Johann Hans Hölzel, 19 Şubat 1957 tarihinde Viyana’da doğdu. Erken yaşlarda müzikle yakın ilişki kurmuştu. Sokak müzisyeni olarak pek çok şehri, barları, kulüpleri dolaştı. 1998 yılında Dominik Cumhuriyeti gibi uzak bir diyarda, geçirdiği trafik kazasında hayatı son bulana dek, adı, Avusturya’nın modern zamanlardaki en önemli pop yıldızı olarak bellendi.
Vatandaşı Mozart’ı andığı “Rock Me Amadeus”, “Jeanny” ya da “Coming Home” gibi parçalarıyla tam 75 altın plak kazanan Falco adını 80’li yıllara altın harflerle kazımıştı. O, Amerika kıtasının listelerinde 1 numaraya yükselen, Almanca şarkı söyleyen ilk müzisyendi. Çoğunluk onu beyaz-rap müziğin öncüllerinden saysa da, Falco, türlerden bağımsız bir çizgiye sahipti.
Onu tanıyanlar, biraz kendini beğenmiş ve kendine odaklı, biraz da zor birisi olduğunu ifade etmektelerdi. Avusturya’da, ülkenin belki de yegane uluslararası başarıya ulaşan pop yıldızı olsa da, pek sevilmediği gerçekti. Falco da bir söyleşisinde kendisi için “Uyumlu bir ortamda uyumsuz bir kişiliğim” ifadesini kullanmıştı.
Tanınmasını sağlayan ilk parçası “Ganz Wien (…ist heut auf Heroin)” (Tüm Viyana… bugün eroin almış), başkentin uyuşturucu ortamını konu edinmişti ve radyolarda çalınması ivedilikle yasaklanmıştı. Bir sonraki hiti “Der Komissar” (Komiser) da aynı şekil de dikkatleri toplamıştı. 1985 yılında dünya çapında başarı kazanan “Jeanny” ise, cinsel bir istismarı öven nitelikteydi.
Tüm tepkilere ve eleştirilere rağmen siyah deri ceketi ve briyantinli saçlarıyla bu serseri ruhlu adamın yükselişi önlenemedi. Fakat, Falco’nun yolunu tıkayan yine kendisi oldu. Uyuşturucu, alkol, ailevi sorunlar, 80’lerin sonunda onu büyük bir krize soktu. Artık albümleri 1 numara olmuyor, listeler onun parçaları tarafından işgal edilmiyordu. Giderek uzaklaşma isteği ile dolmuştu ve Karayipler’deki Dominik Cumhuriyeti’ni kendine yurt edindi.
1998 yılının bir gecesi, aracıyla bir otobüse çarptığında, kanında 1,5 promil alkol ve büyük miktarda marihuana vardı. Ölümünden kısa süre önce kaydettiği parçada “Yaşamak için önce ölmem mi gerek?” diye sormaktaydı, ironik olarak. Vatanında özlemini duyduğu saygı ve kabulü artık görmeye başlamıştı.
Ölümünün üzerinden 10 yıl sonra, Avusturya sinemalarında Falco – Verdammt, wir leben noch! (Falco – Lanet olsun, hâlâ yaşıyoruz!) adlı film gösterime girdi. Tekrar basılan albümler, yazılan biyografiler ve düzenli hayran toplantıları Falco’yu gerçek bir kültür ürünü haline getirmişti. Ama o daha hayattayken olacakları öngörmüştü: “Viyana’da, istediğin gibi bir hayat sürmen için önce ölmen gerekir. Ama ondan sonra uzun bir hayatın olacağı kesindir.”
Johan Hans Hölzl, hayranları tarafından bugün hâlâ bir fenomen olarak görülmekte. Almanca şarkı söyleyen bir pop müzisyeninin, bu kadar büyük bir kabul görmesi sık rastlanan bir durum olmasa da, 80’lerin o eşsiz atmosferi her şeyi mümkün kılıyordu. Bu yüzden, Falco’nun ardından “Jeanny”yle birlikte gözyaşı dökenlerin sayısı halen hiç de az değil.