Tanışınız: Fareler Oyunda

Tanışınız: bölümümüze hoş geldiniz. Burada sizlerle, her zaman aklınızın bir köşesinde bulunması, düzenli olarak takip edilmesi yahut her gün ziyaret edilmesi gereken, her halükârda internet tarayıcınızın kitap ayracını  arasına koymanızı şiddetle tavsiye ettiğimiz internet sitelerini tanıtacağız.

fareleroyundaOyunun hep üzerine düşünülecek ciddi bir mesele olduğuna inandık. En son The Big Bang Theory‘den ilhamını alan kitap listesinde Huizinga’nın Homo Ludens kitabından bahsetmiştik. Oyun oynayan insanın tarihine dalan bir kitaptır. Oyunun sadece bir zaman öldürme ve gerçeklerden kopma (escapist) aktivitesi olarak değil de, tam tersi zamanı farklı düzenmenin, zamana ve mekâna müdahalenin bir yöntemi olarak düşünebileceğine inanıyoruz. Zaten insan sosyalleşmesindeki yeri de inkâr edilemez. İşte bu duyguları paylaşan ama çok daha fazlasına kafa yoran, dert edinen bir ekip bir araya gelmiş, blog maceralarını internet dergisine dönüştürmüşler. Adı Fareler Oyunda. Onların ağzından anlatmak gerekirse:

Oyundan sadece video oyununu, oyun yazısından da “inceleme”yi anlamıyor. Her türlü oyuna, tüm toplumsallığı ve tarihselliği içinde eleştiri getirmeyi, oyunlarla ilgili hikâyeler anlatmak gerektiğini düşünüyor. Mutfağında, oyun dergiciliği dahil yayıncılığın birçok alanında çalışmış K. Mehmet Kentel, Yiğitcan Erdoğan ve Ezgi Keskinsoy’un yer aldığı derginin ilk sayısında farklı çehreleriyle “Oyun Mekânları” masaya yatırılıyor. İlk sayının giriş yazısı, okurunu çağırıyor: “Bu dergiyi, dünya üzerine, hayat üzerine düşünen insanların okumasını istiyoruz. Bu dergiyi, oyun oynayan insanların okumasını istiyoruz. Bu dergiyi, oyun üzerine düşünen insanların okumasını istiyoruz.”

Derginin ismi, “kediler uzaklaşınca, fareler oynayacak” (“when the cat’s away, mice will play”) diye giden İngilizce deyişten geliyor. Bu denklemde kediyi, iktidarın farklı suretlerinin bir temsilcisi olarak gören Fareler Oyunda ekibi,  “kedilerin kolay kolay uzaklaşmayacağını, biz farelerin, kedilerle beraber, kedilere rağmen, kedilerden saklanarak, kedileri kandırarak, kedileri oynayarak oynamak zorunda olduğumuzu biliyoruz,” diyor.

Peki oyuna bu tür bir yaklaşım nasıl bir sonuç doğurmuş, yani ne yazmışlar, diye düşünenlere çeşitliliğin gerçekten en büyük özellikleri olduğunu söyleyebiliriz. Dergide oyun olarak eylem de var, World of Warcraft’ta yürüyüş yapmak da var. Kapak dosyaları oyun mekânları ve içerisinde hem bilgisayar hem yol oyunları var. Oyun oynamanın siyaseti üzerine düşündüren Suriye yazıları, oyunlarda mimari konusu da tartıştıkları meseleler arasında. Ben hem oyun oynamayı hem de oyun üzerine düşünmeyi seviyorum, diyenlerdenseniz kesinlikle okumanız gereken şahane bir dergi olmuş.

Değişik formatlarda indirebileceğiniz derginin dışında bir de blog bölümü var. Burada 19. yüzyılda Paris Komünü sırasında masa üstü oyunlarına nasıl da telaşla Kızıllar karakterlerinin eklendiğini okuduk ve pek etkilendik. Ayrıca “Oyunlarda Anlam Arayışları” adlı, K. Mehmet Kentel’in yazdığı yazılardan oluşan özel bir köşeleri de var. Sitenin tasarımını da oldukça beğendik. Oyunlar ve oyun oynamak üzerine okuyacak zaten çok şey yokken bir de Türkçe güzel bir sitede okuyabilmek gerçekten bir keyif.

Website | + posts

Bir Cevap Yazın