2022 Tüyap İstanbul Kitap Fuarı: İzlenimler ve indirimler

İstanbul Kitap Fuarı pandemi yüzünden verilen zorunlu aranın ardından 3-11 Aralık’ta Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde. Fuarın tarihi bu sene mecburen aralık ayına alınmış ama bunun tek seferlik olacağı söyleniyor. Giriş ücreti 10 TL, biletler kapıdan ya da internet üzerinden alınabilir. Öğrenci, öğretmen, çocuk (yaş belirtilmemiş), emekli ve engelliler fuara ücretsiz girebiliyor. Onur konuğu Nazlı Eray, teması ise “Kitabın Büyülü Dünyası”.

Pandemideki “büyük kapanış”ın ardından tekrar dışarı açılmak bir alışma süreci gerektirdi. Günlük hayatın en sıradan etkinlikleri bile başta insana tuhaf geliyor, beden sosyal kodaları yeniden hatırlayıncaya kadar insan elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu. Ama bu geri dönüş tuhaflığın yanı sıra sevdiğin kişilere, mekânlara, eylemlere kavuşmanın mutluluğu ve heyecanını da içeriyordu elbette. Yıllar sonra ilk defa yapılan –belki asansöre binmek kadar– sıradan şeyler bir kez daha sıradanlaştı. Yine de pandemi, dahası pandeminin ardından yaşanan yerel ve küresel olayların yol açtığı büyük ekonomik kriz geri dönüşü olmayan değişikliklere de yol açtı. Çoğu şey eskiye dönse de derinlerde yaşanan bir kaymayla “yeni normal”i yaşıyoruz artık.

39. İstanbul Kitap Fuarı’nın ilk gününe de “geri dönüş”ün getirdiği çokkatmanlı hislerle dolu bir hava hâkimdi. 2019’dan sonra ilk defa buluşan yayıncılarla okurlar bu kırmızı halılı hollerde tekrar bir arada olmayı kısmen garipsiyordu belki. Ama fuarlar, yayıncıların büyük bir emekle hazırladıkları kitapların okurlarıyla temas kurabildiği ender yerlerden. Bu bağın uzun bir aradan sonra fiziksel olarak tekrar kurulması birçok yayıncıda merak ve heyecan uyandırmışa benziyordu. Okurlar aynı okurlar mı, beklentileri ne yönde değişti, bu ve benzeri soruların yanıtlarını almak yayıncılar için önemli bir veri oluşturuyor. Tabii daha önemlisi, verilen emeğin karşılığında insanların ilgisini somut olarak görmek, belki güzel birkaç söz işitmek gerçekten zorlu meslekte yola devam etmek için büyük bir motivasyon oluyor.

Stantlarda birçok imza günü, üst katlardaki salonlarda ise birçok etkinlik vardı. Fuar boyunca devam edecek olan imza listesinde buradan, etkinlik listesine ise buradan ulaşabilirsiniz. Kullanılan hol sayısı azalmıştı, tarih değişikliğinden dolayı normalde aynı anda yapılan sanat fuarı da yoktu. Yeni açılan, özellikle küçük yayınevleri de fuara katılmamıştı. Bu tarz eksiklikler ve bazı değişiklikler dışında fuarda uzun yıllardır görmeye alışık olduğumuz yayınevlerinin çoğu eski adreslerinde yer alıyordu.

Açılış günü pandemi öncesi alışılan kalabalıkların olmadığı, fuarın yavaş bir başlangıç yaptığı söylenebilir. Bu durumda genelde daha kalabalık geçen son hafta sonu daha büyük bir önem taşıyor. Şüphesiz bu mevsim değişikliğinden ziyade içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntının bir etkisi. Pandemi, dövizin yükselişi, enflasyon, kâğıt krizi gibi nedenlerden kitapların fiyatı giderek artıyor. Kitap, okurun karşılaması güçleşen lüks nesneye dönüşüyor. Yayıncılar bu konularda herhangi bir destek görmezken bir de sansür ve yasaklar karşısında iyice zor günler geçiriyor. (Yayıncılar Birliği bu bağlamda #KitabımaDokunma kapmanyası başlattı.)

