
Yazıyla gecenin ilginç bir ilişkisi vardır (belki Zezine bir sonraki “Gece” sayısında buna da değinir). Franz Kafka, Marcel Proust, James Joyce, Oğuz Atay… hepsi de geceleri yazmayı tercih etmeleriyle tanınır. Melville House’un haberine göre, yeni bir araştırma uykulu zihinlerin daha özgürce düşünebildiklerini ortaya çıkarmış — ancak bu yalnızca gece için değil, genel olarak uykulu olduğunuz tüm zamanlar için geçerli. Scientific American şöyle diyor:
Albion Koleji’nin psikoloji bölümünde asistan profesör olan Mareike Wieth ile meslektaşları çalışmaya katılanları, Gündüzlük Gecelik Anketi’ne verdikleri yanıtlara göre “gündüz tipi” ve “gece tipi” olmak üzere ikiye ayırdı (ortalarda puan alanlar –katılımcıların yaklaşık yarısı– araştırmaya dahil edilmedi). Wieth katılımcılardan üç tane analitik problem, üç taneDevamı »
Sosyal medya ve birkaç satırlık yazılarla geçen bu günlerde, haberlere ve insanlara bu kadar hızlı ve bu kadar renkli ulaşabilmek güzel. Güzel ama insan bazen ulaşmak değil de durup şaşırmak, bir daha bir daha okumak, hatta belki de ilham almak istiyor. Dergiler arada kalmışlığın en güzel ifadeleri. Ne bir kitap kadar talepkâr ne de bir başlık kadar uçucu. Hem saklanabilir hem atılıp satılabilir. Hatta belki insana yazı yazdırabilir mecralar.