Şampiyonların barok sofrası

Büyük koronun “The Champions!” nakaratını yüksek perdeden seslendirdiği o anı artık tüm dünya biliyor. Günümüz dünyasının ortalama insanları rock, pop, elektronik ya da güncel türleri takip etse de, barok dönemin büyük üstadı Georg Friedrich Händel’i, ismen değilse bile, tek bir eseri aracılığıyla tanımayan pek yok. O, UEFA Avrupa Futbol Şampiyonlar Ligi organizasyonunun resmi parçasının bestecisi.

90’lı yılların başında Şampiyonlar Ligi organizasyonu kurulurken, bu ligin alametifarikası olacak güçlü bir meoldi aranmaktaydı. İngiliz film müzisyeni Tony Britten, Händel’in eserlerinden neşeli bir parça düzenlemek üzere işe koyuldu ve St. Martin in the Fields korosuna Royal Flarmoni Orkestrası’nın eşlik ettiği üç dakikalık bir kayıtla geri döndü. İlginç olan, bu parçanın daha önce hiçbir albüm, plak ya da konserde kayıt altına alınmamış olmasıydı. Barok dönemin bu eşsiz ürünü, her biri sert çocuklar olan futbolcuları ve futbol severleri bile duygulandırmayı daha ilk çalındığı yıllarda başarmıştı.

Ama karanlıkta kalan bir nokta vardı ki, o da “Rahip Zadok” diye başlayan bir resmi güfteye sahip bu marşın, 1759’dan beri İngiliz monarşisinin her taç giyme töreninde çalınmakta olduğuydu. İsmi Alman, bedeni ve zihni İngiliz Händel’in bestesi, dinleyenlerde coşkulu duyguları hızla harekete geçirmesiyle bilinirdi. Tony Britten’ın şansı, şu andaki pek çok İngiliz’in, canlı bir taç giyme törenine tanık olmamış olması ve bu melodiyi bilenlerin sayısının azlığıydı. Böylece bu melodi, futbol, hatta UEFA Şampiyonlar Ligi’yle özdeşleşti ve duyanlarda başka hiçbir çağrışım yaratmadı.

Kraliçe Elizabeth’in naciz vücudu elbet bir gün toprak olacak ve yerini alacak kraliyet mensubu için bir taç giyme töreni yapılacak. İşte o gün, “Rahip Zadok” diye başlayan parçanın Westminster Manastırı’nda çalınması geleneksel İngiltere için kaçınılmaz olacak. Muhtemelen bu müziği duyanlardaki hâkim görüş, İngiliz Kraliyet ailesinin, Şampiyonlar Ligi resmi müziğini arakladığı yönünde oluşacak.

Optimusminimus, kendini gezdirmekten yorulup ruhunu gezdirmeyi tercih eden, asgari müşterekler arayışında, tembel bir hoş seda düşkünüdür.

Website | + posts

Bir Cevap Yazın