Ülke genelindeki zorlukları yansıtan bu süreçte, yer alması çok da kolay olmayan Tüyap Fuarı’nda okurlarla buluşmanın sektöre yeni bir enerji katmasını diliyoruz. Her halükârda kısa dönemde nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair önemli ipuçları içerecektir. Beylikdüzü çoğu kişi için uzak ve ulaşması zor bir yer. Yine de “kitabın büyülü dünyası”ndan vazgeçemeyen okurların bir gün uğrayıp sevdikleri yayıncıları destekleyeceğini umuyoruz.

Gideceklerin fuarı etkin şekilde gezebilmeleri için eskiden hazırladığımız rehbere buradan ulaşabilirsiniz. Yayınevlerinin bu yılki güncel indirim oranları ise aşağıda.

Devamı »

2017 Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri

Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nın yolu uzun. Metrobüsler kalabalık, yollar kalabalık, fuarın içi ise daha da kalabalık. Tüm bunlara rağmen kitap aşkına yollara düşenlere bir rehber niteliği taşıması ümidiyle, sizler için kitap fuarında yayınevlerinin yaptıkları indirimleri olabildiğince sıralamaya çalıştık.

Bu listeyi son hazırlayışımızdan bu yana çoğu yayınevinin indirim oranı aynı kalmış. Ama bazı yayınevlerininki azalmış olsa da birçoğunun ki de artmış.

Fuarda en rahat şekilde gezmekle ilgili tavsiyelerimiz içinse buraya göz atabilirsiniz.

Devamı »

Necatigil’den Şipal’e: “Yazılmadan kaldı bazı şeyler, gene de yazılmış kadar oldu”

behcet necatigil ve kamuran sipal

Behçet Necatigil ile Kâmuran Şipal, hem özgün eserleri hem de Almancadan yaptıkları çevirilerle tanınan edebiyatçılarımız. Günümüzde Necatigil’in şiirleri çevirilerinin, Şipal’in ise belki çevirileri eserlerinin önüne geçse de, tüm girişimlerinin sonunda paha biçilemez işler ortaya koymuşlardır.

Necatigil’in Şipal’e yazdığı aşağıdaki mektup tam da bu yüzden değerli: bir yazarın, çevirmenin, öğretmenin sürecine ışık tuttuğu için. Teneffüslerde yazılan mektuplar, seçici kurul toplantıları, yeni çıkan kitaplar, çeviri telifleri, kapanan yayınevleri… Belki de tüm bu olan bitene duyulan bir kırgınlık göze çarpıyor Necatigil’in satırlarında.

Bu mektup, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Mektuplar (2001; haz. Ali Tanyeri ve Hilmi Yavuz) adlı kitaptan alındı. Behçet Necatigil’in eserleri çoğunlukla Yapı Kredi’den yayımlanıyor; bunların haricinde Varlık’tan çıkan Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Sel’den çıkan Mitologya Sözlüğü ve Can’dan çıkan Sevgilerde sayılabilir. Çok çeşitli çevirileri içinse buraya bakabilirsiniz. Kâmuran Şipal’in eserleri ise Yapı Kredi Yayınları ve Cem Yayınevi‘nce basılıyor. Çevirilerini ise buradan görebilirsiniz.Devamı »

2013 Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri

Geçtiğimiz yıl, Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nı gezmek isteyen okurlar, o uzun ince yola düşmeden önce sevdikleri yayınevlerinin indirimlerinden haberdar olmak isteyebilir düşüncesiyle hazırladığımız indirim listesini, bugün fuarı bizzat gezerek güncellemiş bulunuyoruz. Bu yıl 32. düzenlenen fuarda indirimler ne artmış ne azalmış (yalnızca İletişim 30. yılına özel olarak %30 indirim uyguluyor), dolayısıyla listede çok büyük bir oynama olmadı ama listeye geçtiğimiz yıl gözümüzden kaçmış olan birçok yeni yayınevi eklendi.

