, sadece akademisyenlere hitap etmeyen ama kurmaca ya da anı da olmayan tarih, sanat tarihi, felsefe, siyaset, sanat ve edebiyat üzerine çalışmalardan seçkiler yaptık. Son aylarda bu alanlarda listeye almak istediğimiz ve yeni kitaplar basan yayınevlerine yer verdik.
Hazırlık aşamasında kişisel yönelimlerimiz de rol oynadığı açık: Nitekim bu listeyle, tüm yeni çıkanları haber vermektense, bir seçme sunarak daha önce belki de aklımıza düşmemiş ya da düşüp de unuttuğumuz konularda okumalar yapmak için hem kendimizi hem de sizleri teşvik etmeyi umuyoruz. Kitap listelerinin en çok romanlardan, bazen de anılardan oluştuğu memleketimizde, başkalarının da daha fazla ve daha sürekli bir biçimde kurmaca olmayan eser listeleri hazırlayacağına dair de bir hayalimiz var.
Gözden kaçırdıklarımızı, bu aylarda şahane kitap basıp da fark etmediklerimizi lütfen yorumla ya da e-postayla bize hatırlatın. Liste tekrarladıkça ve hep beraber kullandıkça gelişecek.Devamı »
Yemek kültürüyle olan ilişkimizi bizi takip edenler artık biliyor. Sadece yemeyi, pişirmeyi, tarif okumayı değil, aynı zamanda yemeğin ve mutfak kültürünün edebiyatla, televizyonla, görsel sanatlarla ilişkisine bakmayı da çok seviyoruz. Bugün de Türkçede yemek tarifi değil de yemek üzerine, yemek kültürü, siyaseti, sosyolojisi üzerine okumak isteyenlerle paylaşmak için bir liste başlatmak istiyoruz. Başlangıç, diyoruz; zira her yeni liste gibi eksik ve sürekli güncellenmeye muhtaç olacak. Elbette yorumlarınızla da büyüyecek.
Listede yalnızca Türkçe (çeviri ya da telif) kitaplara yer verdik; çünkü başka dilleri de kapsayan bir liste hem imkânsız oranda büyüyecek hem de Koltukname’nin Türkçe internete katkıda bulunma çabasına özel bir yardımı dokunmayacaktı. Yabancı yayınevlerinin kataloglarında gezindiğimizde özellikle yemek sosyolojisi ve yemek siyaseti alanının hızla genişlediğini görüyoruz. Dileğimiz hem bu külliyat çevrilsin hem de Türkçe eserler yazılsın, Türkiye’de de akademide yemek kürsüleri olsun!Devamı »
Dünya Kitap‘ın yirmi yıldır düzenlediği Yılın En İyileri Ödülleri’nin 2012 kazananları açıklandı. Son senelerde kitap fuarı sırasında Tüyap’ta verilen ödüller bu sene 7 Aralık’ta yapılacak ayrı bir törenle sahiplerini bulacak. Her ay yayımlanan eserler arasından bir telif kitap, bir de çeviri kitap seçtikten sonra aralarından en iyileri belirleyen seçici kurul, Refik Durbaş, Doğan Hızlan, Semih Gümüş, Selim İleri, Deniz Kavukçuoğlu, İlknur Özdemir, Faruk Şüyün, Feyzan Top ve “Dünya Temsilcisi”nden oluşuyor. İşte Yılın En İyileri Ödülü’nün adayları ve kazananlar:Devamı »
31. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı son hızıyla devam ediyor. Geçen yıllarda sık sık gündeme gelen uzaklık tartışmaları, özellikle de metrobüsün Tüyap’a kadar gitmesiyle bu yıl dinmiş görünüyor. Metrobüsle trafik derdi olmasa da, metrobüsün kendi çilesi var — biz yine de buradan Taksim’de yer alacak bir kitap fuarının hayalini kurduğumuzu belirtelim.
Bir yandan mesafe şikâyetleri azalırken, diğer yandan indirim yetersizliğinin gitgide daha fazla insanın dikkatini çektiğini görüyoruz (örnek ve örnek). Tüm kitap eklerinde boy boy stand numaraları, etkinlik programları yer alırken hangi yayınevinin ne kadar indirim yaptığının hiçbir yerde kayıtlı olmaması büyük bir eksiklik. Biz de geçen yıl fuardan kitap almaktansa, sonra daha ucuza alınacak kitapları not düşen okurlar olarak, bu yılki fuar ziyaretimizde sizlere bir yayınevi indirim listesi hazırladık.Devamı »
Uluslararası IMPAC Dublin Edebiyat Ödülleri, bir Nobel ya da Man Booker Ödülü sayılmasa da, çeşitli ülkelerdeki kütüphaneler tarafından belirlenen “aday adayları” ve İngilizce çeviri olan uluslararası seçkileriyle bir okur olarak her zaman en eğlenceli bulduğumuz ödül olmuştur (zaten İrlandalıların edebiyat konusunda gerçekten özgün bir espri anlayışına sahip olduğu kanısındayız).
