Apple tek, siz hepiniz

8 Haziran 2015 Pazartesi günü Apple’ın en üst yöneticisi Tim Cook, şirketinin yeni internet müzik hizmetini tanıtırken “müzikte yeni bir çığır” sözlerini kullandı. Apple için müziğin anlamı, düne kadar MP3 formatında şarkılar satmaktı. 2003 yılından beri iTunes ve iPod’lar, dev şirkete milyarlarca dolar kazandıran büyük bir gelir kapısı olmuştu.

İlk ortaya çıktığında bu devrim, herkese renkli ve sevimli bir dünya vaat ediyordu. Üstelik taşınabilir minik bir alet sayesinde müziğinizi cebinize koyup yollara düşebiliyordunuz. Minyatür boyutuna ve hafifliğine rağmen binlerce müzik parçasını depolayabiliyor, müzikleri yasal yollarla, yüksek kalitede ve makul fiyatlarla elde edebiliyordunuz. Ve ilginç olan, bu tedariği Warner, Sony ya da diğer müzik şirketleri değil, bir bilgisayar ve elektronik şirketi olan Apple aracılığıyla yapmanızdı.

Fakat dünya yerinde durmamakta. MP3 müzikleri artık eskisi kadar çekici değil. Bunun yerine sihirli yeni bir sözcük var hayatımızda: “streaming“, yani internet yayını. Bu şekilde müziklere sonsuza dek sahip olmuyorsunuz, onun yerine internet üzerinden onları dinledikçe indiriyorsunuz. Pandora veya Spotify bu alandaki oyuncular olarak yerlerini alıp 2 milyar dolarlık bir pazara hükmetmeye başlayalı epey oldu.

streaming1

 

Peki “Apple Müzik” adını verdikleri yeni hizmetle Apple aylık yaklaşık 10 dolar karşılığı ne sunuyor, rakiplerinden farkı var mı, derseniz cevap çok uzun değil: Tanınmış DJ’lerin yer aldığı özel radyo kanalları, sanatçılara yönelik daha doyurucu sayfalar ve iPhone’un kişisel asistanı Siri’yle sıkı bir işbirliği. Ancak Apple’ın birincil hedefi, kısa vaadede büyük bir kâr elde etmek değil. Zaten 200 milyar dolar birikimiyle dünyanın en çok nakit para rezervine sahip şirketi konumunda. Bunun yerine bu işten kazanacağı parayı, iTunes üzerinden sunulan müzik seçkisinin geniş ve güncel olması için kullanmak niyetinde. Elbette bu hizmetin Apple için yan bir ürün olması da önemli.

Kendisini akıllı telefon pazarının en önemli oyuncularından yapan iPhone satışları sürdüğü sürece bu yan ürün kendini yaşatsa Apple için yeterli. Oysa sadece streaming hizmeti satan rakip şirketler için durum böyle değil. Çoğu ücretsiz versiyona sahip 60 milyon kullanıcısıyla Spotify, reklam gelirlerine bağımlı. Aylık 12 dolarlık abonelik ücretini ödemeyi kabul eden üye sayısı yalnızca 15 milyon civarında.

Oysa Apple, telefon sattığı 800 milyon kullanıcısının ödeme bilgilerini elde edeli çok oluyor. Bu kullanıcılara yeni bir şey satmak, sadece sözleşmeyi kabul ettiklerini söyleyen bir butona basmaktan ibaret. Üstelik 3 aylık ücretsiz deneme süresi çok kişi için cazip. Pazarın diğer yarısındaki Android kullanıcıları için de sonbaharda bir Apple uygulaması geliyor. Böylece Apple, ilk kez kendi habitatı dışına çıkıp “milliyetçi” çizgisinden ve parlak Apple imajından bir parça vazgeçmeye razı olmuş görünüyor. (Music Business Weekly aracılığıyla.)

Website | + posts

Bir Cevap Yazın