Lafı daha fazla uzatmadan, huzurlarınızda 32. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri:Devamı »

Çalıntı çeviriyi nasıl tanırız

intihalÇevirmen hakları, yavaş yavaş daha sık dile getirilen bir konu haline geldi. (Bu sıklık yeterli mi, yahut dile getiriliş biçimi doğru mu, başka bir tartışma.) Yayıncılık dünyasının korsanla mücadelesi ise zaten daha uzun bir süredir güncelliğini koruyor.

Peki ya çalıntı çeviriler? Neden çevirmen hakkı ve korsanla mücadeleden söz açılıyor da, intihale pek değinilmiyor? İntihal yaparak başta çevirmenlerin emeğini sömüren, ardından piyasada haksız bir rekabet ortamı yaratan, nihayetinde de okuru aldatan yayınevlerini nasıl ayırt edebiliriz? Çalıntı çevirileri nasıl tanıyacağız? Her fırsatta bu sorunu dillendirmekle kalmayıp çözümü için somut adımlar da atan çevirmen Sabri Gürses, bize rehber niteliğinde bir liste hazırladı. Kendisine teşekkür ediyoruz. 

Gürses’in bu konuda diğer yorumlarını Çeviribilim‘den takip edebilir, çevirileri ve diğer kitapları için Facebook sayfasına göz atabilirsiniz. Koltukname’nin telif hakları dosyasıysa burada.

—-

Çalıntı çevirileri tanımak için, ilk anda akla gelen yöntemler (örneğin iki çeviriyi karşılaştırmak) yeterince geçerli değil; fakat bazı temel kuşkular yararlı olabiliyor.

1. Ucuz, çok düşük fiyatlı kitaplar (2 TL ile 5 TL, hatta 10 TL arası olup hacimleriyle orantısız fiyata sahip olan kitaplar) kuşku uyandırıcıdır; çünkü çevirmene telif ödeyerek bu fiyata mal etmek zor bile değil imkânsızdır.Devamı »

2013 Londra Kitap Fuarı – Haberler

Fuarın kendisi bitmiş olsa da, 2013 Londra Kitap Fuarı dosyamız devam ediyor. Bugün, fuarla ilgili olmasa da, fuar aracılığıyla edindiğimiz kısa haberlerle ve resimlerle karşınızdayız:

IMG_0598

* Aldığımız en güzel haberlerden biri: Hasan Ali Toptaş‘ın Heba ve Gölgesizler kitaplarının İngiltere ve Amerika’yı kapsayan İngilizce hakları, Bloomsbury tarafından alındı. Barbaros Altuğ’nun Twitter’da yaptığı duyuruya göre, Heba‘nın çeviri hakları için 14 ülkedeki yayınevinden resmi olarak teklif gelmiş durumda. Bloomsbury’nin dünyadaki en büyük yayınevlerinden biri olmasının yanı sıra, İngilizce konuşulan ülkelerde çeviri edebiyatın zayıflığının, fuarda en sık tartışılan konulardan biri olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu gerçekten sevindirici bir haber. Çevirisini John Angliss’le birlikte Maureen Freely‘nin yapacak olması, daha da güzel.Devamı »

2013 Londra Kitap Fuarı – 3. Gün

Bugün Londra Kitap Fuarı’nın son günüydü. Türkiye’nin odak ülke olduğu fuar seminerler, söyleşiler, kokteyller ve partilerle dolu dolu geçti. Birinci günün özetini buradan, ikinci günün özetini buradan görebilirsiniz. Şimdi sizlere son günden izlenimlerimizi ileteceğiz. Önümüzdeki günlerdeyse, daha uzun yer vermek istediğimiz yorum ve haberleri paylaşmayı umuyor2013-londra-kitap-fuari-2-gunuz.

