Lovecraft’ten “garip” öyküler yazmak isteyenler için 5 kural

H. P. Lovecraft
Michael Daye çalışması. Daha fazla bilgi için resmin üstüne tıklayınız.

Korku edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olan H.P. Lovecraft, kendi eserlerini tanımlamak için, 19. yüzyılda kullanılmaya başlanan “garip kurgu” terimini tercih ediyordu. Lovecraft, korku öykülerinin yanı sıra, korku edebiyatı ve garip kurgu üzerine de denemeler vermiş bir yazar. Merak edenler bunların iki örneğine, 1927 tarihli “Supernatural Horror in Literature” (Edebiyatta doğaüstü korku) ile 1937 tarihli “Notes on Writing Weird Fiction”a (Garip kurgu yazmak üzerine notlar) göz atabilir.

Bu ikinci denemede, Lovecraft garip kurgunun “özel, belki de dar” bir alan olduğunu söylüyor, “korku ile bilinmeyen ya da garip olan arasında her zaman bir bağ bulunan” ve “insanın en derin, en güçlü hissi olan korku öğesini sık sık vurgulayan” bir alan. Ama Lovecraft’in kendini bu alanda “naçiz bir amatör” olarak tanımlaması, korku ya da garip kurgu yazarı adaylarının gözünü korkutmasın; zira üstat, öyküleri yakından incelendiğinde ortaya çıktığı söylenebilecek şu beş kuralla, garip kurgu yazmak isteyenlere yol gösteriyor.Devamı »

Oscar Wilde’ın 22 bin sterlinlik tavsiyeleri

Oscar Wilde, daha önce hiç görülmemiş bir mektubunda, yazarlara ofis işlerini bırakmamalarını söylüyor.

Geçtiğimiz kasım ayında, bir dolabın arkasındaki toz kaplı bir kutuda bulunan on üç sayfalık mektup, “Bay Morgan” adındaki, kim olduğu bilinmeyen bir yazar adayına gönderilmiş. Kutuda aynı zamanda, Wilde’ın sevgilisi Lord Alfred Douglas‘a yazdığı meşhur sonesi, “The New Remorse”un da ilk taslağı da var. Belgelerin bulunduğu kutu, Victoria Çağı’nda yaşamış bir bira fabrikası sahibinden kalmış ve torunu öldükten sonra uzmanlar Oxfordshire‘daki mülkiyetini incelerken ortaya çıkmış.Devamı »

Roberto Bolaño’dan öykücülere tavsiyeler

Son yıllarda çağdaş dünya edebiyatının hızla yükselen yıldızlarından biri Roberto Bolaño. Özellikle de ölümünden sonra çıkan 2666‘yla birlikte tüm eserleri İngilizcede teker teker (ve tekrar tekrar) yayımlanmaya başladı. Elbette İngilizce konuşan dünyanın ilgisi, çoğunlukla olduğu gibi uluslararası bir ilgilye dönüşüyor. Bolaño’nun durumunda, iyi ki de öyle oldu, diyebiliriz sanırım.

2666‘nın şanından önce Şilili yazarın üç kitabı (Vahşi Hafiyeler, Uzak Yıldız, Katil Orospular) Metis Yayınları’ndan çıkmıştı (Uzak Yıldız Zerrin Yanıkkaya, diğerleri Peral Bayaz çevirileriyle). 2666 ise, Zeynep Heyzen Ateş çevirisiyle, açıkçası yayın çizgisinin çok uzağında durduğu için şaşırtıcı bir biçimde Pegasus Yayınları’nca yayımlandı.