Yalnızca üç beş kitaptan oluşan finalistleri değil, uzun mu uzun aday listesi de açıklandığı için ayrı bir heyecanı oluyor ödülün. Yalnızca kazananı değil, son raunda kimlerin kalacağını da tahmin edebiliyor, hatta hırslıysanız jüriyle beraber tüm adayları okumaya çalışabiliyorsunuz. Tabii bu sonuncusu Türkçe okurları için tam mümkün değil. Nitekim kitapların yalnızca küçük bir bölümü Türkçede yayımlanmış durumda. Özellikle Doğan Kitap ve Domingo Yayıncılık, kitapları en çok aday gösterilen yayınevleri olarak dikkat çekiyor. Burada zamanlama da önemli — aday çıkartan Türkiye yayınevlerinin çeviri konusunda ellerini çabuk tuttuğu söylenebilir (yayıncılıkta ivediliğinDevamı »
“Sonbahar 2012 kitapları” haberimizde, özgün kitap listeleri hazırlamayı planladığımızı belirtmiştik. Ve şimdi, her ay devam etmeyi umduğumuz bir liste çalışmasıyla karşınızdayız: Akademik alanda yeni yayımlanan kitaplar. Listede, sadece akademisyenlere hitap etmeyen ama kurmaca ya da anı da olmayan tarih, sanat tarihi, felsefe, siyaset, sanat ve edebiyat üzerine çalışmalardan seçkiler yaptık. Son bir iki ayda bu alanlarda listeye almak istediğimiz ve yeni kitaplar basan yayınevlerine yer verdik. Bir sonraki ay listeye giren yayınevleri farklılaşabilir elbette. Bu listenin hazırlığında kendi kişisel yönelimlerimiz de rol oynadığı açık.Devamı »
Koltukname’de daha önce, Elif Tanrıyar’ın Sabah Kitap için hazırladığı “Bahar 2012 kitapları” listesine yer vermiş, gördüğü ilgi karşısında kendimiz bir yaz kitapları listesi hazırlamak istemiştik. Ne yazık ki yayınevlerinden destek alamayınca hevesimiz kursağımızda kalmıştı. Elbette bu kitap listelerine küseceğimiz anlamına gelmiyor, hatta mevcutta özgün listeler hazırlama planlarımız devam etmekte. Ama bu sırada, bir okurumuzun isteği üzerine, yine Sabah Kitap‘ta çıkan Sonbahar 2012 kitaplarını sayfamıza taşıyoruz.
Yurtiçinde de, yurtdışında da kitap fuarı anlamına gelen sonbahar döneminde Türk yayınevleri Türkçe yazarlara eğilim göstermiş. Listede en çok “transferler” ilgi çekiyor. Latife Tekin İletişim Yayınları’na geçmiş, Mehmet Murat Some Sel Yayınları’na, Tuna Kiremitçi ise Kırmızı Kedi’ye. Klasiklerden Sait Faik’in kitapları ise artık İş Bankası’ndan çıkacakmış (açıkçasıDevamı »
Her ayın ilk perşembe günü çıktığını sandığımızAyın ikinci cuması çıkanSabah Kitap‘ın dünkü sayısında Elif Tanrıyar birçok yayınevinin bahar listelerine yer vermiş. “Bahar”dan kasıtın nisanın ikinci yarısı ve mayıs ayı olduğunu varsaydığımız listede heyecan verici başlıklar var.
Ayrıntı Yayınları, daha önce burada ve burada bahsettiğimiz gibi, Daniel Martin‘le birlikte Fowles kitaplığını tamamlamada büyük bir adım attı. Yayınevi aynı zamanda Chuck Palahniuk’lere de Pigme‘yle devam edecekmiş. Edebiyat dışı kitaplardan İngiliz İşçi Sınıfının Durumu öne çıkıyor. Fakat bizi en çok heyecanlandıran Patricia Highsmith’in Ripley’si oldu. Listede yalnızca Bay Ripley olarak geçiyor, acaba bu Yetenekli Bay Ripley mi demek, yoksa daha önce yayımlanmamış kitaplarıyla birlikte tüm Ripley serisininDevamı »
Canı gönülden sevdiğimiz Ahmet Hamdi Tanpınar, Türkiye’deki çeşitli edebiyat etkinlikleri, edebiyat kuruluşları vb.’larının “adı” olmaya devam ediyor. soL Portal’ın haberine göre, Gülhane Parkı’nın girişindeki Alay Köşkü, Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi olarak yenilenmiş ve “Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün yazar örgütlerini daveti üzerine, TYS gibi PEN de bu güzel mekânda edebiyat etkinlikleri yapacak.”
Tanpınar’ın 1950’de kurucu üyeleri arasında yer aldığı PEN Türkiye, 2012 içerisinde müze-kütüphanede sekiz tane etkinlik yapacak. Bunlardan ilki, 25 Şubat Cumartesi 14:30-16:00 arası yer alacak olan, “Dünya Yazarlar Birliği PEN, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Öykü”:Devamı »
Sabit Fikir‘in haberine göre, Yapı Kredi Yayınları, Nâzım Hikmet‘in eşi Piraye’ye yazdığı tüm mektupları bir araya getiren Piraye’ye Mektuplaradlı bir kitabı Şubat 2012 ortasında piyasaya sürüyor. Kitabı derleyen, aynı zamanda Nâzım Hikmet’in üvey oğlu olan eleştirmen, yazar Mehmet Fuat. Kitap aslında toplam 581 mektubu içeriyor, fakat Yapı Kredi özel bir edisyon hazırlamış: 26 mektup ile zarfın tıpkıbasımının yer aldığı ve yalnızca 1000 adet basılan bir ek kitapçık da Piraye’ye Mektuplar‘la birlikte satışa sunuluyor. Kitabın içeriğiyle ilgili olarak Sabit Fikir şu bilgileri vermiş:Devamı »
Moby Dick, Amerikan edebiyatın şaheserlerinden biri olmakla beraber, dünya edebiyatının da en önemli romanlarından biridir. Adını bu güzelliğin yaratıcısı Herman Melville’den alan Melville House Yayınevi’nin haberine göre, Amerikalı bir vatandaş, Moby Dick‘in tamamını tuvalet kâğıdına yazmış. Şimdi de bu eserini eBay’de 1000 dolara satıyor… Biz söyleyecek bir şey bulamadığımızdan, sözü arkadaşa bırakıyoruz:Devamı »