IMG_0596

* Dün akşam British Council’ın, bu sefer odak ülke Türkiye onuruna düzenlediği kokteyl vardı. Kokteylde Ece Temelkuran ve Bloomsbury yayınevinden Bill Swaison’la konuşma fırsatı yakaladık. Temelkuran konuşmalarındaki ilgiden memnun, fuarda bulunmaktan da mutlu olduğunu söyledi. Swaison’ın ise Türkçe edebiyatla ilgili heyecan verici haberlerini, dediğimiz gibi önümüzdeki günlerde paylaşacağız.

* Bugün Granta dergisinin editörü Ellah Allfrey’e, yazar Hikmet Hükümenoğlu’nun, “Genç yazar sınırı neden 40?” sorusunu ilettik. Yanıt olarak Allfrey şunları iletti:Devamı »

2013 Londra Kitap Fuarı – 2. Gün

Londra Kitap Fuarı bugün de son hızıyla devam ediyordu. Bir yandan konuşmalar, söyleşiler, diğer yandan görüşmelere koşuşturan yayıncılar… İşte ikinci günden gözlemlerimiz:

2013-04-16 11.29.12* Author Lounge (Yazar Salonu), English PEN Literary Café (PEN İngiltere Edebiyat Kafesi)  ve Literary Translation Centre (Edebiyat Çevirisi Merkezi), Earl’s Court’taki her daim en kalabalık etkinlik bölümleri. Yazar Salonu’nda, özellikle “Kişisel Yayıncılığa Giriş” ve “Geleneksel Yayıncıları Bekleyen Zorluklar” adlı konuşmalar tıklım tıkıştı. Edebiyat Çevirisi Merkezi’nde, “Edebiyat Çevirmeni Nasıl Olunur” ile “Brezilya – Ülke mi Hareket mi?” başlıklı seminerler yer aldı. PEN Kafesi’neyse bugün Elif Şafak, Will Self ve Murathan Mungan gibi yazarlar konuk oldu. Özellikle Self’in sözünü sakınmayan bir yazar olduğunu söyleyebiliriz:

İngilizler -di’li geçmiş zamanı neden bu kadar çok seviyor? Çünkü -di’li geçmiş zamanda İngiltere harikaydı ve Thatcher hâlâ hayattaydı. Oysa bugün İngiltere boku yemiş durumda.

* Fuarda dijital yayıncılığa ve teknolojik gelişmelere ayrılan bölüm oldukça geniş. E-kitap ve e-okur markası Kobo, hem reklamları hem de etkinlikleriye dikkat çekiyor. İnternet devi Amazon, kitapçıdan ziyade yayıncı kimliğiyle ön planda — Kindle Direct Publishing standında “Bağımsız Yayıncılık” sloganı göze batıyor.Devamı »

2013 Londra Kitap Fuarı – 1. Gün

Earl’s Court’ta gerçekleşen Londra Kitap Fuarı, bu pazartesi başladı. Fuar alanındaki internet sıkıntılarına rağmen sizlerle olan biteni Twitter üzerinden canlı paylaşmaya çalıştık; fakat özetimiz biraz gecikti. Türkiye’nin odak ülke olduğu fuarın ilk gününün özetiyle nihayet karşınızdayız:

IMG_0567* Fuar bu pazartesi başladı dedik ama aslında gayriresmi açılış, 14’ü pazar akşamı Kalem Ajans’ın partisiyle gerçekleşti. Kalem Ajans’ın Earl’s Court yakınlarındaki The Pembroke Pub’da düzenlediği partide, yabancı yayıncı, ajans ve diğer kitap severlerin, Türklerin sayısını geçmiş olması dikkat çekiciydi. Bunu, Kalem Ajans’ın uluslararası ilişkilerinin gücüne yorabiliriz belki de.