Hayatını çok genç bir yaşta kaybeden Bolaño, ölümünden birkaç yıl önce öykücülerin dikkat etmesi gereken on iki maddelik bir liste hazırlamış. Bu listeyi Koltukname için İspanyolcadan çeviren Süleyman Doğru’ya teşekkürlerimizi iletiyoruz. Yazarlıkla ilgili daha fazla tavsiyeler için buraya bakabilirsiniz. İşte, “Artık kırk dört yaşında olduğuma göre, öykü yazma sanatıyla ilgili tavsiyelerde bulunacağım,” diyen yazarın listesi. (Okuma Günlüğüm aracılığıyla.)Devamı »

Etgar Keret’ten genç yazarlara on kural

Keret-Fiction-QAAykut Ertuğrul’un, İTEF kapsamında bir kez daha İstanbul’a gelen Etgar Keret’le Koltukname için röportaj yaptığını duyurmuştuk. Haftaya yayınlayacağımız röportajdaki sorulardan biri de, genç yazarlara tavsiyelerde bulunacak olsa, ilk maddenin ne olacağıydı. Bu vesileyle, Keret’in zaten Rookie dergisi için “Yazarlara On Kural” hazırladığını öğrendik. Kuraldan çok hayat felsefesini andıran bu on tavsiyeyi, Ertuğrul’un röportajından önce, yazarın, her gün bir doz Keret’e ihtiyaç duyan takipçileri için çeviriyoruz. Aşağıdaki listeyi George Orwell’in altın kurallarıyla kıyaslamak isteyenler de buraya buyurabilirer. Keret’in Avi Pardo çevirisiyle yayımlanan kitapları da buradan.

1. Mutlaka severek yazın.
Yazarlar yazma sürecinin ne kadar zor ve acı verici olduğunu söylemeyi çok severler. Yalan söylüyorlar. İnsanlar, hayatlarını gerçekten hoşlandıkları bir şey yaparak kazandıklarını kabul etmek istemezler. Devamı »

Yazarlar, uyumayın

Kafka harıl harıl çalışıyor. Görsel Melville House’tan.

Yazıyla gecenin ilginç bir ilişkisi vardır (belki Zezine bir sonraki “Gece” sayısında buna da değinir).  Franz Kafka, Marcel ProustJames Joyce, Oğuz Atay… hepsi de geceleri yazmayı tercih etmeleriyle tanınır. Melville House’un haberine göre, yeni bir araştırma uykulu zihinlerin daha özgürce düşünebildiklerini ortaya çıkarmış — ancak bu yalnızca gece için değil, genel olarak uykulu olduğunuz tüm zamanlar için geçerli.  Scientific American şöyle diyor:

Albion Koleji’nin psikoloji bölümünde asistan profesör olan Mareike Wieth ile meslektaşları çalışmaya katılanları, Gündüzlük Gecelik Anketi’ne verdikleri yanıtlara göre “gündüz tipi” ve “gece tipi” olmak üzere ikiye ayırdı (ortalarda puan alanlar –katılımcıların yaklaşık yarısı– araştırmaya dahil edilmedi). Wieth katılımcılardan üç tane analitik problem, üç taneDevamı »

Edebiyatın zaferi mi, bir avuç yazarın zaferi mi?

Forbes Türkiye, mayıs sayısında ülkenin en çok kazanan yazar listesini, satış ve kazanç rakamlarıyla birlikte yayımladı. Beşinci kez hazırlanan listede 2011’in rekorlar yılı olduğunu belirten Forbes, yazının başlığını da “Edebiyatın Zaferi” olarak attı. Edebiyatla az çok ilgili olan herkesin bildiği gibi, bu tür durumlarda akla ilk gelen, “Çok satanlar gerçek edebiyat mıdır?” sorusu oluyor. Biz […]

Orwell’den yazarlar için altın kurallar

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çoğunlukla romanlarıyla –başta Bin Dokuz Yüz Seksen Dört olmak üzere– tanınan George Orwell, aslında bir o kadar da önemli bir deneme ve eleştiri yazarıdır. Katalonya’ya Selam‘ın yanı sıra, “Why I Write” ve “A Nice Cup of Tea” gibi birçok inceleme/eleştiri yazısı ve makale kaleme almıştır. Bu önemli yazarın edebiyat dışı eserlerini de bir gün Türkçede görmeyi umuyoruz (bkz. “Neden bu kadar geç?“). O güne dek, Orwell hayranlarına bir tadımlık niyetine, bir başka önemli makalesinin, “Politics and the English Language”in sonlarına doğru verdiği listeyi sunuyoruz. İşte Orwell’den yazarların mutlaka izlemesi gereken altın kurallar:Devamı »