Şu dünyada duymamanız ya da görmemeniz gereken bir şeyler varsa eğer, buna şahsen karar vermeyi istemeniz çok doğal. Ama işlerin hep böyle yürümediğini biliyoruz. Bir aklıevvel çıkıp size neyi bilip neyi bilmeyeceğinizi söylemeye her zaman hazırdır. Bunu da gelenek, görenek, yasa, ahlak, genel geçer kurallar gibi zaman zaman oldukça tartışmalı hükümlere dayandırır. Bereket, artık teknoloji imdada yetişiyor. Önceki yıllarda “yasak” delmek, duruma göre zorlu bir sürece işaret edebilirdi. Oysa bugün “yasaklamak” eylemi, internetin sunduklarını düşününce anlamını yitiriyor. Hele de konu sanat, müzik olunca. Ülkemizin yasaklar konusundaki bayraktarlığı malumunuz. Özellikle 80’ler bu konuda zirve yıllarıydı. Pek de gizlemediği ve dönemin asker kökenli idarecilerini huzursuz etmesi pek olası cinsel kimliğine rağmen, Zeki Müren dışında sansüre uğramayan müzisyen pek yoktu. (Oysa bu konuda sadece bir adım ileri giden Bülen Ersoy, aforoz edilmişti). 80’lerin sansür makinesi sıkı çalışıyordu:
Sezen Aksu’nun “Sarışınım” şarkısı bestecisi Ermeni olduğu için;
Şanar Yurdatapan‘ın tüm albümleri sosyalist olduğu için;
Cem Karaca’nın 1 Mayıs albümü, “komünizm propogandası içerdiği” için;
tüm arabesk müzisyenleri zaten “arabesk denen ucubeyi icra ederek halkın beğenisini ve moralini bozdukları” için;
Barış Manço’nun “Lambaya Püf De” şarkısı müstehcen olduğu için;
Yine Manço’nun “Arkadaşım Eşek” şarkısı “insanın arkadaşı eşek olamaz” gerekçesiyle (hatta Manço’ya “bunu kuzuyla değiştir önerisi bile yapılmış);
Bulutsuzluk Özlemi’nin “Güneye Giderken” parçası “soldan güneş yükseliyordu” sözlerini içerdiği için (“güneş sağdan ya da soldan yükselemez” yorumuyla);
“Ada Sahillerinde Bekliyorum” ise Adnan Menderes ve yargılandığı Yassı Ada’yı çağrıştırdığı için;
Grup Yorum ise zaten var oldukları için yasaklanmışlardı.Devamı »









Aralarında birçoklarına göre Türkçe şiirin en büyük isimlerinden olan Necip Fazıl’ın da olduğu bir grup yazarın örtülü ödenekten pay almak için Menderes yönetimine ve bizzat Menderes’e nasıl yalvardıklarını
Nobel Ödülleri’nin arşivi, ancak ödül tarihinden 50 yıl sonra açılıyor. Nobel Edebiyat Ödülü yaklaştıkça kimin kazanacağına dair iddiaların artmasının en büyük sebebi de bu belki: Adayların kim olduğunu bile bilmememiz.





18 Ocak 2012’de internet Amerika kongresinde beklemekte olan SOPA (Stop Online Piracy Act – Online Korsanları Durdurma Yasası) ve PIPA (Protect IP Act – IP’leri Koruma Yasası) yasa tasarılarını
Önce, size yakında tanıtmak için sabırsızlandığımız, Ortadoğu üzerine Ortadoğuluların yazıp çizdiği pek güzel bir İngilizce elektronik mecmua olan
Ortadoğu’da daha fazla çatışma, daha fazla savaş, tam da bugünlerde gittikçe ana akım medyanın kışkırtmakta bir sorun görmediği konular oldu. Suriye’ye askeri müdahaleden İran’a savaş açmaya kadar Batı’da ve bölgede medyanın önemli bir kısmı bütün bu savaş ve müdahale tehditlerinin devletlerin değil, halkların ilişkileri için ne anlama gelebileceğini düşünmeden yazıyor çiziyor. Bazı düşmanlıklar bir kere başlatıldı mı geri alınması ne kadar sürer kimse bilemez. Bazı düşmanlıklar geri döndürelemeyebilir…