* Bugünkü resmi açılış ise, odak ülkeye ayrılan bölümde, Elif Şafak’ın konuşmasıyla yapıldı. Şafak, “Bildiğiniz gibi Türkçe alfabede 29 harf var,” dedikten sonra, bu harflerden birinin de sessiz g-yumuşak g olduğunu belirterek devam etti. Şafak, kendisini bir yazar olarak bu sessiz g’ye benzetti – diğer tüm harfler konuşurken, onun sessizlik içinde gözlemlediğini ifade etti. Sık sık karşılaştığını söylediği, “Türkiye’de kadın yazar olmak nasıl bir şey?” sorusuna ise “Bir gül bahçesinde olmak gibi,” diye yanıt verdi. Aynı anda hem gülü rayihaları hem de dikenleriyle çevrili olduğunu, dikenlerin ise ifade özgürlüğü kısıtlamaları olduğunu belirtti.Devamı »

2013 Londra Kitap Fuarı yollarında

Siz sevgili takipçilerimizin hoşuna gideceğini umduğumuz bir haberimiz var: Koltukname, bu yıl Londra Kitap Fuarı’na katılıyor. 15-17 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek olan fuarın bu yılki odak ülkesi Türkiye. Haliyle Türkiye’yi, Türkçe yayıncılığı ve edebiyatı konu alan konuşmalar çoğunlukta. Biz de size fuar süresince günün özetlerini vermeye, ayrıca Twitter hesabımızdan anlık paylaşımlarda bulunmaya çalışacağız. Takibe devam!

Bu sırada Türkiye’nin Londra Kitap Fuarı’nda odak ülke olmasının ne anlama geldiğini merak edenler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın basın toplantısında yaptığı açıklamalara göz atabilirler. İşte SabitFikir‘in yayınladığı açıklamadan bir bölüm:Devamı »

Sadeleştirme: kolaylık mı ihanet mi?

HUSEYIN-RAHMI-GURPINAR__7876653_0Haftanın başında, Hüseyin Rahmi Gürpınar‘ın, romanının tefrikası devam ederken gazeteye yazdığı, “Hâlâ mı Yobazlar?” adlı sert eleştirisine yer vermiş, Hüseyin Rahmi eserlerinin bugüne dek hep sadeleştirilmiş baskılarla yayımlanmasından şikâyet etmiştik. Hüseyin Rahmi, ellinin üzerinde eseriyle Türk edebiyatının en önemli ve üretken isimlerinden biri. Ne yazık ki ölümünden sonra, eski yazıyla basılmış eserleri sadeleştirilerek çevrilmiş, yeni yazıyla tefrika edilmiş romanlarıyla öyküleri sadeleştirilerek kitaplaştırılmıştır. Hüseyin Rahmi’nin dilinin zorluğu yadsınamaz. Yine de bu kadar önemli bir yazarın kitaplarının aslına hiç ulaşamamak acı bir durumdu.

İşte bu noktada Everest Yayınları‘na teşekkürlerimizi iletmek gerekiyor. Yayınevi, son birkaç yıldır Hüseyin Rahmi külliyatını, orijinal metinleriyle yayımlamakta. Üstelik  Şıpsevdi, Mürebbiye gibi daha popüler eserlerin sadeleştirilmiş baskılarını da dileyene alternatif olarak sunmakta (sadeleştiren Sevengül Sönmez). Sadeleştirilmiş kitaplarla orijinal metinler birbirlerinden şık kapaklardaki renk farkıyla ayrılıyor.

Hüseyin Rahmi kitaplığını, gerektiği yerde yeni yazıya çeviren, “Hâlâ mı Yobazlar?” gibi ek metinlerle zenginleştiren ve genel olarak yayına hazırlayanlar, Emre Taylan ve Mustafa Çevikdoğan. Taylan, külliyatın dördüncü eseri olan Şıpsevdi‘nin girişine şu notu düşmüş:Devamı »

2012 İstanbul Kitap Fuarı gözlemleri

Bugün, 31. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nın son günü. Sizlerle daha önce fuardaki indirimleri paylaşmış, gözlemlerimizi de bugün aktaracağımızı belirtmiştik. Naçizane fikir ve yorumlarımız şöyle:

* Geçtiğimiz yıllarda çok konuşuldu, önceki yazımızda da değindik ama tekrar söylemesek olmaz: Beylikdüzü’ndeki fuara gidip gelmesi çok zor. Bu yıl metrobüs Tüyap’a kadar gidiyor, bu en azından trafikte kalmama rahatlığı sağlıyor ama metrobüs yolculuğu kendi içinde bambaşka bir çile. Tüyap, kitap fuarını taşımayacağını net bir şekilde belirtmişti; bakalım seneye ulaşım konusunda herhangi bir gelişme yaşanacak mı…

* Bu kadar uzun mesafeler kat ettikten sonra insan fuarda olabildiğince uzun zaman geçirmek istiyor. Bu da dinlenme, yeme, içme, sigara gibi ihtiyaçların doğması anlamına geliyor. Fuarda görebildiğimiz kadar dinlenmeye ayrılan özel bölümler olmadığı gibi, yemekler ve içecekler de ancak havaalanı tarifeleriyle kıyaslanabilecek kadar pahalı. Şahsen biz yanımıza erzak alarak hareket ettik ama uygun fiyata kitap almaya gelen okurlara uygun fiyata yiyecek seçeneğinin sunulmaması en hafif deyimle ayıp.Devamı »

Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’ndaki yayınevi indirimleri

31. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı son hızıyla devam ediyor. Geçen yıllarda sık sık gündeme gelen uzaklık tartışmaları, özellikle de metrobüsün Tüyap’a kadar gitmesiyle bu yıl dinmiş görünüyor. Metrobüsle trafik derdi olmasa da, metrobüsün kendi çilesi var — biz yine de buradan Taksim’de yer alacak bir kitap fuarının hayalini kurduğumuzu belirtelim.

Bir yandan mesafe şikâyetleri azalırken, diğer yandan indirim yetersizliğinin gitgide daha fazla insanın dikkatini çektiğini görüyoruz (örnek ve örnek). Tüm kitap eklerinde boy boy stand numaraları, etkinlik programları yer alırken hangi yayınevinin ne kadar indirim yaptığının hiçbir yerde kayıtlı olmaması büyük bir eksiklik. Biz de geçen yıl fuardan kitap almaktansa, sonra daha ucuza alınacak kitapları not düşen okurlar olarak, bu yılki fuar ziyaretimizde sizlere bir yayınevi indirim listesi hazırladık.Devamı »

The Casual Vacancy — şimdi sosyal medya çevirisiyle İspanyolcada

Evet, yanlış duymadınız. J. K. Rowling‘in, yetişkinler için yazdığı son kitabı The Casual Vacancy, hayranları tarafından kolektif bir çalışmayla İspanyolcaya çevrilmekte. Eğlence olsun diye değil, kitabın yayıncısı Salamandra, romanın çevirisini aceleye getirmek istemediğinden.

Aslında bu tür yüksek profil kitaplarda, telif haklarını alan diğer yayıncılara kitabın son hali, kitap yayımlanmadan dijital olarak gönderilir, böylece çeviri orijinal metinle aynı anda ya da orijinal metinden kısa bir süre sonra piyasaya sürülebilir. Ama The Casual Vacancy‘nin temsilcisi, korsan riskinin yüksek olduğunu iddia ettiği yerlere metni göndermeyi reddetmiş.

Sonuç olarak bazı ülkelerde çeviri süreci aceleyle “geçiştirilmeye” çalışılırken (Fince çevirmeni kitabı üç haftada bitirme sözü vermiş!), diğer ülkelerdeki yayıncılar, çeviri kitap yayımlarken izlenen normal yoldan şaşmıyorlar. İspanyolca yayıncılık yapan Salamandra da bunlardan biri.Devamı »

Penguin avansları geri almak için kendi yazarlarına dava açıyor

Melville House’un haberine göre, Amerika (ve dünyanın) en büyük yayınevlerinden Penguin, yüklü avanslar almalarına karşın kitapları teslim etmeyen kimi yazarlarına dava açmış. Öne çıkan adlar şöyle:

Prozac Toplumu‘nun yazarı Elizabeth Wurtzel, 2003’te, “depresyonla başa çıkabilmeleri için gençlere bir kitap” yazmak için 100.000 dolara anlaşmıştı. Penguin Wurtzel’in 33.000 dolarlık avansını (en az 7500 dolar faizle) geri vermesini istiyor.

