Dungeons&Dragons 40 yaşında

2014’te fantazi rol yapma oyunlarının en eskilerinden –hâlâ da en ünlüsü– Dungeons&Dragons’ın 40. yılı kutlanıyor olacak. Milyonlarca takipçi şirketin çıkardığı maceraların peşindeyken “kutlanmak” doğru terim oluyor. Bu kutlamaların bir parçası olarak Dungeons&Dragons: A Documentary çekilmekteymiş. Fragman belgeselin tam olarak ne anlatacağı konusunda bayağı iyi bir fikir veriyor.

Gerçekten de D&D’nin hem oyun mekaniği (özellikle de hesaplamaları) hem de edebiyattan devşirdiği mitolojik karakterlerle hikâyeleri kullanma biçimi D&D oyuncularından çok daha geniş bir kitleyi etkiledi. Sadece rol yapma oyunlarını değil, başka oyun mecralarını da değiştirdi. Son vardığı noktalardan biri ise World of Warcraft gibi online oynanan oyunlar oldu. Aslında bir tek kâğıt, kalem ve üç beş arkadaşla oynanan bu oyun milyonlarca dolarlık bir oyun sanayisinin temeline yerleşti.

Ayrıca fantazi rol yapma oyunları sadece D&D’yle sınırlı kalmadı. Şu sıralar çok beğenilen başka bir şirket de Paizo. Hem küçük maceralar hem epik oyunları var. Bugünlerde şirketin Super Star yarışmasının oylamaları devam etmekte. Paizo her sene sonunda oyuncuları kendi mucizevi eşyalarını tasarlamaya davet ediyor. Sonrada başkalarının yazdıklarına oy verebiliyorsunuz. Bahsedilen eşyalar, kelebekler çağıran paltolardan geleceği gören kürelere kadar değişiyor, bu oyunları oynayan, senaryoları takip edenlerin hayal güçlerini yansıtıyor. Üstelik yarışmada ilk otuz ikiye kalanlar bir sonraki aşamaya geçiyor, en son yazdıkları oyun senaryolarıyla yarışıyorlar. Kazanan senaryo yayımlanıyor.

D&D’yi de, diğer tüm benzer şirketleri de aslında oyun senaryoları yayımlayan yayınevleri gibi düşünebiliriz. Birkaç oyundan sonra farklı yazarların üsluplarını ayırt etmek ve kendi zevkinizi geliştirmek kaçınılmaz oluyor. Oynamayıp sadece okuyanları bile tanıyoruz. Bu noktada bu yayın mecrasının ayakta kalmasını sağlayan pahalı bilgisayar oyunları değil, şahane kapak tasarımları, özenli çizimler ve keyifle okunan senaryolar oluyor. Elbette tüm bunlar sadece yazarlar ve çizerlerle değil, editörlerin de yoğun katkılarıyla mümkün. Bu sene Paizo’nun yarışmasına biz de katıldık, editörlerin notlarını ciddiye alarak 300 kelime yazmaya çalıştık. Saatler sürdüğünü itiraf etmek zorundayız.

Bizce D&D’nin 40. yıldönümünü kutlamak bu oyunların yayıncılık damarını hatırlamak demek. Oyunların can damarı hâlâ edebiyat. Zaten Paizo da  internet sitesinde bedava hikâyeler yayınlıyor. Belki konuya çekingen yaklaşanlar buradan bir giriş yapmak isteyebilirler.

Website | + posts

Bir Cevap Yazın