Blog yazarı Ana Marie Cox, 2006’ta “bir sonraki siyasi eylemci neslinin komik bir incelemesi”ni yazmak için anlaşmış ve 81.250 dolarlık avansı (ve en az 50.000 dolarlık faiz) için dava edilmiş durumda. Penguin sözleşmesinin toplamı 325.000 dolar ediyordu.

The New Yorker dergisinde yazan Rebecca Mead, Penguin’in iddiasına göre yayınevine 20.000 dolar (ve en az 2000 faiz) borçlu. Mead 2003’te “dergi yazılarını derlemek” için 50.000 dolarlık bir anlaşmaDevamı »

Blog dünyasında kaybolan yayıncılar

Geçtiğimiz aylarda Elif Tanrıyar‘ın Sabah Kitap için hazırladığı Bahar 2012 kitaplarına yer vermiş, yayımlanacak kitapların haberini böyle birkaç ay öncesinden vermekten (ve öğrenmekten) pek hoşlanmıştık. Bunun üzerine “başkalarına bağımlı kalmayalım ve bir Yaz 2012 kitapları listesi de biz hazırlayalım” düşüncesiyle yaklaşık yirmi yayınevine mail attık.

Bir türlü gelmeyen yanıtlar düşündürücü oldu.

Daha önce ON8 Kitap, blog‘unda Türkiye’de yayıncıların blog‘larla ilişkisine değinmiş, Ali Ünal, “Türkiye’de yayıncılığın gideceği rotayla birlikte blog dünyasının kendini oturtacağı yer de henüz -bana kalırsa- şekillenmiş değil,” demişti. Biz de o zaman bu konuya şöyle bir kafa yormayaDevamı »

Edebiyatın zaferi mi, bir avuç yazarın zaferi mi?

Forbes Türkiye, mayıs sayısında ülkenin en çok kazanan yazar listesini, satış ve kazanç rakamlarıyla birlikte yayımladı. Beşinci kez hazırlanan listede 2011’in rekorlar yılı olduğunu belirten Forbes, yazının başlığını da “Edebiyatın Zaferi” olarak attı. Edebiyatla az çok ilgili olan herkesin bildiği gibi, bu tür durumlarda akla ilk gelen, “Çok satanlar gerçek edebiyat mıdır?” sorusu oluyor. Biz […]

Neden bu kadar geç?

Birkaç gün önce, Ayrıntı Yayınları‘nın John Fowles’un en önemli eserlerinden biri sayılan Daniel Martin‘i tam otuz beş yıl aradan sonra yayımlayacağının haberini yapmıştık. “İngiliz dilinin önde gelen romancılarından Fowles’un en esaslı romanlarından birinin çevrilmesi bizce kelimenin tam anlamıyla bir müjde!” diyordu Sevillaportakalı. Kitap şu anda, 12 Nisan’da piyasaya sürülmek üzere ön siparişte. Kitabı özgün dilinden […]

Joyce’un telif tartışmaları uzadıkça uzuyor

Doğum günü unutulsa da, James Joyce telif hakları tartışmalarıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Sabit Fikir‘deki habere göre, Joyce’un yeni keşfedilen çocuk hikâyesi The Cats of Copenhagen (Kopenhag Kediler) Dublinli Ithys Press tarafından özel bir baskıyla satışa sunulmuş. Yayınevinin sitesindeki açıklamaya göre de, kitap 5 Eylül 1936 tarihli mektupta yazılan özgün hikâyeden hazırlanmış. Toplamda 200 baskı yapılmış ve bunların 26’sı mektubun tıpkıbasımı 170’i numaralı baskı, geri kalan 4’ü ise satışa sunulmuyor. Tıpkıbasımların fiyatı 1200 avro, geri kalanıysa 300. (Yapı Kredi’nin tıpkıbasımlarının pahalılığından şikâyet ettiğimiz için suçlu hissettik kendimizi bir an — ama yalnızca bir an.)Devamı »